Öyle masumdur ki onlar, şiddetin, tacizin, bağırmanın suçlusunun kendileri olduğuna hemen inanıverirler. “senin yüzünden kızdım da vurdum” “senin yüzünden sinirlendim de…” deyin inanırlar. Mahcup, üzgün iniverir o muhteşem bakışlar yere. Dudaklar büzülür, inci taneleri akıverir gül yanaklarından.
O kadar masum ve o kadar kendileri gibi kabul ederler ki büyükleri de, bilemezler. O büyüklerin kendi yetersizliklerinin, acizliklerinin hatta kirlenmişliklerinin vebalini ödediklerini.
Çocuklardan bahsediyorum. Çocuklarımızdan. Meleklerimizden. El değmemiş kalpleri ve pırıl pırıl beyinleri henüz kirlenmemişlerden.
Karın ağrısıyla kıvranırken, korkmuş ağlarken, biri karşısına çıkıp “ hişt sus bakıyım, ne zehirlenmesi, sen süte alışkın değilsin de ondan miden bulandı sadece…” Diyor. Miniğim şaşkın. Miniğim suçlanmış, sindirilmiş. Muhteşem gözleri yorgun, üzgün düşüyor yere. Karın ağrısından kıvranıyor ama büyükleri ağrı değil bulantı diyor. Ah keşke önceden birileri alıştırsaydı onu bozuk süt içmeye. Bu bulmuşta bunuyor halleri olur mu ama.
5 yaşında ki kızım soruyor bu sabah “Anne süt kötü bir şey değil mi”.Bütün hayatı boyunca tam tersini duymuş bizden. Şimdi ekran karşısında, sedye üzerinde hasta çocukları seyrederken sorduğu soru bu. Hayır, kızım diyorum kötü olan süt değil. Bozuk sütü o yavrulara uzatan zihniyet.
Anlayamıyor, kocaman açtığı gözleriyle bakıyor bana. Ah kim anlayabiliyor ki. Bu kadar kumpası, entrikayı. Çıkarlar uğruna geleceğimize konulan dinamit dağını.
Rant uğruna peşkeş çekilen ihaleler, anayasalar, eğitim sistemi, sindirilmiş, korkutulmuş, bölünmüş güzel ülkem… Hepsi bir yana, acı çeken, kendini suçlu hissettirilerek büyütülen çocuklarımız bir yana.
O masum bakışların vicdanlarımıza uzanan haykırışını duyabilsek keşke. Onların geleceğine neler yaptığımızı görebilsek.
İyi niyeti bir hatadan çok çok uzak, bir iktidar kavgasının tam orta yerinde, onların masumiyetleri üzerinden cebimizi doldurmasak.
Bakamıyorum o masum gözlere. Delip geçen bakışlara. Hesabını veremiyorum, geleceklerinden çaldığımız huzurlu, sağlıklı, mutlu günleri için.
Çocuklarımız acı ve korku içinde kıvranırken ,bir yiğit çıkmaz mı “evet hata yaptık” demez mi.Bu sütü üreten, satan,alan,saklayan,dağıtan suçsuz ,onu içen yavrucak “süt şekerine karşı hazımsızlıktan ve olayı bu kadar abartmaktan suçlu!. A birde inek suçlu bence. Hangi inek siz karar verin.
Ah bu ülkede bir şeyler oluyor çocuklar, epey uzun zamandır. Lütfen zehirlenmeden, trafiğe, cemaate kurban gitmeden, Atatürk’ü unutmadan bir an önce büyüyün. Bedeninize, ruhunuza geleceğinize fütursuzca uzananlara inat büyüyün.
Kalbiniz, beyniniz kirlenmeden, bizler gibi birbirinizi harcamadan büyüyün. Ötekileşmeden, nefreti, yok etmeyi öğrenmeden büyüyün. Süt şekeri gibi şerefsizlik şekeri de alerji yapsın ki sizde, buna da alışmadan büyüyün.
Büyüyün ne olur, biz başaramadık siz kendinizi bizden koruyun.
|