Bir hüznün içinden geçer gibi. bir şehri, bir şehre böler gibi gel ! Eylül’ ün, sarıya çalan yaprakları dökülsün omuzlarından; adımın ilk hecesi gibi gel. Böl geceyi, tam ortasından, sabahın ilk ayazında gel.
Ne varsa barış a dair seninle olsun. Gökkuşağını getir gelirken, gün ayazı değmiş bedeninle …
Sıkıca sar, gitmeyecekmiş gibi. tut ellerinden savaş çocuklarının.
Fırtınalarım ol, kışa yakın ayazlarım. Kış uykusuna yatan doğa, ve göç eden kuşları getir gelirken.
Ne çok şey yazıldı söylendi adına. Zor; çok zor , sana söylenmemiş sözleri bulmak. İyisi mi sen her şeyim ol gelirken.
Kısalt günlerimi, ah o çok sevdiğim gün ışığımdan al biraz, geceni geceme kat. Aşkın engin denizinde yüzenlerin acısınıgöğe sal. İnmemek üzere şehrin aydınlıklarına.
Sen ol gelen. Ruhumun esareti, zincirleri gönül bileğimin. Sen ki; değmemiş okyanusların tuzu gibi, tatlı, ve bir o kadar yakın denizlere.
Ruhumunşeytanı.!
Gitme ! Ardından getirdiklerinle kal. Yaşasın adın; uzun kış gecelerine kadar. Ufuk çizgisinde beklesin aşıklar , bir kez daha ziyaret etmeni.
Nasıl bir şeysin sen? ; nasıl insana dair !
Aşk ı barındıran sararmış yaprakların renginde. Ve seni uğurlamak bile güzel. Emin olarak binlerce kez yeniden geleceğine.
Bana, kendimi mutlu hissettiren, en sevdiğim ay. Söylesene , senin diğerlerinden ne farkın var. ?
Aşk mı seni güzelleştiren, yoksa tam ortasında oluşun mu, bir sıcakla bir soğuğun. ?
Yoksa; getireceğine inandığın barış mı seni bunca sevdirmekte !
Hiç bir neden aramaksızın, yine inanıyorum defalarca geleceğine.
Hüznüm adına…
Melekkkk
|