Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29918160
Bugün Ziyaretçi :  9406
Aktif Ziyaretçiler :  9406

Zeytin dalının adıdır barış
 
Yüzyıllardır süregelen ve tek bir çöpü bile atılmayan bir ağaç mıdır zeytin ağacı. Yoksa tarihsel sürecinde. Barışa simge olmuş bir imge mi.
Çocukluğumdan arta kalan anılarımda. Olmasını beklemeden, cam kavanozlardan aşırdığım, acımsı tadına, Yağ katkılı o zeytin salamurası gün gibi aklımdadır.
Kasım, aralık aylarında annemin bahçeden topladığı zeytinleri el birliği ile çizer , sonra cam salamura kaplarına atardık. Tüm kardeşler ellerimizin zeytinden kararmasına aldırmadan bunu bir oyun gibi yapar. Annemin o arada tutturduğu “Dramalı Hasan” türküsüne gülümserdik.
Bu yeşil gözlü, ve saçlarında bir tutam altın ı olan göçmen kadın, zeytini bize kutsal kıldırırdı. Ve " sakın ha sakın" derdi. " Tek bir çöpü bile atılmayacak."
Ne çok şey yapılırmış meğer bir zeytin ağacından. Bize öyle bir anlatırdı ki. Çocuk olmamızı unutur, bir masalın içinde yaşardık her yıl annemi dinlerken.
Arada doğrulur, belini tutar, sonra yine "haydi az kaldı çocuklar, kışa nasıl güzel yenecek bunlar" derdi. Kaplara konan zeytin saatlerce yıkanır. Sonra temiz kuyu suları doldurulup; merdiven altındaki, kiler bellediğimiz yere bir güzel yerleştirilirdi. Sonra zamanı geldiğinde en öndeki cam kavanozun suyu ; önce haftada bir, daha sonra ise; her gün değiştirilerek, acısının çıkmasını beklerdik.
Ben bekleyemezdim. O zeytinin acımsı ve mis gibi yağ kokan tadına dayanamaz. Oyun aralarında gizlice elimi sokar içinden aldığım zeytinleri cebime doldurur, bir kuytu köşede yerdim. Bu yüzden az dayak da yemedim değil hani. Olay , zeytin yemem değil. O kirli ellerimi içine sokarak, sonra da ceplerime koyduğum zeytinlerin lekesinin çıkmaması yüzündendi . Eh, bunu anladığımda artık zeytin aşıracak çağlarımı geride bırakmıştım ya neyse.
Biraz aklım erdiğinde zeytin ağaçları, bana ibadet yerleri gibi gelmeye başlamıştı. Zeytinin ; barışın simgesi olduğunu anladığımda, ona saygım daha bir çoğalmıştı. Neden barış denince zeytin dalı idi acaba.?
Kocaman adamların yapamadığı, sağlayamadığı barışı; bir zeytin dalı nasıl sağlıyordu.?
Zeytin çekirdeğinin bile işe yaradığını mutlaka biliyorsunuzdur. Posasından gübre dahil bir dol u, bir dolu işe yarayan bu kutsal ağacın yaprakları bile beni öylesine etkiliyordu ki.
Zaman içinde ne zeytin kurmalarımız kalmıştı artık. Ne de etrafmızda bir zeytin ağacı. Memleketim olan, o küçük İstanbul kasabasında,; eskiden deniz kenarında , elmas gibi dizili olan zeytin ağaçlarının, zaman içinde yok olması, beni , yeni bir mekan aramaya yönlendirdi.
Ege nin şirin bir kasabasında zeytin ağaçları ile göz alabildiğine uzanan o sahili gördüğümde." İşte" dedim. " Ben burada olmalıyım". Üç kuşaktır yaşadığım, İstanbul’ un, Anadolu yakasındaki o şirin kasabamın artık tek bir zeytin bile barındırmaması, burada yaşamak isteğimi kamçılamştı.
Ve işte burada. Ege de işte, Barış dedim. İşte zeytin ağaçları ve işte barış.
Hani olur da yaşarsam, her bir yaprağına gene taparım tapmasına ya. Hani bir de ölü verirsem, mutlaka bir tanesini diki versinler tepeme. Öyle teferruatlı olmasın taşım. Ama mutlaka bir zeytin ağacının köklerine değsin, cansız da olsa başım.
Ben şimdi barış ın olduğu yerdeyim…. Bir zeytin ormanında. Ve en ortasında … varsın denizden uzak olayım. Varsın şehrin merkezi çok güzel olsun.
Öyle mutluyum ki bu yapraklarla ben. Çok sürmez. Bir zaman sonra kuru veririm salamuralarımı da dostlarım. Annem den öğrendiğim bir de türkü tutturu veririm ufak ufak . sonra sizleri beklerim, gelin. Mis gibi el yapımı yağlar dökülmüş, üzerinde dağ kekiklerinin kokusu olan zeytinimden yemeğe gelin.
Zeytin le gelsin barış…. Gelsin de nasıl gelecekse gelsin. Ama tek bir zeytin ağacına zarar vermeden gelsin….
Barışla.
 
