Çok değil, daha bir kaç hafta önce yazmıştık aşılar ve salgınlar ile ilgili yazımızı ve akabinde hemen Corona salgını başgösterdi; ne yazık ki!
Corona virüsünü dünyaya duyuran doktor Li Wenliang da aynı virüs sebebi ile yaşamını yitirdi. Çin gibi baskıcı bir ülkede otoriteye karşı gelip açıklamıştı bu salgını oysaki. Cesur bir bilim insanı olarak hatırlanacak artık. Bu cesur bilim insanı gibi bilim tarihi, yaptığı işi hayatının önünde tutan insanlar ile doludur. Bunlar öyle güneşlerdir ki batarken dahi insanlığı aydınlatmaktadırlar.
Bir kadın olarak ilk onunla başlamak bir şereftir; Mara Curie. Elementler üzerine çalışan Curie maruz kaldığı radyasyondan dolayı lösemiye yakalanmış ve hayatını kaybetmiştir. İki kere nobel ödülünü alan büyük bir bilim insanıdır. Aynı şekilde Curie’nin kızı ve damadı da benzer çalışmalar yürütmüşler, nobel ödülü almışlar ancak onlarda çalışmalarındaki radrasyona maruz kalmalarından ötürü yaşamlarını yitirmişlerdir.
Rontgen ışıkları üzerine çalışma yapan diğer bilim insanı Elizabeth Ascheim de , X ışınları ile yaptığı deneylerde kendini denek olarak kullandığı için hayatını kaybetmiş bir bilim insanıdır.
Rus bilim insanı Aleksandr Bogdanov tıp alanında uzmanlaşmıştı ve dehasıyla ünlüydü. Hücre yaşlanması üzerine yaptığı deneylerde hastasından kendine naklettiği kandan hastalık kaparak yaşamını yitirdi.
Bir çok elementin kaşifi, farmakolog Carl Scheele birçok element keşfetmiş bir bilim insanıydı. Ancak ilginç bir çalışma yöntemi vardı ve çalışmalarının tadına bakardı! Aynen böyle bir çalışmasını tadarak(siyanür) hayatını kaybetmiştir.
William Bullock silindirli matbaa makinesinin mucididir. İcadı geliştirme üzerine çalışmalar yaparken geçirdiği bir kazanın sonucu kangren olmuş ve yaşamını yitirmiştir. Büyük icadı ise insanlığın hızlı gelişiminin anahtarı olmuştur.
Hidrojenle şişirilmiş balonla Manş Denizini geçen ilk insan Jean-Francois de Rozier aynı zamanda hava kazasında hayatını kaybeden ilk insandır.
Tarih bilim tutkusu uğruna yaşamını hiçe sayanlarla doludur. Bu insanların tutkusu ‘ gerçeğe’ olan tutkudur. Bilim uğruna ölümü göze almak gerçekler için ölümü göze almak demektir.
Yargılanan bilim insanlarını da aynı safta değerlendirmeliyiz. Örneğin Gallileo. Büyük bilim insanı güneşin merkez olduğunu ve dünyanın onun etrafında dolandığını söylediği için yargılanmış, sözlerini geri alarak yakılarak öldürülmekten kurtulmuş ama ev hapsine mahkum olmuştur. Ancak hepimizin bildiği ve onun mahmeken çıktığında söylediği gibi “ dünya dönmektedir işte”
Tam bir ilim tutkunu olan Fatih Sultan Mehmet zamanında yüceltilen bilim insanlarından olan Molla Lütfü, Fatih’in özel kütüphanecisiydi. Matematik ve astronomi bilgini bir felsefeciydi. 2. Beyazıt zamanında sözlerinden dolayı At Meydanında idam edildi. Özgür düşünce ve bilim uğruna Osmanlıdaki bilinen ilk kayıptır bu idam.
Çok büyük bir müderris olan Nadajh Sarı Abdurrahman ise “ evrenin sonsuzluğunu ve doğa yasalarının üzerine bir yasa olamayacağı” konusundaki açık fikirleri nedeni ile zındıklık ve kafirlikle suçlanarak idam edilmiştir, Kabz-ı Acemi ve Hamza Bali’gibi...
Tarih gerçek uğruna kendini feda edenler ile öyle dolu ki bir köşe yazısı yetmez. Ancak bu insanların hala var olduğunu bilmek gelecek için umutlarımızı sağlam tutmamız için bir vesile olacaktır
|