Kartal dediğin ne ki; ufak bir kasaba. Bir yanından seslensen diğer yanında duyacak sanırsın birileri. Hele, bir de çarşıya inmeye gör. Mahallenin bakkalına uğra ya da. İlk sözüdür “kimlerdensin”,hepimizin bir lakabı vardır mutlaka.
Kolay mı? Yiğit, lakabı ile anılır.
Birine“Deli Osman sülalesi” derler. Bir başkası “Yanmışın Hasan” , bir diğeri “Sarıların Memet” . Aklımda kalmadı tabiî ki. Kimin lakabı nedir, ne değildir.
Kimin evine gelin girmiş, kimin evinden ölü çıkmış bilinir. Hala biliriz, kimin sala (sela) sıdır verilen. Çalan davul, kimin düğünündendir.
Bir mahalle boydan boya Göçmen Mahallesi’ dir, bir başkası; Şuralı, Buralı.. .Tüm mahalleler iç içedir. Birbirleri ile kaynaşmıştır.
Eskiden kolaydı tabiî ki. Hepsini ezbere bilirdik. Yaşıt olanlar, “sen hangi okuldansın” demezler mesela. İlk sorudur Kartal Lisesi değil mi. ? Cevabı, soruda gizli. !
Sonra sonra, çoğaldıkça mahalleler , sokaklar ve tabiî ki okullar. Yeni nesil, pek de kullanmaz oldu bu , cevabı içinde saklı soruları.!!!
Hemen hemen tüm eski Kartal’ lılar bilir , Kilise Sokak’ ını, Kenan Pars’ ın evini. Ve İstasyon Pasajı’ ndaki rahmetli Sabiha Teyze’ yi.
Bir de; mutlaka Deli Osman’ ı.bilir Kartal’ lılar. Zamanın Robin Hood u… .Kendimi bildim bileli; halk pazarları Cuma günüdür Kartal’ ın. Çocukluğumdan bu yana aklımda kalan böyle. Ve pazarcıların sabah siftah bekledikleri Deli Osman’ ı tanımayan yoktur.
Osman, pazarın bir başında görünür. Esnaf sevgiyle karşılar onu. Hiç bir pazarcının onunla alay ettiğini bilmem.. Osman^ ın sesini de hiç duymadım açıkçası. Acaba Osman konuşabiliyor muydu.?
Pazarın başından itibaren esnaf zorla Osman’ ı çağırıp; elini tezgaha sürmesini ister. Osman çekinir. Biraz ürkektir. Zorla da olsa esnaf Osman ın elinden tutar ve tezgahına değdirir. Karşılığında mutlaka her tezgah, Osman’ a sarı bir yirmi beş kuruş verir.
Zorla verilen parayı; Osman, delik olan ceplerine atar. Nasılsa o para düşmez. Mutlaka bir yerlerde takılır kalır. Osman yürür, çocuklar peşinden gider. Bu böyle devam eder…
Çarşıesnafında da olay değişmez. Sabah dükkanını açan esnaf, ilk O’ nu görmek ister.
Bunca parayı ne yapsın Osman. Para bilmez. Para onun için değersizdir. Ve Osman’ la aramızda sessiz bir anlaşma olmalı ki. Osman her Cuma paralarını bana verir. Büyük bir ciddiyetle. Belki de deliliğimin ilk mihenk taşıdır. Kendisine teşekkür etmem gerek.!!!
Benim, bu paraları ne yaptığımı ise ; asla anlatmayacağım. Yeni bir deli ye bu işi devredene dek.
“Evren de hiçbir şey kaybolmaz, mutlaka bir yerlerde vardır. Hiçbir şekilde olamasak da bir gün biri tutar adımızı çağırır….. “
Çok özlüyorum hepsini, paranın, en büyük değer olmadığı günleri özlüyorum, insanların birbirini kırmamaya dikkat ettiği günleri özlüyorum. Ve, günümüzde paylaşmayı unutan, paylaşımı yalnızca sosyal medya da zanneden biri olmaktan utanıyorum zaman zaman.
Az kaldı bayrama. Kim bilir ne Deli Osman’ lar var aramızda ?…. Bayram çocuklarına sarı yirmi beşlikler veremesek de; verebileceğimiz bir şeyler mutlaka olmalıdiye düşünüyorum..
Sevgiyle sarılıyorum. Tüm Deli Osman ruhunda olanlara .
Melekkk.
|