Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29947971
Bugün Ziyaretçi :  18650
Aktif Ziyaretçiler :  579

SEYAHAT ARIZALARI
 
Merhaba değerli okurlarım.
Yurtiçinde olsun, Yurtdışında olsun seyahat etmeyi, yabancı yerleri de görmeyi, tanımayı hangimiz istemeyiz ki? Biz eşimle biraz da onun işlerinin bahanesiyle şimdiye kadar epeyi yerler gördük ve gezdik. Gerçekten de o günlerimizden kalan çok güzel anılarımız oldu. Ve fakat…inanın bu seyahatlerimiz boyunca, bir o kadar da çok sinirle geçen anılara da sahip olmuş olduk. Niye derseniz sevgili okurlarım, seyahatler, geziler iyi ve ince düşünceli insanlarla paylaşıldığında güzeldir, huzurludur…Şimdi, neymiş bu incelikler? Derseniz eğer, onu da hemen yazayım size… Tabi bu bizim şanssızlıklarımız da olabilir.
 
Yurtiçi, Yurtdışı hiç hiç fark etmez. Turla anlaştınız, gideceğiniz yere gidiyorsunuz; derken daha Bismillah havaalanında, terminalde başlıyor sorunlu insanlar sorun çıkarmaya. Saatinde gelemeyenler olabilir…tamam, insanlık hali. İnsanız her şey olabilir. Her türlü durum söz konusu olabilir. Siz öyle sanırsınız, insanların vurdumduymazlığına vermezsiniz ve gideceğiniz yere sonunda varırsınız.
Malum işte, tur rehberiniz otelinizin lobisinde sizi etrafına toplar ve de tembihleyerek, rica da ederek “Sabah şu saatte uyanıyoruz, acele kahvaltımızı ediyoruz ve de tam şu saatte bizi falanca yere götürecek servis gezi otobüsümüze biniyoruz” diyor… Diyor ya; biz de tamam deyip alıyoruz oda anahtarlarımızı ve çıkıyoruz odamıza. Zaten geç bir saatte yatmışız ama olsun, çok bir mutluyuz ya…Otel görevlisi uyanma servisi uyandıracak hepimizi bir bir, öyle deniliyor bize. Garanti olsun diye biz yine de kuruyoruz saatlerimizi cep telefonlarımızın. Neme lazım, uyur kalırız filan…bekletmeyelim insanları…E seyahatlerde kurallara uymak lazım; çünkü sizin kendinize ait özel bir gezi değil bu tur işi gezmeler…
 
Derken efendim biz eşimizle kalkıyoruz, duşumuz, giyinmemiz filan hep pratik, acele. İniyoruz kahvaltı salonuna. Asansörde aynı tur yolcularla güler yüzlü, uyku mahmurluğunda, yine de içiniz cıvıl cıvıl “Günaydınlaşıyoruz”. Boş bir masa bulup başlıyoruz açık büfe kuyruklarına girmeye. Tabaklarını kıtlıktan çıkmış gibi tepeleme dolduranları görmezden gelerek. E adam bastırmış parayı seyahat ediyor. Yiyecek tabii ki. Hem ne var bunda? O tabağını doldursun da yemediği kalır, gider çöpe! Şimdi bunu da mı düşünecek adam? Neyse tabaklarını tepeleme dolduranlara bakıp bakıp kuyrukta vakit geçirirken, koşuşturan garsonların topladıkları tabaklardaki hiç yenmemiş, dokunulmamış, sadece gözlerini de doyurmak için yedek alınan ve çöpe giden  tabaklar dolusu yiyeceklere, ekmeklere bakıyoruz. Eşimle biz de iştahlıyızdır yani, gayette güzel yeriz. Ama yediğimiz kadar alırız tabağımıza. Be adam kaçmıyor ya açık büfe…yenileriyle değişiyor boşalan servis tepsileri daima. Neyse efendim neyse…
 
Saatimiz geliyor, dakikalarla yarışıyoruz. Keyifli, leziz bir kahvaltının arkasından bir de keyif çayı…ı ıh…saat doldu; şimdi doooğru otel kapısında bekleyen otobüsümüze. Tam saatinde giriyoruz açık kapıdan içeriye. Hooop, yok öyle istediğiniz yere oturmak! Ne kadar kazak, hırka, su şişesi vb. varsa en öndeki veya cam kenarındaki tüüüm koltukların üzerinde…Hepsi parsellenmiş. O kazakların sahipleri tarafından. İyi yerleri açıkgözler kapmış ve de kahvaltıya öyle gitmiş. Neyse efendim, teee arkalarda bir yer bulup oturduk yerimize. Eee, nerde bu millet yahu? Hani şu şu saatte sıkı tembih! E peki rehber nerde?
Yabancı şoförümüz alışık bu durumlara ya, hem esniyor, hem oturduğu yer taht gibi rahat, yayılmış da yayılmış dinleniyor. Biz sözüne sadıklar öööylee bekleşiyoruz. Nihayet rehberimizi görüyoruz. Gerilmiş biraz. Yolcuları aramaya çıkmış bir bir. Yolcular var ya değerli okurlarım, gayeeet rahat, hiiiç acelesizzz. Keyifler yerinde, sohbetler ede ede, elinde hala yemekle bitiremediği çöreği, otobüse binsem miii, binmesem miii? Havalarında! Sonunda son çiftte hiiiç koşuşturmadan, gayet asude bir şekilde biniyorlar otobüse, geçiyorlar kazaklarla, şallarla parselledikleri yerlere.
 