Melekkk.
 
Ekleyen:  Melek Adalet ÖNOL
Tarih:  18.3.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Melek Adalet ÖNOL Yazıları
FİNAL Melek Adalet ÖNOL [ 24.8.2019 Devamı
Yıllar geçmemiş gibi sevMelek Adalet ÖNOL [ 28.6.2019 Devamı
"Sevince"Melek Adalet ÖNOL [ 25.2.2019 Devamı
Usul usul yaşlanıyorumMelek Adalet ÖNOL [ 3.2.2019 Devamı
Kuş takılsın kanadınaMelek Adalet ÖNOL [ 6.4.2018 Devamı
Mis gibi yaşarım seni hayatMelek Adalet ÖNOL [ 23.2.2018 Devamı
Kucaklayın yeni yılıMelek Adalet ÖNOL [ 19.12.2017 Devamı
"yol çekiyor canım"Melek Adalet ÖNOL [ 3.5.2017 Devamı
Bulutlar geçiyor üzerimizdenMelek Adalet ÖNOL [ 1.4.2017 Devamı
"haydi kadınlar iş başına" Melek Adalet ÖNOL [ 8.3.2017 Devamı
"Aşk mı, o da ne?"Melek Adalet ÖNOL [ 21.2.2017 Devamı
Denizde kuşlar sahipsizMelek Adalet ÖNOL [ 9.1.2017 Devamı
Birlikte o filme gitmeden , sakın gitme !Melek Adalet ÖNOL [ 6.11.2016 Devamı
Hayata EFECE BakışMelek Adalet ÖNOL [ 29.9.2016 Devamı
"AMCAM"Melek Adalet ÖNOL [ 7.9.2016 Devamı
ELLERİNİN ARASINA ELLERİM...Melek Adalet ÖNOL [ 1.8.2016 Devamı
"Hesabı en son ben öderim."‏ Melek Adalet ÖNOL [ 26.7.2016 Devamı
"mutluluk , filmin diğer yarısında."‏Melek Adalet ÖNOL [ 17.3.2016 Devamı
EYVALLAH...Melek Adalet ÖNOL [ 11.3.2016 Devamı
Kokundan öpüyorum...Melek Adalet ÖNOL [ 20.1.2016 Devamı
Kadının bam teliMelek Adalet ÖNOL [ 13.12.2015 Devamı
aşk ; sıcak yenen bir yemektir.Melek Adalet ÖNOL [ 28.11.2015 Devamı
"Yüreğinden öptüm"Melek Adalet ÖNOL [ 29.10.2015 Devamı
PİŞMAN DEĞİLİM HAYATMelek Adalet ÖNOL [ 13.10.2015 Devamı
Adını bilmediğim annelere...Melek Adalet ÖNOL [ 8.10.2015 Devamı
"Eylül sancıdır biraz"Melek Adalet ÖNOL [ 27.8.2015 Devamı
İlle de aşkla yanmalıMelek Adalet ÖNOL [ 11.7.2015 Devamı
YENİ RAMAZANLAR...Melek Adalet ÖNOL [ 21.6.2015 Devamı
YOLCUMelek Adalet ÖNOL [ 21.5.2015 Devamı
Teknolojik yalnızlıkMelek Adalet ÖNOL [ 22.4.2015 Devamı
Bilindik huzurMelek Adalet ÖNOL [ 5.4.2015 Devamı
Adımız, şiddetle yan yana yazılmasın.Melek Adalet ÖNOL [ 18.2.2015 Devamı
Beklenen hep senMelek Adalet ÖNOL [ 2.2.2015 Devamı
Sen benim inançlarımsınMelek Adalet ÖNOL [ 23.1.2015 Devamı
Dağınık evlerMelek Adalet ÖNOL [ 21.12.2014 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam