SAKIZ SARDUNYALARI
Yasemin kokulu dingin bir yaz gecesi
yıldızlar ışımış balkonuma ödünç
çıplak ayaklarımda taş zeminin serinliği…
aşağıdaki umarsızlığa gönülsüzken içim
gökyüzü saçlarıma değecek kadar yakın
uzansam avuçlarıma dolar yıldızlar sanki
... uzansam bir devinimlik yer
sanırsınız beni tutan balkon demirleri ve
gece gölgesinde kalmış sakız sardunyaları…
beyaz geceliğimin etekleri uçuşurken
sanki rengi gece mavisi, derinliği lacivert
gökyüzü üzerime şavkımış ince bir tül gibi…
aşağıdaki yoksul kokulu üzgün yaşamlara karşın
böylesine boş vermişliğe sövgülerdeyken dilim
bin parça öfkeye durmuş yüreğim ah!
yıldızlar pırıltılar içinde sanki öfkeme inat
en masum çocuk gülüşleri gibi güzel…
içlerinde tek bir tanesi yalnızca benimdi derken
dört bir yandan çocuklar çığlık çığlığa bağrıştı
ortak oldu da yıldızıma, hepsi canı gönülden
ben öldüm sevinçten… öldüm sevgiden!...
yasemin kokulu balkonlarda çocuklar salkım saçak
yarını meçhul çocuklar… yarını hiç olmamış,
yoksul sokaklardaki ceylan gözlü çocuklar…
bir yıldız kaydı gecenin lacivert karanlığında
hiç dönüşümsüz hiç bilinmeyene doğru ve
çocukların umut bakan gözleri
ah! umut bakan gözleri dikildi gökyüzüne.
küskün sakız sardunyalarına değen soluk yüzleri
umut oldu Tanrıya niyaz edişlerinde…
yasemin kokulu dilekler tutuldu, niyetler edildi
büyük umutlarda beklenti oldu duaları
ah! beklenti oldu duaları…
Ergül İLTER
|