Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29947850
Bugün Ziyaretçi :  18529
Aktif Ziyaretçiler :  447

ÇUKUR SEMT ( 3 ) Bakkal Niyazi
 
     Bakkal Niyazi, çocukluk arkadaşının arkasından yüksek sesle, hala söyleniyordu ama kendi söylediğini, sadece kendisi dinliyordu.
— Batıracak sonunda bu mahalle beni yahu!
Elindeki kalemi tezgâha fırlatıp attı, alacak verecek defterini de şak diye sertçe kapattı ve arkasındaki eski hasır sandalyeye çöker gibi oturdu. Üzerine biraz rehavet çökmüştü, gözlerini kapatıp başını arkasındaki rafların metal ayağına yasladı. Düşünüyordu da, aslında o da tam kızamazdı Celal’e. Onun, her ay aldığı maaşından ne yapar ne eder birazını kendisine olan borcunu ödemeye çalıştığını bilirdi. Çocukluklarında, ikisi de bu mahallenin yaka silktiği, ele avuca sığmayan, hınzır veletleriydiler. Hemen her gün, bir vukuat yaparlardı ve kimse onlardan bahsederken “ Çocuklar şunu yaptı, çocuklar bunu yaptı” diye bahsetmezdi hiç; mahalleli, onlardan şikâyet ederken hep “ O veletler var ya, o piç kuruları var ya” diye söze başlarlardı. Niyazi de, Celal de, kendi isimlerini unutmuşlardı adeta, hiç uslanacakları da yoktu; ta ki, o yangını çıkarıncaya kadar.
    Niyazi sandalyesinde kıpırdandı, oturduğu yerde mayışmış bir şekilde eski anılarını hatırladıkça, suratına yerleşen hafif bir gülümsemeyle, düşüncelerine devam ediyordu. “Dokuz yaşlarındaydılar, Celal lafa tutmuştu sigara satıcısını, Niyazi de, adamın tablasından iki paket sigarayı aşırıvermişti ve ikisi de tabana kuvvet, hızla kaçmışlardı oradan; daha sonra, çaldıkları sigaradan içmek için girdikleri boş bir evde heyecandan yangın çıkarmışlar, korku içinde ve can havliyle kendilerini dışarı zor atmışlardı. İkisi de, avazları çıktığı kadar “ Ev yanıyor, ev yanıyor!” diye bağrışmışlardı. O anda ki korkularından, yangını kendilerinin çıkardıklarının, bilincinde bile değillerdi. Bir anda bütün mahalleli seferber olmuş, eline kovasını alan, suyunu dolduran yangına koşmuştu; böylece, alevler evi sarmadan söndürülmüştü. Daha sonra, ikisi de mahallenin sevilen, hoş görülen çocukları olmuşlardı, ne de olsa, onlar haber vermeseydi yangın bütün mahalleyi sarabilirdi. Evden o panikle kaçarken sigara ve kibrit paketleri de yandığı için deliller yok olmuş, nedense hayrettir, hiç kimsenin aklına onlardan şüphelenmek gelmemişti. Celal’de, Niyazi’de veletlikten, piçlikten terfi edip, bir anda mahallenin “Çok cesur ve kahraman” çocukları oluvermişlerdi; onlar da, bu sırlarını bu yaşlarına kadar saklamışlar, yıllarca, kendi kendilerine eğlence konusu yapmışlardı.
Ondan sonraki günler de ise, mahallenin “İyiliksever delikanlıları” olarak, her işe koşuşturulmaya başlamışlardı. Çatı onarımından, odun kömür taşımaya, bozulan bir arabayı itmekten, soba söküp takmaya kadar, her zaman çağrılı çağrılı verilen, iki “Hayırsever” delikanlı olmuşlardı.
    Celal’le balık tutmaya gittikleri bir gün, oltalarını denize salladıktan sonra, balığın oltaya takılmasını beklerken, yine o günleri anıp sohbet ediyorlardı.
Celal,
— Aslında biz o yaramazlıkları başıboşluktan çok, dikkat çekmek için yapıyorduk.
Niyazi,
— Niye ki?
Celal
— Niye si var mı?, ikimizin de gencecik babası, sabah akşam kahveden çıkmaz, kumardan başlarını kaldırmazlardı; annelerimiz desen, her gün bir evde temizlikte; kim ilgilenecekti bizimle? kim sevecekti bizi? Biz de hınzırlaşıp dururduk işte!
Niyazi
— Haklısın valla, hem de çok haklısın; biz de sıkı fırlamaydık ha, ama sonuçta, kendi çıkardığımız yangından nasılda aklandık!
Celal
— Millet bizi, nerdeyse camiye imam yapacaktı yahu!
Niyazi
—   İmamlık onlarda kalsın, bana Sezen’i versinler yeter!
 Celal
— Ama ne! Bana da Ümran’ı versinler yeter! Şu askerliğimizi bir yapsak da, gelip iş bulup çalışsak. Günübirlik işlerde insanın elinde para kalmıyor, senin yine amcan sağ olsun.”
 
