Hep mutluluğu yazacağım artık, söz veriyorum size. Çocuklarıma, aileme. İçimdeki büyük aşka söz veriyorum. Hep mutluluğu duyacaksınız benden. Yok öyle üç köfte beş lira.
Bana ne ayrılıklardan, tükenmişsevdalardan bana ne. Merhaba derken, elveda diyen adamları tanımıyorum bile. Boyumdan büyük sözler de etmeyeceğim bilginiz ola. Boyum sadece 1.60 bu arada.
Yani dostlarım boyumdan büyük sözler etmem imkan dışıdır artık. Altı üstü ne kadarım.
Tüm öykülerimde ali ler sevecek ayşe leri. Sohbetlerimde iç gıcıklayıcı ağlamalara yer yok artık. İçmeden sarhoşolduğum günleri bırakıyorum bir tarafa. Gelsin içkiler mezeler, ben artık aşkıyok sayacağım.
Bir ferahlık üzerimde aman sormayın, bir rehavet, bir salaşlık.
Ne oluyor öyle sabahın karga kahvaltısı edilmemiş zamanlarında kalkıp da sevgiliye hazırlanmalar, kuşluk vaktinde sevgilinin hayaline elmalı kekler eklemenin ne anlamı var.
Beyzadeler gibi oturacağım sırça sarayımda, hanım evladı tazeler gibi yazacağım mutluluk öykülerimi.
Ali ayşeyi seviyor hepsi bu kadar.
Bırakmıyor ki sokaktaki it sürüsü, bırakmıyor ki düşünelim mutlu sonları. Biri bitse diğeri haykırmakta, canım yanıyor sözleri can hıraş ortalarda. Gidin başımdan gereksiz aşk türküleri, yok olun haydi.
Kızar mısınız sözlerimi tutamazsam, inanın benim suçum değil, ortada tutamayacağı sözleri veren bir dolu canlıvarken, benim suçum değil , mutluluğa dair yazacaklarımın sözünü tutmak.
Bir tutam mutluluk anlatmak isterken karşılaşıyorum acı çekenlerle. İçim elvermiyor, dahası artık dayanamıyorum bunca haksızlığa. Sıkı tutun aşk elden gidiyor.
Ben son yazan olacağım belki de mutlu hikayeleri, bundan sonrası tufan. Kırıntıları topluyorum cam önlerinden, kuşlara atılan……. Mutluluk kırıntıları.
Bir omuz verin, bir destek verin de gitmesin elimizden, son kalan sevgicikler.
Uzun soluklu mutluluk masallarına.
Melekkk
|