Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29910900
Bugün Ziyaretçi :  1850
Aktif Ziyaretçiler :  1849

Gelecek, bizimle gelecek!
 
Kadın olmanın zor olduğu bir dönemde yaşıyorum. Ülkemde bütün siyaset kadın üzerinden yapılıyor. Kadın hakları, kadın istismarı, tecavüz, eş şiddeti, kürtaj… Şimdi de kızlı erkekli evlere baskınlar. Hep kadının bacak arası üzerinden beyin istismarı. Kadın olarak beni Erkek olarak senden korumak için bütün bunlar! Bu baskıları yaratıp beni sindiren, sonra da beni bunlara karşı korumaya çalışan aynı Erkek.
 
Hayatım boyunca kadın erkek ayrımcılığından, kadına karşı yapılan sözüm ona pozitif ayrımcılıktan nefret ettim. Kadın haklarını düşünenler de her nedense hep erkekler. Yahu benim beynim yok mu ki sen benim hakkımı bana verme görevini üstlendin. Kadını sadece beden olarak gören bir zihniyetin ürürünüdür kadını koruma içgüdüsü. İçgüdü adı üstünde hayvansal bir dürtü, öğrenilmiş, eğitilebilir bir davranış değil.
 
Dün Antalya Şehir tiyatrolarının bir oyununa gittim. Oyunun adı “Kurtuluş”; Kurtuluş savaşı sırasında Fransızlar tarafından işgal edilen bir köy halkının düşmana karşı direnişini anlatan bir oyun. Oyuncuların performansı ve konunun işlenişi çok güzeldi. Etkileyici olan şuydu, köyün gençleri savaşta. Köyde yaşlılar, kadınlar ve çocuklar kalmış. Erkekler kalabalık düşmanla savaşmaya cesaret edemezken, bir kadın çıkıyor ve “Evlatlarımız cephede canını verirken siz kendi canınızdan mı korkuyorsunuz, sonuna kadar mücadele edeceğiz” diyor.
 
İçimden kelebekler uçuşuyor. Livaneli’nin şarkısında ki “Dünyayı güzellikler kurtaracak, bir insanı sevmekle başlayacak her şey…” dizelerini çeviriyorum Türkçeye ” Dünyayı kadının dokunuşu kurtaracak ve kadının cesareti, zekâsı ve mertliğiyle dönüşecek her şey aydınlığa…”
Kurtuluş savaşında destan yazmış o kadınları, bu günün erkekleri ezme, yönetme, mal gibi değersizleştirme yarışındalar. Ve bunu öyle planlı bir oyunla yapıyorlar ki maalesef adım adım başarıyorlar.
 
Din ve kültür gereği zaten mahalle baskısına, namus objesi olmaya, çocukların anası, erinin bir adım gerisinde kalmaya programlı doğar hale geliyoruz. Bir de üstüne Erkek egemen bir politik baskı altında kimliksizleştiriliyoruz vay bizim halimize.
 
Benim saçımın telinden neden bu kadar korkuyorsun, vucudum böyle yaratıldığı için suçum ne ki,
45 derece sıcakta kara çarşaflara dolayayım onu. Bir açıkta gözüm kalsa, o iki çift göze ağıtlar yakarsın biliyorsun. Seni asıl tahrik eden Kadın kelimesi. İçinde ne olduğunu bildiğin şeyi şeffaf kılıfta da saklasan, kara ambalaja da sarsan sende ki çağrışımı aynı. içindekini mal olarak görüyorsun gerisi boş.
 
Üstünü sardın kapadın, e ortada salına salına dolaşınca yine aklına geliyor içinde ki. İçindekini çürütmelisin ki kurtlanmış beynin arzulamasın artık beni. İdeolojiler, inançlar üzerinden sarıyorsun bedenimi aklım almıyor. Ben kadın olarak sindiriliyor, korkutuluyor, kapatılıyorum. Çocuk yaşta evlendiriliyor, dövülüyor, tecavüze uğruyor, namus meselesi diye öldürülüyorum. Bilmem farkında mısın ama bunu da bana yapan erkek familyası. Yani beni kendinden koruyorsun ironiye bak. Kendi ilkel egonu geliştiremediğin için beni geriletiyorsun öylemi, hadi canım git işine.
Kalkınma paketinizde ben varım, genç nüfusun artması için her kadın 3 çocuk doğursun, hatta ne şart altında doğurursa doğursun, tecavüz mü? Olmasa iyi ama sallamasaydın kuyruğunu, olmuş sen doğur bakarız biz. Ama sezaryenle doğuramazsın, Dünya sağlık örgütü ve Avrupa birliği kıstaslarına göre en fazla sezaryen doğum Türkiye’de, standardı yakalamak lazım, bağıra bağıra, öle öle hatta doğur, kalan sağlar bizim.
 
Eğitim planlamanız benim üzerimden; Eğitimli bir anne eğitimli çocuklar yetiştirir, o çocuk kendini ezdirmez, başkasını da ezdirmez, e size ezecek güdecek insan kalmaz. Kadın asidir, kadın gözü karadır. Dağları delen Ferhat mıdır bence şirindir. o zaman eğitim sistemini çürüt, içi boş kitaplarla kadını ikincileştiren mesajlar serperek büyüt genç dimağları.
 
Bir kız çocuğu annesi olarak endişeliyim bu ülkede olan bitenden. Kızımın korkutularak, sindirilerek, örtünerek korunmaya çalıştığı bataklık zihniyetin çığ gibi büyümesi ürkütüyor beni. Özgürlüğümü bir erkeğin, kontrol edemediği içgüdülerine feda ettiğimi bilmek sinirlendiriyor beni. Sen kendini geliştir, eğit. İçindeki kontrolsüz seks güdüsünü, şiddeti, mal gibi sahip olma arzunu sen bastır. Saçımdan tahrik oluyorsan Allah’ı karıştırmadan, günahhh demeden, git gözlerini kör ettir mesela, Görme, tahrik olma, sende kurtul ben de. Lütfen bana baktığında ağzının suyu akmasın, karşında bir insan, bir beyin gör. Anamız, bacımız, başımızın tacı diye diye bir duvar kuytusuna sindirme beni!. Haremlik selamlık olacaksa yarınımız, evin içinde hapsolan sen ol, uzun sürmez endişelenme ben öyle sağlıklı bir nesil doğurur ve eğitirim ki kadın görünce sadece saygıyla eğilir. O zaman ne boş siyaset yaptığını, insanı insandan yasaklarla değil herkesi eşitleyen kurallarla koruyacağını anlarsın.
 
Kadınlaradır son sözüm. Kurtuluş savaşının kahraman kadınlarının torunları olarak, şimdi kendi kimliğimizi kurtarma savaşıdır bu. Başı dik durmanın başı örtülü olmaya tercih edildiği bir savaştır bu.
 
Bedenimize sahip çıkmanın, namus bekçilerinin namussuzluklarına alet olmama savaşıdır bu. Kız çocuklarımızın geleceğinin din, siyaset istismarcılarına yem olmaması savaşıdır bu. Ve bu savaş kanla tüfekle değil, eğitimle olur. Kendinizi, kızlarınızı, ama özellikle erkek çocuklarınızı eğitin lütfen. Gelecek bizimle gelecek.
 
 
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  3.2.2014
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Hiçbir çocuk öyle bakmasın!Serap Düzgören ARI [ 29.2.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam