Ben bir rüya gördüm, sen rüyama geldin ve ben seni sevdim. Uzun zaman istemedim uyanmak, yatağımda gerindim. Tekrar uykulara yattım. Saçlarımı sevdin, “sakın uyanma” dedin. Seni bir daha sevdim. Bir gün “uyanma” dediğin için sırf, uyanmak istedim……….
Uyandım sevgilim, artık yeni günlere uyandım. Sen sadece rüyalarıma misafirdin, uyandığımda anladım.
Güneşe alışamadım uzun zaman. Gözlerim kamaştı, rüzgar naiif bedenimi acıttı, gün yüzü, günlerce karanlık geldi. Sonra bir daha uyumamaya and içerek uyandım bir daha.
Teşekkür ettim yeni doğan güne, teşekkür ettim seni sevdiğim için rüyalarıma, ama bir daha uyumak istemedim.
Nasılsa bedenim yorgun düştüğünde uyurdum, yaşanacak günleri düşündüm. Sahile koştum, deniz kenarına, elime bir dolu ufacık taş doldurdum. Biraz da ceplerime koydum. Ve her uyuduğum an için denize attım. Taş kadar ağırdı düşüncelerim, tek tek atttıkça azaldılar. Ben yine sevdalara uyanacaktım nasılsa. Denizi içime çektim, kedi yavrularını sevdim. Martılara ekmek verdim. Tüm taşları atarak, arındım sevgilim.
Eteğimdeki taşları döktüm tuzlu sulara. Kokuşmuşluğu attım üzerimden, ve hafifçe sıyrılarak tüm düşüncelerimden, düşlerime yol aldım yine.
Biraz örselenmiş, bir kenarı yırtılmış, hafifçe sararmış bir hayatı yeniden düzleştirmeye geldim.
Uyumadan da yaşanırdı büyük sevdalar. Kandırılmadan da doğru sözler edebilirdi insanlar.
Dün sarıldığım inançlarıma bir kez daha sarılarak uyandım.
Sevgimle.
Melekkk
|