Şimdi, çalınsa kalbim, ve seni bulsam karşımda. Hiçbir şey olmamış gibi gelsen. İlk geldiğin an gibi. Ellerim ayaklarım birbirine dolaşıverse, dudaklarımı ısırsam kanatırcasına. Tutup , işaret parmağınla siliversen bir damla kanı, ve karşımda gülüversen.
Yine çalınsın kalbim, yine sen gel olmaz mı ? O; bilindik yüzünle, kokunla … Endamın da kaybolacağımı düşünsem yine, ve sarıldığında havalara uçsam.
Öyle özlüyorum ki; kokun tazeyken, henüz gitmemişken üzerimden, sana yeniden sarılmayı … Ve öyle çok özlüyorum ki, birlikte atılan kahkahaları !!!
Neydi bizi bu kadar biz eden. kendimizden geçiren neydi. ?
Olmaz denen her şey oldu bak. Sevilmeyince eksik kalıyorum. Sevmeyince azalıyorum.
Karşıgeldiğim ne varsa hepsi “var” artık. Bir tek, sen yoksun. Sen noksan kadehimde !
Güne karışan bir gecenin sabahındayım yine. Gece mi uzun, gün mü başlamadı henüz ?
Farkında bile değilim !
Bu ilişki de ne vardı biliyor musun ? Her öpüştüğümüzde, bir öncekinin tadı. İşte bu perişanlıktı. Berbat bir şeydi. Atamadık üzerimizden . Ben, sen de geçmiş anıların turuncu ruj tadınıalıyordum , sen ben de filtreli sigara tadı !
Aşamadık….
Gel; yine gel . ilk merhaba gibi. yine olmayacak sevdiğim; yine bulacağız o eski tad ları. Yılların yükü var omuzlarımızda. Geçmişe ait. Bırakamadık.
Ne zaman, birbirimizin olsak her defasında üç kişiydik….İkisi biz. Diğeri belirsiz !!!
Bırak; biz böyle hayal kalalım. Yaşanmamış bir aşk.. Eskimesin. Yıllar geçsin üzerinden ve biz hala ah “o” diyelim.
Hükümsüzdür , bundan sonra martılar. Hükümsüzdür kanatlarına aşk değmemiş ne varsa !!!
Gel ; biz seninle , vuslata erememiş aşk olalım.
İleride hatırlanmak; ve asla unutulmamak üzere.
Sen benim kalbimde kal. Ben, senin dudaklarında bir tat !!!
melekkk.
|