Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29945523
Bugün Ziyaretçi :  19457
Aktif Ziyaretçiler :  14746

En güzeli benim annem
 
Bunca yorulmama rağmen yolu uzattım, Kilisenin olduğu dar sokaktan girip, sola kıvrılan yokuşu tırmanacaktım. Yıllarca yıkmaya çalışıp da yıkamadıkları bir ufak araziyi yatır yapmışlardı. Üzerindeki yazıyı okumadım bile. Bilmem ne baba türbesi deyivermişlerdir nasılsa. Orada eski bir ev vardı. Annesini küçük yaşta kaybeden Serpil orada otururdu. Ve her gittiğimde merdivenlerin gıcırtısınıdaha iyi duyabilmek için merdivenleri bir çıkar bir inerdim. Teyzesi Zuhal buna sinirlense de pek belli etmezdi. Yüzünden anlardım sinirlendiğini, ama o asla bunu belli etmemeye çalışırdı. Çok sevdiği yeğeni Serpil bir kaşık bir şeyler yesin de ne olursa olsundu onun için. Oldukça sarışındı Zuhal teyze. Komşular aralarında konuşurlardı, “tavuk karası var bunda gece görmez” derlerdi. Hala bilmiyorum nedir bu tavuk karası. Sanıyorum kaşları ve kirpikleri beyaza yakın sarı olduğu için bu sözü kullanıyorlardı .
İşten çıkmış evime gitmek üzereyken yolu değiştirmiştim, ayaklarım beni taşımaz sanıyordum. Ama fark ettim ki; çocukluğum beni taşıyordu. Babasına şarap almaya giden küçük kız yanımdaydı. Küçük ben. Kara kısacık saçları, zeytin karası denen gözleri ile zayıf mı zayıf bir çocuk. Kız mı erkek mi ne idüğü belirsiz derlerdi.
Pazar sokağına gidecektim, bu fikir, yolda karpuz kamyonlarınıgördüğümde gelivermişti aklıma. Evet o Pazar sokağına gidip, hamal a kendini taşıtan o sıska kızıarayacaktım. Kendimi bildim bileli Kartal’ ın pazarı Cuma günüydü. Ve evime çok yakı olmasına rağmen, ben yolu uzatarak kilisenin solundaki dik yokuştan çıktım. Hala değişmemişti evlerin çoğu. Hala sokak kapılarında oturan eş dost vardı. Bir iki sarılıp öpüşüp annelerden babalardan sohbet ettiysek de acelem olduğunu söyleyip sıvıştım. O kızı bulmadan şuradan şuraya gitmek istemiyordum.
Evet işte tam bu noktadaydı karpuz yığınları. Acaba hala Cuma günleri aynı yerde miydi. Sıska kız sabah evden kaçırdığı; kendinden büyük bidona suyu mahalle çeşmesinden doldurur, yanına aldığı bir iki bardağı da annesinin eşarbından yaptığı kemerine sıkıştırırdı. O zamanlar henüz insanlar başkalarının bardaklarınla da su içiyorlardı demek ki. Kağıt bardak, hele de plastik, kullan at bardak çanak; değil icad edilmek, düşünülmemişti bile. En çok suyu şişman soğancı içerdi. Sırf sıska kıza biraz daha yardımı olsun diye kendini zorlardı su içmek için bilirdim. Sonra saçlarını sever sarı kuruşlardan bırakırdı avucuna.
Akşam olup da bir iki bidon suyu bitirdiğinde, hemen karpuzcuya koşardı. Gün içinde tattırılmak üzere kesilmiş karpuzları toplar ve hemen dibinde bitiveren hamal la pazarlığa başlardı. Hamal tanıdık, karpuzcu tanıdık. Kimse para almazdı yine de pazarlık ederlerdi. Hatta “ param yetmiyor” dediğinde kaç kez” o zaman kendin taşı eve kadar” deyip, sonrasında gülerek yine taşımışlardı. Sıska kız önce karpuzları doldururdu sepete, sonra da karşuzcu amcanın yardımı ie kendi atlardı karpuzların yanına. Biliyordu eve gittiğinde yine bir ton dayak yenecek. Buna rağmen hiçbir Cuma bundan vazgeçmezdi. Her dayak yediğinde annesinin bir daha yapmayacaksın söz ver demesi karşısında inatla susardı. Biliyordu ki söz verirse tutmak zorunda kalacak. Keçi gibi inad; ona bu sözü hiçbir zaman söyletmedi.
Ne güzel döverdin be anne. Yediğim dayaklar sayesindedir belki deşimdiki gönlü bolluğum. İnsanlara kırılıp darılamam bu yüzdendir belki de.
Sıska kızla konuşa konuşa çocukluk evlerine kadar geldik. Kimse görmeden vedalaştık. Ben birazdan torunuma süt almak üzere markete girecektim. Kız da geri dönecekti, hatıralarımın içine… . . .
Arada ne güzel oluyor böyle dedik ayrılırken, bir gün de okulu kıralım olmaz mı. ?
Dudağımın sol kenarındaki ben gamzelerime kadar uzanmıştı yine. Gökyüzüne baktım. El salladım. Teşekkürler anne.
Yediğim tüm dayaklar için. Ve şu anda o sıska kızdan bir anneanne yarattığın için. Pazar günü geldiğimde sana daha çok anlatacaklarım var.
Her anne dünyanın en güzel annesidir, her anne dünyanın en iyi annesidir. Önce kendi anneme. Sonra tüm annelere. Kutlu olsun.
Seni seviyorum anne.
Melekkk.
 
