Ne tuhaf şeydir şu insan kalbi! Olurolmaz bir çok şeyi içinde saklar. İnsan ilişkilerini, yerli yersiz düşünceleri, sevgiyi, tüm fenalığı veya zalimliği. Kâh korkuları,kâh kederi kalbine salar. Her ne varsa sığdırır kalbine. İnsan değil midir ki kalbi değişken, kalbi kararsız!
Bazen ninniye muhtaç. Bazen gülünç olur, bazen suçlu, bazen masum, bazen de yüzünde gerçek yadasahte ifadeler… Kaderin önüne koyduğu şakalarla vakit geçirip durur yaşamı boyunca. Bütün sonsuz zevklerin deryası yeryüzünde iken, bütün hissettiklerini tam anlamıyla ifade edemezken, sadece ve sadece iç çekerek, hiç şüphesiz bütün her şeyi “Allah bilir” diyerek nokta konulurken; gün gelir kalp hasta olur, kalp durur. Her şey ama her şey evrenin bir yerinde mazi olur…
Elbette bütün bunları görecek insan yok değil. Ah şu insanların mukadderatı! Oysa kalbinde kuvvetini gösterecek gücü de saklar. Samimiyet, şakalaşmak, en ince duygunun yakışıksız hareketlere varıncaya kadar dâhiyane mührü taşıyan keskin zekânın kazandırdıklarını. Gönül gözü, sağlam idrak ve ilahi sabır…
Kimi kalp,zamanını yaşamak için harcar kimisi de öylesine yaşar. Kimi yenilmekten korkar. Kimi ıstırap çekmekten mutlu olur, kimi de mutlak yalnızlığını yüceltirken insan olduğunu anımsattırır. Varlığını onun varlığına borçlu iken bütün karmakarışık ve zıt kavramları ona yükler. Nasıl olur da insanı mutlu eden bir şey olurken, aynı zamanda insanın sefaletinin de kaynağı olur?
Sahiden. Her insan aynı kalple yaşarken, birbirinin tıpkısıyken, nasıl olur da bir kalp diğer kalbi anlamakta zorluk çeker. Kalbi bir zamanlar sıcak hislerle dolu iken, bütün yeryüzünü kalbinde eritmişken tükenmişliğini,düşündünüz mü hiç? Korkunç bir hastalık o narin o hassas kalbe musallat olduğunda solgun alnına ecel terlerini nasıl da döktürür. Tüm benliğinle mücadele eder ama hiçbir şey yapamama hissini kalbinde duyarsın ve son anlarını yaşarken dahi bir damla güç alabilecek ve birazcık cesaret aşılayabilme isteğiyle kalbini en derinden bir korku kemirir durur iken diğer başka bir kalbi de beklersin. Ah bu düşünceler benimde kalbimi daraltıyor. Ey güzel Allah’ım! Kalpler mi başka ruhlar mı başka? Birbirini anlamayan kalpler ve yanlış anlaşılmalarda sahiden mukadderat…
Dışardaki dünya çok çetin ise düşmandan korkar gibi kalbi göğsün içinde saklamak elzem gibidir.Yenilmekten korktuğu için sırları kalbinde saklamak en doğrusu gibidir. Birçok şeyden uzak durmak mesela. Yaşamı yaşayamamak en güzelinden. O bazen öldürücü melankoli ile yapayalnız yaşamak. Kalp hasta, kalp görevi sadece pompalamak ise sessizce yaşayan beşerin dudağına acı gelirse ve bir ölü iken gün gelirher şey unutulup giderse…
|