Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Epeydir atkuyruğu toplanmış saçlarının sıkıldığı gibi sıkıldı ruhu bağlarından… saçınınyorgunkahvesinden çekip attı tokasını, salladı, savurdu, rüzgara bıraktı her bir telini ruhunun.
Saçının bağı gibi çekip attı hayatının zorlayan yanını. Ayağında en rahatından ayakkabısı, ruhunu saldı yollara. Her adım kalbine götürdü, Aslında bütün dünya akıldan kalbe bir kördüğümdü. Öyle iç içe öyle dip dibe sokulmuştu ki hayat,sahip oldukça tüketiyordu.
Ne çok şey bağlamıştı saçının atkuyruğuna, bütün uçuşan duygularını, heyecanlarını taramıştı sanki bir hizaya. Savrulan saçları kadar özgürce uçuşan duygularını sevdi, kendini sevdi yine aynalarda… Ne güzeldi…
Yaşlarını bıraktı rüzgâra son yılların tozuyla, nerede kalmıştı aklı en son, hımm yirmili yaşlarda. Koştu koştu, ayakları yerden her kesildiğinde ciğerleri mutlulukla doldu. En son ne zaman bu kadar mutluydu?
Saçlar uçuşurken aklın içine hapsolan ayrıntılar da uçuştu bir bir hayata dair. ne tıkırdayan topuklar,ne kurulan saatler, trafik sıkışıklığında direksiyona sinirli ritm tutan parmaklar ,önünde ki son araç farkıyla kırmızıya bir daha yakalanmalar, ödemeler, müşteriler, gülümsemeye zorladığın ruhun…
Ah o kaygılar… Galibiyetlerin bile mutlu edemediği zorlu diyaloglar. İnsanlar… seni senden alıp, kurulmuş bir robot gibi yaşamaya zorlayan düzen… Bir kum saatinin ince beline sıkışmışız gibi, kollar bir tarafına geçmek için uzanırken bacakların diğer tarafta çırpınışı gibi hayat.
Ve şimdi onca kargaşanın ortasında bir serap… Hızlandırılmış bir videoyu sessize alıp izlemek gibi, hissedip duymamak gibi, yerçekimsiz adım atmak gibi bu his, Bedeninin dışında kendini izlemek gibi.
Sonrası… Sahip olmaya çalıştığımız her güzel şey zincirlerle bağlıyor elimizi ayağımızı aslında. Sahip oldukça kök salıyoruz,bağlanıyoruz,sorumlu oluyoruz, şişiyor,büyüyoruz. Demir attıran mutluluklar yaşıyoruz. Sahip olduklarımız zincirlerle sabitliyor çünkü bizi. Görünüşte memnunuz.
Yıllarımızı ipotek ettiğimiz evimizi almışız, geleceğimize borçlanmışız olsun, işimizi kurmuşuz,sıkıntısı,tasası,müşterisi,elemanı zorluyor olsun. Dünya güzeli çocuklar doğurmuşuz, okulu,kursu,şimdisi,geleceği,gözümüzden sakınıyoruz,olsun….hepsi bizim ,bize ait ne mutluyuz!
Kaybedecek ne çok şey biriktiriyoruz ve korkuyoruz kaybetmekten….ne yaman çelişki hayat, heyhat anlamı da burada saklı belki de gülün dikeni gibi olmazsa olmazları yaşamanın.
|