Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29918694
Bugün Ziyaretçi :  9970
Aktif Ziyaretçiler :  9970

ÇAY DEMLEME MUTLULUĞU
 
Değerli okurlarım, ben Allah’ın bize bahşettiği her gününü biz kullarına bağışlanmış bir lütuf olarak görürüm. Ama işte insanoğlu değil miyim? Allah’ın ve Hz. Peygamberimizin (sav) ismini her vesileyle zikretmeme ve her daim şükürler içinde olmama rağmen içimize işlemiş gün ayırımından da kendimi alamam. Salı sallanır derler ya, e işte vardır bir hikmeti derim. Perşembeleri, cumaları daha uzun dualarla ibadete dururum vb. Bütün bu kutsal düşüncelerin dışında da diğer günler için farkında bile olmadığım, haftanın belirli günleri için kafamda yerleşmiş bazı günlerim de vardır. Sizi bilmem ama mesela ben hafta sonlarını çok telaş yaparım. Hayatım boyunca yemek yapmayı hiç sevmedim, bundan sonra da seveceğimi hiç sanmam. Üstelik benim annem yemek yapma da ustalar ustasıyken; dört dörtlük değil sekiz sekizlikken! Ha yemek yapamaz ve beceremez miyim? Üüü, hem de mis gibi yaparım, pişiririm. Benim yemeklerim de çok güzel ve lezzetli olur ama mutfak işini hiç hiç hiç sevmem. Boşa geçen zaman ve gereksiz yorgunluk gibi gelmiştir bana hep. Bu yüzden de hafta sonlarını sevmem. Mutfaktan çıkamam ki o gün. Eşim neyse de gelenim gidenim olur. Yok börek yap, yok etli sütlü yap, koştur babam koştur. Onca uğraş didiş, bir anda bitiverir. Bu düşüncemi tüm yakınlarım, tanıdıklarım, eşim dostum çok yanlış bulurlar. Hepsi, yerden göğe haklılar bence de. Ama öyleyim işte. Yemek pişirme ritüeli büyük bir zevktir mesela annem için, arkadaşlarım için. E normali de budur zaten. Hangi kadın yemek yapmayı sevmez ki? Hangi kadın aşçılığa vakit kaybı gözüyle bakar ki? Bir benim düşüncemdir sanırım vakit kaybı gözüyle bakan. Mutfakta geçen zamanda ben kim bilir kaç sayfa yazardım ve kaç sayfa okurdum diye düşünürüm hep…Amaaa; sıra çay demlemeye gelince akan sular durur değerli okurum. Durur yani! Çay demlemek sessizliktir. Kişiye hasdır, kişiye özeldir benim için. Mutluluktur. Kendinizle ve yazılarınızla ve bardak bardak çayla baş başa kalmak demektir. Bilgisayarımla birlikte ince belli bardaktaki mis kokulu çayımın bana mutluluğun tebessümüdür. Hayata çağırışıdır. Hayatı sevilir yapmasıdır. Hayatı katlanır bir hale getirmesidir. Eşimi, çocuklarımı, bazı yakınlarımı, bazı dostlarımı çok çok sevmeme rağmen, onlarsız hayatı hiç düşünememe rağmen Çay gelir de hepsinin üzerine oturuverir bir anlamda; mecazi olsa da. Kalabalığa da çay yaparım, içeriz eş dost beraber mutlulukla sohbetlerle ama işte o da yemek faslı gibi çıkar aradan, benim için. Ben çayımla yalnızken flört etmeyi severim.
 .
İşte Pazartesi günlerini bu yüzden çok severim. Benim canlarım sabah sabah evden çıkmışlar işlerine, güclerine gitmişlerdir ve koca ev bana kalmıştır. Ben evimde bir başıma. İş doluymuş evde, hiç hiç hiç umurumda değil! Elim çabuktur, biraz sonra her yer bal dök yala. Ama hani o yalnız olma durumu var ya! Bir ben, bir bilgisayarım, bir de çayım. İşler bitince ben ve mutfağım ve çaydanlığım ve iyi su ve demliğe dört tatlı kaşığı çay ve az biraz Seylan çayı katkılı. Çayı yaparken ki ritüelin bir seremoniye dönüşmesi, demlerkenki o ilk sıcak su buğusunun yüzüme değen henüz ham çay kokusu, daha sonra çayın bütün evi saran rahiyalar içindeki demli çay kokusu. İrice ince belli bardağın, ocağın yanındaki yerinde hazır ve nazır bekleyişi. İlla da 6 dk. demlenecek. Bu benim damağımdaki, dilimdeki sevdiğim yeterli burukluk. Fazla demlenen, fazla buruk çay, sanki sek içki gibi sert gelir bana. Yarım kesme şeker iri bardağıma. Çayın bana verdiği haz, beni saran mutluluğun bedenime yayılışı. Kendime gelişimdeki dingin beynim. Satırlarıma düşen kelimelerin her bardaktan sonra kafamda netleşen konusu. Kimi öykülerimde, kimi şiirlerimde bilseniz ne çok katkısı olur bana çayın. Konuya adapte oluşumda, netleşen kararlarımda…
Yuvanızda, mis gibi demli çay kokularıyla huzur içinde her daim mutlu olmanız dileğiyle…
 
