Korkarak bakıyorum sayfalarına. Sayfalarında yıllar gizli. Ne sırlar var kimbilir. ? önce çevik hareketlerle hızlı hızlı geçiyorum sayfaları. Sonrasında alıyorum elime. Her zamanki koltuğuma uzanıyorum. Bu gözlükten de nefret ediyorum. Yakını görebiliyordum bu deftere anılara yazmaya başladığımda.
.
Sene, ayrılığın bilmem kaçı. Hemen hepsi geceleri gizilice karalanmış. Karalama demeyelim de ayıp kaçmasın; zira, özene bezene yazılmış.
.
Birden “hırsızın tavuğu” yazan başlık dikkatimi çekiyor. Okumaya başlamadan basıyorum kahkahayı.Gözlerimden yaş gelene dek gülerken çalıyor telefon ve kızım soruyor “anne yeni yılda hindi mi alalım?” . hayat ne tuhaf !!
.
İşe yeni başladığım yıllardı. O zamanlar bana göre hepimiz fakirdik. Çünkü gerçekten paramız olsa da alacak bir şeyler yoktu ortalarda. Ne böyle süslü püslü örtüler vardı, ne de janjanlı tabaklar felan.
.
Bugün gibi aklımda, cumartesi günüydü. İşten çıkıp evime gelmek üzere dolmuşa binmiştim. Zaten kalabalık olan ailemize o gece yeni yıl kutlaması olduğundan bir dolu eş, dost, akraba davet edilmişti. Yoksulluğun dibiydi anlayacağınız. Ne elde vardı ne de avuçta. Annem kimbilir neler yaratmaya çalışıyordu akşam için. Cebimizde beşpara da olmasa, gönlümüzdeki zenginlik bir yeni yıl masası donatmaya yetiyordu o zamanlar.
.
Tek bildiğim masaya konacak ana yemek olmayacaktı. Belki birkaç çerez hiç eksilmeyen annemin mezeleri ve mutlaka bir büyük rakı olacaktı. Onlar baş aktristlerdi nasılsa. Eminim ki yine sabahlara kadar kahkahalara boğulacaktık. Ne iyi olurdu bugün aldığım maaş bir hindi almaya ya da en azından bir iki tavuk almaya yetseydi.
.
İneceğim yere geldiğimde önde boşalan koltukta bir paket ilişti gözüme. Şöföre seslenerek “bunu biri unutmuş” dedim. Zaten son durakta ineceğimden, durakta şöför “bekle kardeşim” dedi. Ve paketi açtı. İçinde dört adet tavuk vardı. Gülerek bana döndü. “Kaç kişisiniz bu akşam “ dedi. Bende “sadece evde sürekli yaşayanların 10 kişi” olduğunu söyleyince “al bakalım” dedi. “Biz 2 kişiyiz. Bize 1 tanesi yeter” . Benimısrarla “alamam annem kızar” dememe aldırmadı. “Bak kardeşim” dedi. “Bunların sahibini bulamayız. Çöpe de atamayız. Gel bunu biz seninle kardeş payı yapalım” . Biraz korku biraz sevinçle aldım pakettekileri. Eve giderken yürümüyordum, koşuyordum. Anneme tavukları uzattığımda şaşkınlıktan ne yapacağını şaşırmıştı. Bir iki nasıl aldığımı sorduysa da yalan yanlış yanıtlarla geçiştirmeye çalıştım.
.
Annemin hazırladığısofrada tavuklar paylaşılıyordu ve ben kahkahalarıma bir yenisini ekliyordum.
.
Yıllar sonra bunu itiraf ettiğimde annem önce kızmış, sonra da “benim çocuklarım asla yanlışyapmazlar, şöför de haklıymış hani “ diyerek olayı geçiştirmişti.
.
Yoksulluğun zenginlik olduğu o güzel yılbaşı sofralarına sevgilerimle.
.
Yeni yılın dünyaya barış, sevgi getirmesi dileklerimle, efece ailemiz adına ve şahsım adına hepinizi özlemle kucaklıyorum.
.
Sevgimle,
.
Melekkk