Okullar açıldı, En kıymetlilerimizin hayatlarında yeni bir dönem başlıyor. Kızım birinci sınıfa başladı. Artık kendi yolunda bensiz yürümeye başladı. Heyecanlıyız ikimiz de.
Konuşuyoruz;
-Canım, okul çıkışında seni Atatürk heykelinin önünden alacağım, burada bekle beni olur mu?
-Tamam.
-Anne, neden Atatürk heykelinin önünde bekliyorum seni?
Düşünüyorum. Merdiven başı, çıkış kapısı, ağaç gölgesi… Bir sürü yer varken neden Atatürk heykelini seçmişim ki?
-Çünkü canım, Atatürk’ün gölgesi seni her şeyden korur, seni bir tek Atatürk düşüncesine emanet edersem içim rahat eder.
Çünkü canım, senin-benim varlığım, onun bize kazandırdıkları sayesinde devam eder.
Çünkü canım, o keskin mavi gözler taştan bile olsa kötüleri korkutur, yobazlığı, cahilliği, çirkinliği savurur senin yanından.
O taze masum kalbin, beynin, onun ışığıyla aydınlanır, ışıldar. Önce insan olman gerektiğini öğrenirsin onun eteğinde beklerken. Sonra müslümanmış, yahudiymiş, Türkmüş, Kürtmüş, Aleviymiş umrunda olmaz. İnsanmısın gel dersin, ne olursan ol yine de gel!
“Tek gerçek Müslümanlıktır” diyenlerin insanlığa ettiği zulme isyan edersin, dimdik durursun onun sahte gözyaşlarına.
Beni Atatürk heykelinin yanında bekle yavrum.
Ben onun sayesinde çalışan, dimdik ayakta duran, kötülerin bir yerini kabartırım korkusuyla, çarşafların altına saklanmayan bir Türk kadınıyım. Ben önce Müslüman, sonra kadın, sonra insan zincirini onun sayesinde tersine çevirebilmiş bir insanım.
Ben bilirim ki beni yaratan benim ezilmemi, erkekler tarafından sömürülmemi, bir erkeğin ardında yürüyen dörtlü olmamı hak görmez. Dayağın sırtımda, bebenin karnımda, bir hayat misyonum olmadığını bilirim. sende öyle ol. Önce insan ol yavrum!
Bilsen bir kız çocuğu olarak seni ne zor bir hayat bekliyor. Senin minicik bedenini, tertemiz kalbini, ışıldayan aklını korumak zorundayım karanlık bir sürüden. Öyle sarmışlar ki etrafımızı her yerde karşımızdalar, onun için sen beni Atatürk heykelinin dibinde bekle canım. Onun heykelinden bile titrerler.
Atatürk heykelinin etrafı gelincik bahçesi gibiydi gittiğimde, sadece ben değil benim gibi bir çok anne yavrusunu Atatürk’e emanet etmişti. Aydınlık geleceğimizin yeni okul dönemi hepimize hayırlı olsun.
|