Aşkı aşan kadınlar vardır çevremizde; kendisiyle barışı dünden imzalamış.hırs ve tatminsiz egoları kirli çamaşır sandıklarına atmış, hırslarının kadınsal kısmından , bir başkasınla sidik yarışından arınmış kadınlar.
Tek amaçlarıvardır bu kadınların, “hayatın keyif yönü” . Asla tınmazlar; kim , nerede, nasıl? Kimseye kendilerini isbata gerek duymazlar. Sanmayın ki elenen unlardan sonra asılmıştır elekler. Buna karşın elenecek değirmen dolusu unları vardır daha.
Orada, burada kendilerini gösterme gibi bir gayeleri yoktur. Kimden önce adının anılacağı, bilmem ne yarışında kimin kaç puan alacağı umurlarında değildir.
Kendileri için üşenmeden kalkıp saatlerce makyaj yapar, cam silerken sürünürler en güzel kokularını bazen. Kilitli kapıları sabahtan akşama açılmadığında bile, kendileri için en güzel yemekleri yapıp, süslü sofralar kuran kadınlardır bunlar.
Tüm sonuçlardan uzak, kendi hayallerini yaşayan kadınlar. Belki akşam çocuklarıgelecektir, belki bir arkadaşları kurulacaktır sofrasına. Nasıl daha fazla mutlu edilir, nasıl daha fazla keyif alırımdır tek sorunları.
Sözlerini korkusuzca ederler karşısındakilere, bilen biliyordur nasılsa onları. Kimseye isbata gerek duymazlar kendilerini.
Kimseyi kırmamak adına değil, onursuz olmamak adınadır cümleleri. Cinsel kimliklerinin farkında olan kadınlar bunlar. İsterse üç dönüm bostan açıverirler memelerinin gerdan kısmını, isterse sıkıca örterler. Sadece “kendileri isterse”. Kendileri istediği kadardır herşey. Tek korkularıdır hayatın şaklabanı olmak. Sadece buna izin vermezler hayatlarında.
Nerede , nasıl, ne zaman olacakları hakkında kimseden izin almazlar. Kimseye hesap vermedikleri gibi. Korkmadan koyarlar ellerini taşın altına. Dikbaşlıdırlar hayatıyaşamak konusunda.
Çok iyi bilirler söyledikleri sözlerin gidiş yönünü, çok iyi bilirler bilmesine de; asla izin vermezler sözlerinin meze olmasına. Gülüp geçerler böylesine kalabalık ağızlı sofralarda.
Mesleklerinde tatmine ulaşmış, aşkı dibine kadar yaşamış bu kadınlardan korkar nedense toplum. Bazen deli diye bakar, bazen ukala der geçer. Ulaşılmayan ciğerdir bazılarınca.
Nerede kahkaha atacaklarına kendi karar veren bu kadınlar, ağlamak istediklerinde de saklamazlar. Ulu ortadır onlar için yaşam. Dibine dibine vururlar acıları, kahkahalarla geçiştirmeden.
Romanlar yazılsa azdır onlara, kaç dizi çekilir kimbilir hayatlarına. Filmlere konu bu kadınlara olsa olsa alkış tutulur zannımca. Hayatı sadece “hayat” gibi yaşadıkları için.
Her zaman olduğu gibi kaldırıyorum yine kadehimi, aşkı aşan kadınların şerefine….
Sevgimle,
Melekkk
|