Önce , yeşil terk eder bu şehri, sonra rengi değişir denizlerin. Kokladığın hava, bir önceki değildir. Ciğerlerine kadar işler her nefesinde. Rakkasedir ulu ağaçlar , dans ederek soyunurlar gözünün önünde. Müziğin ritmi arttıkça daha hızlı atarlar üzerindekileri.
Ne gariptir, bir ağacın merhaba derken yaprak yaprak gelmesi. Filiz olup boy vermesi ! Ve hazan da yavaş, yavaş yaprağın bedeni terk etmesi. Muziği rüzgardır rakkasenin. Her uğultusunda biraz daha toprağa karıştığı.
Yaprağın ukalalığı yere düşene kadardır. Hakim olamaz bedene, tutunamaz. Nerede şimdi o vakur en tepe de gökyüzüne el sallaması ?
Yerlerde süründüğünde, kardeşçe , tüm yapraklar omuz omuza. Biz ; seninle el ele dolaşacğız sevgili. Bir Eylül ü daha birlikte yaşayacağız.
Kaçamak aşkların tadıdır hazan. Filiz veren mevsime inat, en çok hazan da boy verir aşklar.
Yine ezmekten korkacağız yaprakları, hep karların üzerinde uzanacak değiliz ya ? Hazan da dans edeceğiz yapraklarla. Tadını süreceğiz özgürlüğün, başımızı kaldıracağız gökyüzüne. Her düşen yaprak ile, biraz daha sarılacağız birbirimize.
Sen; gönlümdeki sevgili, Eylül üm. Aşkların en güzeli. Tüm renkleri gözlerinde bulduğum. En güzel mevsimimsin.
Biraz daha düşmüş şakaklarına aklar, sonbaharım olmuşsun. Her mevsimim. Bugün günlerden barış, bugün günlerden hüzün.
Sar kollarını boynuma beni mevsimsiz ülkelere götür.
Eylül ' üme,
Melekkk
|