Cuma‘dan önceki Perşembe bu. Bir Eylül Perşembesi. Yazdan kışa geçen pembe Perşembe. Hafif bir baş ağrısı akşamdan kalma. Son balkon keyfi belki de rakı-balık dost sohbetinden.
Adı kadar uzun bir gün, bütün haftanın birikmişlerinin temizlenmesi gerek. Cuma kısa çünkü adı kadar kısa. Koca bir haftayı gömer içine, yarım kalanları affetmez asla. Ama bu gün uzun…
Sabahın 8 inde Akdeniz’in ılık sularında kulaçtayım. Gelen kışa inat, perşembenin uzunluğunda kollarım. Yosun-balık kokusu genzimde. Sırtımı dönmüşüm kıyıya yüzdükçe yüzüyorum. Güneş henüz kendine gelmiş yükseliyor her kulaç atışımda. Engin denizi seyirde gözlerim her solukta.
Bir saatlik kaçış hayattan. İş, çocuklar, şehitler, acılar, umutlar hepsi kara da kaldı. Uzaklaşmak lazım birkaç kulaç daha hiç olmazsa. Suyun kaldırma gücü sıkıntıları da kaldırıyor gerçekten. Orada o derin ıslaklıkta her şey uzak, güneş kadar.
Ciğerlerim açılmış büyük büyük nefesler alıyorum. Deniz kokuyor her yanım, tuz kokuyor, balık kokuyor. Genzim yanıyor az önce yuttuğum tuzlu sudan. Denizkızı sanıyorum kendimi arsızca.
Bu eylül perşembesi çok uzun. sırt üstü yatıyorum denizin üzerinde, güneş gözümü alıyor, gözlerimi kısarak dünyayı seyrediyorum. Falezlerin üzerinden yükselen binaları, içlerinde ki koşturmacayı, sıkıntıyı görüyorum. İnsanlar acı çekiyor, ölüyor, şehit oluyor
Perşembeden çaldığım 1 saatlik keyif bana çok iyi geliyor. Gülümseyerek giriyorum iş yerime, gün uzun, yapılacak işler listesi uzun. Güneş yükseliyor ve kaynatıyor yine bir eylül perşembesini.
Günün adına yaraşır uzunlukta tamamlanacaklar listem. Ardı ardına telefonlar, kâh kahkahalı, kâh sitemkâr, kimi keyifli kimi derin oflara gebe. Çok severim upuzun bir listede çeltikler atarak sonraki maddeye geçmeyi. Azı bitmiş çoğu kalmıştır ama olsun başlamışımdır nihayet, bitecektir bu eylül perşembesinde illaki.
Upuzun sandığımız hayat gibi, eylül perşembesi, ardından pat diye geliverir Cuma…
Düşündüğümüz kadar uzun olmadığını gösterircesine hayatın, her şeyin sonu olduğunu ispatlarcasına gelir Cuma…
Bir Eylül Perşembesine doğmuşum ben de. Uzun çok uzun bir hayatım olacak sanmışım, Çeltikler atmışım gerçekleşen her hayalime mutlu sanmışım kendimi…
Ama illaki benim için de gelecek, Cuma…
|