Ülkemizde en azından ortaokula kadar gitmiş herkez yabancı dil dersi almıştır. ancak ne ortaokul ne lise olsun, okulu bitirip de yabancı dil konuşan, anlayan yok gibidir.
Yılların çabası, kaynağı boşa harcanmakta gibi görünmektedir. Sonuçta bir insana yabancı dil öğretmenin amacı ona yabancı dili konuşturmak olduğu ve bu nedeyse hiç gerçekleşemediğine göre bu durumun kaynakları boşa kullanmaktan başka açıklaması olamaz.
Okullarda verilen İngilizce derslerinin daha çok “ dostlar alışverişte görsün” amacı güttüğü bu sonuçlardan anlaşılıyor.
Amaç İngilizce’yi konuşturmak olsa bu sorun çoktan ele alınmış olurdu.
Okullarda haftada bir gösterilen yabancı dil dersleri ile çocukların hiçbir şey öğrenemedikleri açık. Çünkü yabancı dil öğrenmek asla ama asla haftada bir ile olacak bir şey değildir.
Yabancı dil öğrenmenin ana kuralı o dile aynen ana dilini öğrendiğin gibi hergün maruz kalmaktır. Üstelik bu maruz kalmak yazmak şeklinde değil konuşmak şeklinde olmalıdır.
Çocuklara okuma yazma öğrendikten sonra hemen akabinde yabancı dil öğretilmelidir. Hergün düzenli olarak çocuklar yabancı dil sınıfında öğrenecekleri dili yoğun bir şeklide dinlemeli ve konuşmalıdır.
Aynen Hacıvat – Karagöz gösterisi gibi konuşmalıdır çocuk. Bu tüm ilkokul, ortaokul, ve lise hayatı boyunca devam etmelidir. Liseyi bitiren bir öğrenci tek başına dilini konuştuğu yabancı dilin ülkesine gidip hayatını gayet rahat bir şekilde devam ettirecek ölçüde yabancı dilini konuşup, yazıp, okuyamıyorsa burada nafile bir çaba harcanmış demektir.
Bu amaç gerçekleştirilemeyecekse bence İngilizce için nafile harcanan zaman en azından matematiğe, fenne filan kaydırılmalı. Ya değilse yabancı dillere daha fazla ağırlık verilmeli.
Yabancı dil bilmenin önemini burada anlatmaya çalışmak bana göre okuyucularıma eziyettir. Zaten bildiğimiz şeylerin bize söylenmesi eziyeti... gereksiz yani.
Yabancı dil bilen bir çocuğun kendine güveni, kültürü bilmeyen bir akranına göre fazla olacaktır. Üstelik yabancı dil öğrenmenin zeka üzerinde nasıl olumlu bir etki yarattığı artık bilimsel bir gerçek.
Eğitimde “mış gibi yapmak” hiçbir işe yaramaz. Eğitim denenmiş ve kanıtlanmış sonuçlar ile yürütülmelidir. Okullarımız ve burada verilenler ülkemizin kaderidir, geleceğidir. Buna dayanarak ülkemizde yabancı dil eğitimlerine gereken önem verilmelidir.
Liseden mezun olacak bir çocuk Ata’mızın Nutuk’unu öğrendiği yabancı dilde okuyup Türkçe’mize çevirebilecek bilgiye sahip olduğu zaman bu iş tamam demektir.
|