 
ÇAY
Avuçlarımda
Bir bardak çay
Dost eli gibi
Sıcaklığı yayılır
Ellerimden kollarıma
Isıtır yüreğimi
Ana kucağı gibi
 
Ergül İLTER
 
Ekleyen:  Ergül İlter
Tarih:  8.11.2011
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ergül İlter Yazıları
ONUR YOKSUNLUĞUErgül İlter [ 17.4.2015 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLARErgül İlter [ 13.3.2015 Devamı
YIKIM EVLERİ Ergül İlter [ 17.1.2015 Devamı
SAKIZ SARDUNYALARIErgül İlter [ 8.1.2015 Devamı
SUYA DÜŞEN GÖLGELERErgül İlter [ 26.11.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 22.11.2014 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLAR Ergül İlter [ 14.11.2014 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 10.11.2014 Devamı
NİNELER VE DEDELER VE ONLARA EMANET TORUNLAR Ergül İlter [ 31.10.2014 Devamı
ŞİMDİ VEDA ZAMANI Ergül İlter [ 29.9.2014 Devamı
EĞER Ergül İlter [ 10.9.2014 Devamı
SON YUDUMDA Ergül İlter [ 14.8.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 1.8.2014 Devamı
EFENDİLİĞİN-İNSAN OLMANIN NESLİ Mİ TÜKENİYOR NE? Ergül İlter [ 13.1.2013 Devamı
TV LERDE Kİ EVLİLİK PROGRAMLARI Ergül İlter [ 5.1.2013 Devamı
YENİ YIL DA YENİ UMUTLAR Ergül İlter [ 31.12.2012 Devamı
SİLAH (Bireysel Silahlanma) Ergül İlter [ 24.12.2012 Devamı
YENİ YILA HAZIRLANIRKEN Ergül İlter [ 17.12.2012 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 9.11.2012 Devamı
AH ŞU S.P.S LERİN DİĞER YÜZLERİ Ergül İlter [ 3.11.2012 Devamı
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ VE PAYLAŞIMLAR Ergül İlter [ 21.10.2012 Devamı
İNSANIN İNSANA ETTİĞİNDEN – İNSANIN İNSANDAN ESİRGEDİĞİ Ergül İlter [ 14.10.2012 Devamı
VAHŞİLEŞTİRDİĞİMİZ HAYVANLAR Ergül İlter [ 7.10.2012 Devamı
SANAT VE UMUT Ergül İlter [ 29.9.2012 Devamı
SESSİZLİĞİ DİNLERKEN Ergül İlter [ 19.9.2012 Devamı
YILDIZ OLSAM GÖKYÜZÜNDE Ergül İlter [ 8.9.2012 Devamı
HİÇ İYİMSER DEĞİLİM Ergül İlter [ 2.9.2012 Devamı
HINÇ Ergül İlter [ 27.8.2012 Devamı
UYANIŞ Ergül İlter [ 19.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (3)Ergül İlter [ 12.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (2.Bölüm)Ergül İlter [ 5.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (1.Bölüm)Ergül İlter [ 30.7.2012 Devamı
YAŞLI ÇİFTErgül İlter [ 23.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (2. ve son bölüm) Ergül İlter [ 20.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (1)Ergül İlter [ 16.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam