Ben inanıyorum, bir kuru dalın yeşilleneceğine, büyüdüğünü görmek için sabırsızlanıyorum. Olmalı o halde. Bir kuru daldadır belki de beklediğim mucize. Belki de, ufaladığım ekmekleri yemek için gelen sığırcık kuşudur, mucize.!!!
Denediniz mi. ? Siz hiç kuru bir dalın yeşile dönmesini beklediniz mi. ? Siz hiç , sığırcık kuşlarının kanatlarını açarken nasıl kocaman olduklarını görebildiniz mi. ?
Tek bildiğimiz aşk gelecek , bizi bulacak. Yok öyle . Aşk ı ille de bir başka yerde aramıyorum. Baksanıza martılara. Çatıya konduğunda ufacık. Deniz kenarında ise ; bir o kadar kocaman. Ne aşkı ne meşki haydi oradan.!
Kapıyıaraladım, güneş süzüldü içeri . birazdan, perdeler başlayacak dans etmeye , pencerelerimde. Belki de bir yüzü daha girecek hayatıma aşk ın.
Büyü bu.! Kocaman bir masal. Keyfini çıkarmalı zaman zaman.
Ne çok üzüyoruz kendimizi, aşk ı ararken. Bir anda kapılıp gidiyoruz büyüsüne, bir başkasının.
Asla, bizim olamayacak kadar , uzak birinin hem de. Ortak bir noktamız bile yok. Oturup sohbete dalsak, tutulur kalırız oracıkta.
Hep biz haklıyız , karşımızdaki haksız. Gidip; en olmadık insana bağlanıyoruz. “Aşk bu” diyoruz. Yalan.! Aşk değil bu. Sadece büyük bir boşluğu dolduran “ufacık bir an”. Olmayacağını bile bile peşinden sürükleniyoruz. Gerçekleri gördüğümüzde basıyoruz feryadı. “Bu da adam çıkmadı “ diyoruz. Hep bize mi denk geliyor sütü bozuklar.!
Kendimize dönüp sormuyoruz. Yaşarken neler yaptık.? Nasıl boğduk karşımızdakini zaman zaman. Bir aşk çıkmazına dalıp o nu da içine nasıl çektik.? Ve yoruyoruz. Yoruluyoruz.
Her defasında; “ imkansızdır aşk” sözüne sığınıp, kendimizi , buna inandırmaya çalışıyoruz. İmkansız değildir. İmkansız olan , hiç olmayacak birine gönül bağlayıp, peşi sıra sürüklenerek, aşk sanmamızdır. Bunu hepimiz yapıyoruz. Hani ; bu adam eğitimlidir, şu kadın bilmem ne kadar güzeldir. Asla onlar yapmaz gibi birşartı yok bunun. Mutlaka bu yalan ı hepimiz seviyoruz. Ve bu oyunu hepimiz oynadık.
Tam olarak “aşk şudur” gibi bir tarif vermek kesinlikle hatalı oluyor bu durumda. Zira , tanımı yok. Belki; tam olarak tanımlanabilse, o zaman bir çaresi de bulunacaktır.
Hayatın, tek düzeliğine karşı ; aşk arayışı, en güzel heyecan belki de; ve, bizler o heyecanı seviyoruz. İnsanız ve zaman zaman duygularımızdaki dalgalar bizi yeniden var ediyor.
Aşk yok mu?. Kesinlikle var. Buna inanıyorum. Ama, karşılıklı ve dokunarak yaşanan bir olgu diye düşünmekteyim. Diğer türlüsü; yani , o sevip sevip de kavuşamama kısmının aşk olmadığından adım kadar eminim.
Ukalalıkta sınır tanımadım yine; eh bu da biraz hayal gücü, biraz da abartı .
Ben yine saksıdaki kuru dalıma dönmeliyim. Ve filize döneceği günü beklemeliyim heyecanla.
Hayat kaçmadan; yakalamalı , bir ucundan.
Sözün özü şu ki; aşk ın dışında da tatlı heyecanlar var.
Sevgimle,
Melekkk
|