Ekleyen:  Melek Adalet ÖNOL
Tarih:  12.5.2013
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Melek Adalet ÖNOL Yazıları
FİNAL Melek Adalet ÖNOL [ 24.8.2019 Devamı
Yıllar geçmemiş gibi sevMelek Adalet ÖNOL [ 28.6.2019 Devamı
"Sevince"Melek Adalet ÖNOL [ 25.2.2019 Devamı
Usul usul yaşlanıyorumMelek Adalet ÖNOL [ 3.2.2019 Devamı
Kuş takılsın kanadınaMelek Adalet ÖNOL [ 6.4.2018 Devamı
Mis gibi yaşarım seni hayatMelek Adalet ÖNOL [ 23.2.2018 Devamı
Kucaklayın yeni yılıMelek Adalet ÖNOL [ 19.12.2017 Devamı
"yol çekiyor canım"Melek Adalet ÖNOL [ 3.5.2017 Devamı
Bulutlar geçiyor üzerimizdenMelek Adalet ÖNOL [ 1.4.2017 Devamı
"haydi kadınlar iş başına" Melek Adalet ÖNOL [ 8.3.2017 Devamı
"Aşk mı, o da ne?"Melek Adalet ÖNOL [ 21.2.2017 Devamı
Denizde kuşlar sahipsizMelek Adalet ÖNOL [ 9.1.2017 Devamı
Birlikte o filme gitmeden , sakın gitme !Melek Adalet ÖNOL [ 6.11.2016 Devamı
Hayata EFECE BakışMelek Adalet ÖNOL [ 29.9.2016 Devamı
"AMCAM"Melek Adalet ÖNOL [ 7.9.2016 Devamı
ELLERİNİN ARASINA ELLERİM...Melek Adalet ÖNOL [ 1.8.2016 Devamı
"Hesabı en son ben öderim."‏ Melek Adalet ÖNOL [ 26.7.2016 Devamı
"mutluluk , filmin diğer yarısında."‏Melek Adalet ÖNOL [ 17.3.2016 Devamı
EYVALLAH...Melek Adalet ÖNOL [ 11.3.2016 Devamı
Kokundan öpüyorum...Melek Adalet ÖNOL [ 20.1.2016 Devamı
Kadının bam teliMelek Adalet ÖNOL [ 13.12.2015 Devamı
aşk ; sıcak yenen bir yemektir.Melek Adalet ÖNOL [ 28.11.2015 Devamı
"Yüreğinden öptüm"Melek Adalet ÖNOL [ 29.10.2015 Devamı
PİŞMAN DEĞİLİM HAYATMelek Adalet ÖNOL [ 13.10.2015 Devamı
Adını bilmediğim annelere...Melek Adalet ÖNOL [ 8.10.2015 Devamı
"Eylül sancıdır biraz"Melek Adalet ÖNOL [ 27.8.2015 Devamı
İlle de aşkla yanmalıMelek Adalet ÖNOL [ 11.7.2015 Devamı
YENİ RAMAZANLAR...Melek Adalet ÖNOL [ 21.6.2015 Devamı
YOLCUMelek Adalet ÖNOL [ 21.5.2015 Devamı
Teknolojik yalnızlıkMelek Adalet ÖNOL [ 22.4.2015 Devamı
Bilindik huzurMelek Adalet ÖNOL [ 5.4.2015 Devamı
Adımız, şiddetle yan yana yazılmasın.Melek Adalet ÖNOL [ 18.2.2015 Devamı
Beklenen hep senMelek Adalet ÖNOL [ 2.2.2015 Devamı
Sen benim inançlarımsınMelek Adalet ÖNOL [ 23.1.2015 Devamı
Dağınık evlerMelek Adalet ÖNOL [ 21.12.2014 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam