Çok iyi biliyordum kapı aralarında silinen yaşları; düşmesine mahal vermeden , burnumun üzerinde yakalamayı.Ne kadar bilirsem bileyim. Ne kadar kanatırsam yaraları; bir o kadar çabuk kabuk bağlıyorlardı.
Yinede uslanmadan düşmek istiyordum o tuzağa. Ah o hain peynir parçası var ya…. Bir fare kapanının kenarından öyle güzel gülümsüyordu ki. Bir lahzada atıvermek istiyordum ağzıma.
Bile bile gidiyordum üzerine aşk ın. Canımı yakmayacağından emin. Tek bildiğim kapanın içindeki peynirin lezzeti idi. Ne çıkar sonrasında kıstırılacaksam.
Hayatı meze ediyordum; o, bir ufak peynir parçasına, yine kaldığım yerden gülüyordum bir daha. Huysuz biri olmuştum son zamanlarda. İnadına inadına bulaşıyordum belaya.
İçimdeki okyanus bir kez dalgalanmaya görsün, bir kez azgın sularında yüzmeyi özlemeyeyim. Atıyordum kendimi. Sonrası mı. ? bana ne sonrasından. Boğazıma kadar aşk a batmak varken. Kurtulmayı isteyen kim.
Korkmuyorum, nasılsa ağlamakla bitmiyor yaşlar, varsın mutluluktan sansınlar, varsın tek bir ad koymasınlar.
Gidip gidip bulaşın belaya. Düşünmeyin sonrasıymış, öncesiymiş. Aman da neler olacakmış. Kendinizi tutsak etmeyin. Düşünsenize; o sevimli fare bile, o bir lokma peynir için ne heyecan yaşamakta. Kime ne zararı var ki bunun. Önünüze çıkan tutsaklıksa. Uzatın kollarınızı, bağlanın zincirlere. Son zamanlarda hepimizin belki de en çok bağlanmaya ihtiyacı var birisine.
Sıkıca bağlanmaya hemde. Bırakın; yeni kıtaları haritalar keşfetsin, siz ilkel kabilenizde sevgiye yenik düşün.
Açın radyonuzda eski bir şarkıyı. “sevemez kimse seni” diye başlayın söylemeye, bir daldaki kirazların birini onun ağzında düşleyin isterseniz, diğerini kendinizde.
Sonra, tam hadi olmaz, asla dediği anda eğilin kulağına ve usulca söyleyin. Seviyordum deyin.
Ama asla sevmekten vazgeçmeyin.
Birlikte uyanacağınız gökyüzünü düşleyin. Düşler bedava. Düşler çok ucuz.
Belki de en kolayı birbirimizi sevmek iken, belki de en güzel yanı. Ansızın bulmak iken. Boşverin, çocukluğunuzda kalsın, saklambaç, körebe.
Birini yeniden bulmanın tadına varmak. Hayat bu kadar kısa işte.
Sevilene,
melekkk
|