ÖZÜR MÜ??? O DA NESİ??? HEM NİYE Kİİİ??? ŞUNUN ŞURASINDA KIRK DAKİKACIK BEKLETMİŞLER EFEMMM? LAFI MI OLUR!?
 
Derkeeen efendim, işte gün içinde gezmelere başlıyorsunuz bir bir. Programlanıyor hepsi önceden ya. Amaaa, önce alışveriş… E tabii ki alışveriş yapacağız. Kendimize, sevdiklerimize yakınlarımıza, evimize vb. Diyelim ki ahşap oyma işleri. Değişik. Daha sonra da Okyanus kenarına gidilecek, kahveler içilecek. Yoook öyle programa uymak! Nerdeee. Alacağınızı aldınız ama hala dükkan dolu. Boşaltmak lazım dükkanı. Dakikaların yerini saatler alır. Dükkandakiler bir türlü çıkamazlar dışarıya. Kavgalar çıkar dükkan önünde. Ayakta millet bekleşir, bekleşir bekleşir. Dükkandan çıkanlar da sinirlenenlere şaşırır kalır. Haydi onlarca ahşap tepsiler, bilmem neler taşınır otobüse, yerleştirilir boş yerlere. Ama en en en acısı da, kaynar gider güneş batımında okyanus kenarında çay, kahve içmeler… YATAAAR!
Kös kös, sinir harbi içinde binersiniz otobüse. Ayakta beklemekten beliniz ağrımıştır. Sinirleriniz gerilmiştir. Çekemediğiniz anı olacak fotoğraflarınız, elinizde makinelerinizle neşeniz sönmüş bir halde oturur kalırsınız öylece.
 
                                                   ÖZÜR MÜ? O DA NESİ? 
 
Ve buna benzer onlarca anı. Onlarcası…Hep iç içe… Mutlulukla- asabiyet, coşkuyla- gerilim hep yan yana, omuz omuza. Tıpkı hayat gibi…
 
Huzurlu seyahatler dileğiyle hepinize…
 
 
Ekleyen:  Ergül İlter
Tarih:  29.6.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Ergül İlter Yazıları
ONUR YOKSUNLUĞUErgül İlter [ 17.4.2015 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLARErgül İlter [ 13.3.2015 Devamı
YIKIM EVLERİ Ergül İlter [ 17.1.2015 Devamı
SAKIZ SARDUNYALARIErgül İlter [ 8.1.2015 Devamı
SUYA DÜŞEN GÖLGELERErgül İlter [ 26.11.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 22.11.2014 Devamı
BUZDOLABI KAPAĞINA TUTTURULAN HAYATLAR Ergül İlter [ 14.11.2014 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 10.11.2014 Devamı
NİNELER VE DEDELER VE ONLARA EMANET TORUNLAR Ergül İlter [ 31.10.2014 Devamı
ŞİMDİ VEDA ZAMANI Ergül İlter [ 29.9.2014 Devamı
EĞER Ergül İlter [ 10.9.2014 Devamı
SON YUDUMDA Ergül İlter [ 14.8.2014 Devamı
KORKUYU BEKLERKEN Ergül İlter [ 1.8.2014 Devamı
EFENDİLİĞİN-İNSAN OLMANIN NESLİ Mİ TÜKENİYOR NE? Ergül İlter [ 13.1.2013 Devamı
TV LERDE Kİ EVLİLİK PROGRAMLARI Ergül İlter [ 5.1.2013 Devamı
YENİ YIL DA YENİ UMUTLAR Ergül İlter [ 31.12.2012 Devamı
SİLAH (Bireysel Silahlanma) Ergül İlter [ 24.12.2012 Devamı
YENİ YILA HAZIRLANIRKEN Ergül İlter [ 17.12.2012 Devamı
10 KASIM’DA KORNA SESLERİ Ergül İlter [ 9.11.2012 Devamı
AH ŞU S.P.S LERİN DİĞER YÜZLERİ Ergül İlter [ 3.11.2012 Devamı
SOSYAL PAYLAŞIM SİTELERİ VE PAYLAŞIMLAR Ergül İlter [ 21.10.2012 Devamı
İNSANIN İNSANA ETTİĞİNDEN – İNSANIN İNSANDAN ESİRGEDİĞİ Ergül İlter [ 14.10.2012 Devamı
VAHŞİLEŞTİRDİĞİMİZ HAYVANLAR Ergül İlter [ 7.10.2012 Devamı
SANAT VE UMUT Ergül İlter [ 29.9.2012 Devamı
SESSİZLİĞİ DİNLERKEN Ergül İlter [ 19.9.2012 Devamı
YILDIZ OLSAM GÖKYÜZÜNDE Ergül İlter [ 8.9.2012 Devamı
HİÇ İYİMSER DEĞİLİM Ergül İlter [ 2.9.2012 Devamı
HINÇ Ergül İlter [ 27.8.2012 Devamı
UYANIŞ Ergül İlter [ 19.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (3)Ergül İlter [ 12.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (2.Bölüm)Ergül İlter [ 5.8.2012 Devamı
MUTLULUK YOLLARI (1.Bölüm)Ergül İlter [ 30.7.2012 Devamı
YAŞLI ÇİFTErgül İlter [ 23.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (2. ve son bölüm) Ergül İlter [ 20.7.2012 Devamı
HAYAT DEVAM EDERKEN (1)Ergül İlter [ 16.7.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam