Doğrusu ya, gerçekten de düşüncelerim grilerde bile değil sevgili okurlarım; yekten karalar içindeyim. İnsanoğlu nankördür derler ya, valla bu konuda ben de kendimi anlamış değilim. Hamd olsun Allah’ıma ki güzel sağlıklı bir yaz mevsimi geçirdim. Eşim, çocuklarım, torunum ve yakınlarımla mutlu günler yaşadık. Onlar için tatil bitti herkes evine döndü, malum okul, iş-güç durumları. Ben ise güzelim Eylül ayını da geçirmek için yazlığımızda kalmaya devam edeceğim. Allah’ın izniyle. Etraf sanki İLKBAHAR-YAZ gibi. Alabildiğine yeşillik her bir yanım. Deniz billur gibi, hava mis ve yalnızlığım. Geçici ıssızlığım.
Her şey tam da istediğim gibi. İstanbul’dan gelirken ne kadar resim malzemelerim varsa getirmiştim. Tuvallerim, fırçalarım, boyalarım vb. En başta bilgisayarım. Şimdiye kadar 7 küçük tablo yaptım. Bir hayli de öykü, makale yazdım. Bunlarla ruhen de tatil yaptım. İnanılmaz bir terapi. Çocuklarım buradayken koşuşturmalardan dolayı televizyon ve gazete haberlerinden olabildiğince uzak kalmaya çalıştım. Sağ olsunlar onlar da beni haberlerden uzak tutmak için ellerinden geleni yaptılar. Ama ne olursa olsun kulağım gözüm hep ve yine de haberlerdeydi. Haberler, kimi zaman dizlere dövündürüp ağlattı beni, kimi zaman küfürlere durdu çenem, ateş olup yanarken öfkeden, kimi zaman da en yürekten edilen beddualar içindeydim sineme vuran ateşlerden.
Yakınlarım gidince bana kalan onca boş zaman ve dolu dolu kullanabileceğim, değerlendirebileceğim saatler. Ama nerde bende o genişlik. Gazeteyi açar açmaz, açlıktan ölen köpeğin balkondan sarkmış hali. Adam hapisten çıkıyor, sağır ve dilsiz öz teyzesine, sonra da iki masum çocuğa tecavüz ediyor; daha şehitlerimizin kanı kurumadan, onlarca trafik kazası olayları, giden canlar. Maganda kurşunundan ölen çocuklar. Bir çocuk ölürse bir evde ailenin hepsi ölür diye düşünüyorum hep. Nasıl sağlıklı, güzel de bir çocuk, okula yazdırmış annesi daha üç gün önce…
Önümüzdeki günlerin bize neler getireceğinin endişesi…Suriyeli asilerin şimdiden çıkarttığı kokular. Üstelik gül gibi PKK mız ve BDP miz varken. OBAMA buyurmuşlar efem,“Suriyeli mültecileri herkes paylaşsın diye…Başımız üstüne…Bağrımıza yalnızca masum Suriye vatandaşlarını mı basıyoruz, yoksa Suriye asilerini mi?! Bu sorulara ait gazete haberleri, televizyon haberleri, tüüüm medya haberleri, içimde kusulacak safra gibi yayılırken!
Anlayacağınız sevgili okurlarım, ben kendi ıssızlığımdaki keyiflerimi vurdumduymazlara armağan ediyorum. Öykü yazmalarımı, resim yapmalarımı, küfürlerimi, naletli beddualarımdaki çığırışımlarımı ise kendime bırakıyorum.
Huzurlu günlerde, kardeşlik, barış içinde yaşamak dileğiyle.
|