Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29918063
Bugün Ziyaretçi :  9307
Aktif Ziyaretçiler :  9307

ÇUKUR SEMT ( 1 )

- CELAL -

Genç adam, minibüsten inince üstünü başını düzeltti ve alnına düşen saçlarını eliyle arkaya doğru sıvazladı. Yol boyunca elini cebinden çıkarmamıştı hiç. Tekrar cebindeki parasını kontrol etti, bugün aldığı maaşı cebinde duruyordu; elinde olmadan burun kıvırdı ve kendi kendine söylendi “ Maaşta maaş olsa... bu koşuşturmaya.” Yerde gördüğü teneke kutuya topa vurur gibi bir tekme savurdu. Boş kola kutusu, taşlı topraklı yolda epey ses çıkararak yandaki arsaya savruldu; sesten korkan iki sokak kedisi, eşeledikleri çöp torbasını bırakıp hızla kaçıştılar. Celal, her zamanki gibi yine epey yürüdü, çıktığı yokuş burada aniden bitiyordu; bundan sonrası, yokuş aşağı olduğundan insanı daha az yoruyordu. Kuru havalarda çokta dert değildi ama yağışlar başladığında balçık çamurda kayıp düşmeden yürümek için epeyi dikkatli olmak gerekiyordu. Celal’in karısı Ümran “Yol, yol değil sırat köprüsü mübarek” derdi. Yokuş aşağı inmeden önce durdu Celal, biraz soluklandı, sigarasından son bir nefes çekti ve izmariti yere atıp, ayakkabısının ökçesiyle ezdi; daha sonra ellerini pantolon ceplerine sokup hemen yanı başındaki akasya ağacına yaslandı ve aşağıdaki yoksul mahalleyi seyre daldı.
 
  Doğup büyüdüğü şu gecekondu mahallesi, mevsimin bahar oluşundan mıydı neydi her şeye rağmen güzel göründü gözüne. Aşağıdaki yeşillik ne güzeldi, dutluktu her yer. İncir, ceviz, iğde ağaçları, derme çatma alacalı bulacalı, soluk badanalı evlerin çatılarını örtmüştü nispeten. Yağmurda, karda, çamur deryasında çekilen çileler nerdeydi?
 
   Celal hiç acele etmeden, hala elleri pantolon ceplerinde olduğu halde yokuş aşağıya inmeye başladı; hem yürüyor hem de düşünüyordu “ Bu çukur mahalleyi her sene ama her sene yağmurlardan dolayı sel basardı. Çoğu kez, mahallenin ortasından geçen pis kokulu dere taşardı. Evler, barakalar yarı bellerine kadar sel sularına, sel çamuruna gömülürdü ve çoğu kez kümeslerdeki hayvanlar telef olurdu. Buralarda oturanlar koca kış, soğuktan ve yağıştan dolayı, hiç bir şeylerini kurutamazlardı. Hava biraz açacak gibi olsa, hemen fırsat bilinir, yataklar, yorganlar, kilimler ağaç dallarına ve çamaşır iplerine asılırdı. Yaşlıların hastalıkları, ağrıları artar, bütün kış çocukların burunları akardı.”
 
   Genç adam, hiç acelesiz hem yürüyüp hem de düşünmeye devam ediyordu. “Yaz gelince de ayrı bir dertti; derenin yoğun lağım kokusu, evlerde fareler, hamam böcekleri, sivrisinekler, karasineklerden rahat yüzü görmezlerdi hiç.”
 
  Celal’in az önce yeşil ağaçlar içinde güzel bulduğu mahallesi, şimdi yerini iğrençliğe bırakmıştı; hiç de hoşuna gitmeyen bu düşüncelerinden sıyrılmak için adımlarını hızlandırdı. Epey bir yürüdükten sonra, nihayet bakkal dükkânı görünmüştü; az sonra dükkâna dalar gibi içeriye girmişti bile.
 
   Bakkal Niyazi, tezgâhının arkasında ayakta durmuş, önündeki kirli deftere bir şeyler yazıyordu. On- on bir yaşlarındaki çırak, içeriye giren Celal’i görünce, yerleri süpürmeyi bırakıp hınzırca bir bakışla ustasına seslendi.
 