   Niyazi, sandalyesinde pelte gibi yayılıp oturmuş iyice gevşemişti ve yarı uykulu halindeydi; amcasının, sevecen, ihtiyar yüzü, bugün gibi gözünün önüne gelmişti yine. Hiç evlenmemişti amcası; ufacık bir bakkal dükkânı vardı ve Niyazi’ye tembihlerdi sık sık, “Bak Niyazi oğlum, akşam sabah askere gideceksin, geldiğinde eğer sağ isem bu bakkal dükkânım benim, ama ben ölünce de senin, tamam mı çocuğum” derdi.
 
 
Ekleyen:  Ergül İlter
Tarih:  14.4.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ergül İlter Yazıları
ONUR YOKSUNLUĞUErgül İlter [ 17.4.2015 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLARErgül İlter [ 13.3.2015 Devamı
YIKIM EVLERİ Ergül İlter [ 17.1.2015 Devamı
SAKIZ SARDUNYALARIErgül İlter [ 8.1.2015 Devamı
SUYA DÜŞEN GÖLGELERErgül İlter [ 26.11.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 22.11.2014 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLAR Ergül İlter [ 14.11.2014 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 10.11.2014 Devamı
NİNELER VE DEDELER VE ONLARA EMANET TORUNLAR Ergül İlter [ 31.10.2014 Devamı
ŞİMDİ VEDA ZAMANI Ergül İlter [ 29.9.2014 Devamı
EĞER Ergül İlter [ 10.9.2014 Devamı
SON YUDUMDA Ergül İlter [ 14.8.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 1.8.2014 Devamı
EFENDİLİĞİN-İNSAN OLMANIN NESLİ Mİ TÜKENİYOR NE? Ergül İlter [ 13.1.2013 Devamı
TV LERDE Kİ EVLİLİK PROGRAMLARI Ergül İlter [ 5.1.2013 Devamı
YENİ YIL DA YENİ UMUTLAR Ergül İlter [ 31.12.2012 Devamı
SİLAH (Bireysel Silahlanma) Ergül İlter [ 24.12.2012 Devamı
YENİ YILA HAZIRLANIRKEN Ergül İlter [ 17.12.2012 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 9.11.2012 Devamı
AH ŞU S.P.S LERİN DİĞER YÜZLERİ Ergül İlter [ 3.11.2012 Devamı
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ VE PAYLAŞIMLAR Ergül İlter [ 21.10.2012 Devamı
İNSANIN İNSANA ETTİĞİNDEN – İNSANIN İNSANDAN ESİRGEDİĞİ Ergül İlter [ 14.10.2012 Devamı
VAHŞİLEŞTİRDİĞİMİZ HAYVANLAR Ergül İlter [ 7.10.2012 Devamı
SANAT VE UMUT Ergül İlter [ 29.9.2012 Devamı
SESSİZLİĞİ DİNLERKEN Ergül İlter [ 19.9.2012 Devamı
YILDIZ OLSAM GÖKYÜZÜNDE Ergül İlter [ 8.9.2012 Devamı
HİÇ İYİMSER DEĞİLİM Ergül İlter [ 2.9.2012 Devamı
HINÇ Ergül İlter [ 27.8.2012 Devamı
UYANIŞ Ergül İlter [ 19.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (3)Ergül İlter [ 12.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (2.Bölüm)Ergül İlter [ 5.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (1.Bölüm)Ergül İlter [ 30.7.2012 Devamı
YAŞLI ÇİFTErgül İlter [ 23.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (2. ve son bölüm) Ergül İlter [ 20.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (1)Ergül İlter [ 16.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam