Zihnimi kurcalıyor uzun zamandır, kurcalıyor, yoruyor. Nasıl başlayacağımıbilemediğimden değil, sakın ha bunu düşünmeyin, neyi nasıl anlatacağımı hep iyi bilmişimdir. Anlıyanın anlayacağı dilden, sözümü esirgemeden. Anlatıveririm. Karşımdaki anlamıyor mu. O zaman ben de gider anlayanını bulurum.
“Aşk” acısı çekiyorum, uzunca bir zamandır bu böyle. Canım yanıyor, duygularım yerlerde. Şimdi karşımda durup “ah zavallı, yazık sana” diyorsunuz değil mi.? Aman canım abartmayın. Benim canım, yaşadığım aşktan yanmıyor. Aşk ın bitişi ise umurumda bile değil . neleri silmişim bir kalemde. 40 yıllık tiryakisi olduğum şu meret sigara bile beni yormadıaçıkçası.
Şimdi, eni konu, “kaba bir tabirle” “ kaşındığımı” söyleyeceksiniz. Evet; ben uzun zamandır “kaşınmaktayım.”
Elime gelen tüm harfleri sıralayıp bir güzel kafalarınızı kırasım var. Yine de terbiyeli, cici kız imajımı bozmadan anlatmayı deneyeceğim tabiî ki. Ne kadar anlaşılır ise.
Biraz bağırıp sinirimi attıktan sonra mı sakinleşsem acaba, yoksa; önce sakin sakin başlayıp , sonra mıharflerimi irileştirsem bilememekteyim. Neyse; her zamanki gibi, elime geleni, ardıma komadan başlıyayım efendim.
Son yılların moda terimiyle “aşk bir trendi” ki sormayınız. İşi gücü asan bizim kuşak, aşkın peşine düşmüş, çıkacak delik aramakta. Ya hu, nedir bu aşk ı yerin dibine sokmalar, ayrılıklarla adını çıkartmalar.
Al eline bir Mevlana sözünü evir çevir daya millete. Aşk de. Kavuşamamak de. Kavuşursan zinhar günah de. Silkinin, uyanın, ayakta uyutuluyoruz, kalkın yerlerinizden; yalvarıyorum. Bırakın, ; sözlerinle anılsın, düşüncesiyle yaşasın tanrısal aşkı anlatanlar.. Sizin derdiniz tanrıya ulaşmaksa, bir dolu yolu var. Onu da yapın, eğer istiyorsanız. Ama ayıp etmeyin. Günaha girmeyin şu mubarek sayılan aylarda.
Rezil rüsva ettiniz, beceremediniz, bir arada olmayıbeceremeyip, “görmediğiniz” sesleri duymayı denediniz. Hepiniz tanrı olup çıktınız başıma haşa, sümme haşa. İnsana dair olan, dokunmak varken, hayatı el ele yaşamak dururken, beceremedikçe“kavuşulmayan aşk” a sarıldınız.
Eh birileri de bu alandaki boşluğu görünce bir güzel oynar tabiî ki. Yeri dar değil ya gelinin, üstelik kendisi alaylı “çengi”. Yanar oynar, döner oynar. Paracıklarıindiriverir duygularınızı satarak, maazallah biri çıkarda farkına varırsa demeden hemde…
Önce kendinizi severek başlayın, sonra neye inanacağınıza kendiniz verin kararı. Birilerinin sizi kandırmasına izin vermeden. Ve yeni dünya düzeninde size dayatılan bir dolu varsayımı kabul etmeyi deneseniz de “aşk” adına sömürülmeye izin vermeyin bence.
Kavuşamamanın adı değildir aşk. Dokunamamak hiç değildir. Israrla, birileri başıma bela olana dek aynı sözü söyleyeceğim. Aşk, acı veren, ayrılıkla bir arada anılan bir kelime değildir. İnsanın insana aşkında tek doğru vardır. O da gece yattığınızda, “sütünü içtin mi, ilaçlarını aldın mı “diyen“ses.” Gerisi populist kültürün, ve birlikte olacak cesareti bulamayan döneklerin uydurmacasıdır.
Atomdan daha küçük parçacıklar bulmayı deneyen insan evladı. Keşke kalpten daha büyük sevme aracı bulsan da. Şu sahipsizlik son buluverse.
Aşk a aşık bir deli.
Sevgimle.
Melekkk
|