—Niyazi abi, bak kim geldi!
 Bakkal Niyazi, başını kaldırıp Celal’i görünce, o da yarı alaycı bir gülüşle cevap verdi.
—Vay vay vaaay, demek Celal bey geldiler, hoş geldiler… tabiî ki boş geldiler!
Celal, hiç mi hiç kızmazdı Niyazi’ye, onlar doğdukları günden beri arkadaştılar; ikisi de bu mahallede büyümüşlerdi ve ne çilelerle bu günlere gelmişlerdi. Çırak çocuk, biraz daha eğlenmek için üsteledi.
—Celal abi, hoş mu geldin, boş mu geldin? . Bak Niyazi abim soruyor! dedi.
Celal,
 -- Get lan, dalga geçmeyi bırak da işine bak sen, süpürgeci başı! diye terslendi şakacıktan; sonra, cebinden bir miktar para çıkarıp, tezgâhın üstüne attı. Niyazi, önüne atılan paraya hiç dokunmadan şöyle bir baktı,
— Ne lan bu? diye aksileşerek sordu.
-- Ne olacak, yüz elli gayme! Beğenemedin mi?
 --Yüz elli gayme mi?! Senin borcundan haberin var mı?! Tam tamına dört yüz yetmiş beş lira!
Niyazi, bir yandan da, önündeki defterin sayfalarını acele acele çeviriyordu. Kulağının arkasına soktuğu kalemini alıp defterdeki borç hanesine işaretlediği rakamı, arkadaşının göz hizasına uzattı.
—Bak şuraya! Bak işte, ne yazıyormuş borcunuz?!
Celal elinin tersiyle defteri itti.
—İyi işte, sen öyle diyorsan öyledir, inkâr mı ettik?!
 Çırağa döndü,
--Hadi sallanma bücür! Bana şurdan bi büyük ver!
 
Çırak yeteri kadar eğlenmişti, onu duymazlığa geldi ve dışarıya çıkıp kapı önünü süpürmeye başladı. Niyazi, sabır çeker gibi bir tavırla arkasındaki raftan bir şişe büyük rakıyı alıp, eski bir gazete sayfasına sardı ve tak diye tezgâhın üstüne, tam da Celal’in önüne bıraktı. Genç adam şişeyi kapar gibi aldı ve gitmek için hemen kapıya yönlendi.
 
Niyazi,
--Hop hop! Parayı görelim hele! diye çıkıştı arkadaşına.
Celal, dükkândan hızla çıkarken, arkasına bile bakmadan cevap verdi.
__ Yaz deftere!
 
Ekleyen:  Ergül İlter
Tarih:  2.4.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ergül İlter Yazıları
ONUR YOKSUNLUĞUErgül İlter [ 17.4.2015 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLARErgül İlter [ 13.3.2015 Devamı
YIKIM EVLERİ Ergül İlter [ 17.1.2015 Devamı
SAKIZ SARDUNYALARIErgül İlter [ 8.1.2015 Devamı
SUYA DÜŞEN GÖLGELERErgül İlter [ 26.11.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 22.11.2014 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLAR Ergül İlter [ 14.11.2014 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 10.11.2014 Devamı
NİNELER VE DEDELER VE ONLARA EMANET TORUNLAR Ergül İlter [ 31.10.2014 Devamı
ŞİMDİ VEDA ZAMANI Ergül İlter [ 29.9.2014 Devamı
EĞER Ergül İlter [ 10.9.2014 Devamı
SON YUDUMDA Ergül İlter [ 14.8.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 1.8.2014 Devamı
EFENDİLİĞİN-İNSAN OLMANIN NESLİ Mİ TÜKENİYOR NE? Ergül İlter [ 13.1.2013 Devamı
TV LERDE Kİ EVLİLİK PROGRAMLARI Ergül İlter [ 5.1.2013 Devamı
YENİ YIL DA YENİ UMUTLAR Ergül İlter [ 31.12.2012 Devamı
SİLAH (Bireysel Silahlanma) Ergül İlter [ 24.12.2012 Devamı
YENİ YILA HAZIRLANIRKEN Ergül İlter [ 17.12.2012 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 9.11.2012 Devamı
AH ŞU S.P.S LERİN DİĞER YÜZLERİ Ergül İlter [ 3.11.2012 Devamı
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ VE PAYLAŞIMLAR Ergül İlter [ 21.10.2012 Devamı
İNSANIN İNSANA ETTİĞİNDEN – İNSANIN İNSANDAN ESİRGEDİĞİ Ergül İlter [ 14.10.2012 Devamı
VAHŞİLEŞTİRDİĞİMİZ HAYVANLAR Ergül İlter [ 7.10.2012 Devamı
SANAT VE UMUT Ergül İlter [ 29.9.2012 Devamı
SESSİZLİĞİ DİNLERKEN Ergül İlter [ 19.9.2012 Devamı
YILDIZ OLSAM GÖKYÜZÜNDE Ergül İlter [ 8.9.2012 Devamı
HİÇ İYİMSER DEĞİLİM Ergül İlter [ 2.9.2012 Devamı
HINÇ Ergül İlter [ 27.8.2012 Devamı
UYANIŞ Ergül İlter [ 19.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (3)Ergül İlter [ 12.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (2.Bölüm)Ergül İlter [ 5.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (1.Bölüm)Ergül İlter [ 30.7.2012 Devamı
YAŞLI ÇİFTErgül İlter [ 23.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (2. ve son bölüm) Ergül İlter [ 20.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (1)Ergül İlter [ 16.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam