Yağmur başladı,ip gibi yağıyor üstelik. Dışarıdan gelen sesle irkildim. Yıllardır duymadığım, ama aşina bir ses. Evet bu bir Akerdeon. Rahmetli Madam Anahit geldi birden gözümün önüne. Bu ezgileri çalmış mıydınız Bayan Anahit. ?
Hayır, kesinlikle “o” değildi. “o” na ait değil bu ezgi. Biraz daha öncesi. Çocukluğumun Makedon mahallesi. Ve düğünleri. Gizlice evden kaçıp aralarına karıştığım, renk renk şalvarların arasında. Arada eşlik etmeyi denediğim oyunlar. Annemden dayak yeme bahasına kurulduğum düğün sofraları, sütlü biber turşusu. Evet evet, bu işte. O ses buydu.
Pembe saten bir şalvarın etrafında dönen sarı saçlı Boşnak paleleri. Aklımda bir iki küfür, dillerine ait. Söylesem ayıp kaçar, sanıyorum unuttum doğrularını zaten.
Bir sesle gözlerde biriken yaşlar. Evet. Buydu işte. Akerdeon dan çıkan name buydu. Bilmediğimiz dillerde ağlıyoruz bazen. Aşkın dili gibi evrensel midir acının da dili.? Her dilde ağlıyabiliyor mu insan. ?
Vardar ovasıdiye başlayan Varna diye biten Balkan dilleri. Renkli, bir o kadar çekici. Bir o kadar kendimi bulduğum.
Islanıyordu sevgilerılık bir yağmurun altında, aşk ağlıyordu bir çalgının sesinde. Engel olmaya kalkmasam gecenin sessizliğinde boşalacaktı yaşlar gözlerimden. Neden engel oldumsa bilmeden. !!!
Bir dolu terim geliyor aklıma, “tüyleri diken diken olmak” en önemlileri. Bu an; o an işte. Tüylerim “terim” deki gibi “diken diken”…. Yine bir düğün olacak besbelli. Unutulmadı mı artık bu ezgiler.
Camdan yarıbelime dek sarkıyorum. Kesinlikle bu ezgiyi mahalleme kimin getirdiğini görmeliyim. Ses biraz daha yaklaşmakta. Ve ezgi büyümekte. Yağmura inat,şiddetlenmekte. Kafasındaki şapka, yüzünü kaplayan kara gözlük ardında eminim bir Boşnak palesi gizli.
Ne olur bitmesin bu muzik, günlerce dinleyebilirim. Sahi çocukluk aşkım. Senin adın neydi.? Sarı perçemini kaldırdığında görmüştüm renkli gözlerini. . . .
Saçlarım, ellerim sırıl sıklam olmuştu. O ise aldırmıyordu. Karşı binanın merdiven altında, yıllar öncesinden kalma çocukluğuma bir Makedon şarkısı söylüyordu.”bitola monastır.”
Teşekkürler beyim. Beni çocukluğuma götürdüğünüz için. Teşekkürler hatıralarım. Beni yalnız bırakmadığınız için.
Her şeyi unutun. Tüm dilleri, tüm söylentileri. Belki de hiç bilmediğiniz bir dilde gelecektir çocukluğunuz geri…..
Sevgime.
Melekkk
|