Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29913365
Bugün Ziyaretçi :  4361
Aktif Ziyaretçiler :  4361

Bir günün ardından
 
Sabah sabah rengarenk düşlerimiz, somsoğuk hava ve sis duvarına toslamış gibi oldu trenden indiğimizde. Hayal kırıklığına uğrayan düşlerimizin yaşadığı hüsran, akşama kadar sürmeyecekti. Şehir, ilerleyen saatlerde hayalet kasaba görünümünden çıkacak,sis kalkacak,esnaf dükkanını açacak, trafik işleyecekti. Caddeler sadece iri köpeklerin gezindiği mekanlar değil, işlerine güçlerine giden insanlarla da renklenecekti.
 
Porsuk çayına doğru yürüyerek yol aldık. Ruhuma  neler yaşatacağımı az çok kestiriyordum. Kah resim çekerek kah sokak köpekleri ile oynaşarak esnafların dükkanlarını açmasını, sokakların şenlenmesini bekledik. Sis yavaş yavaş kalkıyordu şehrin üzerinden ama oldukça  soğuk bir hava vardı. Kışı iliklerimize kadar hissettiren bir gün geçiriyorduk ve bir tek karın yağması eksikti. Önceden belirlediğimiz ve illede orada kahvaltı yapın denildiği için tavsiye edilen bir mekana kadar epeyce yol yürüdük. Sabah sporunu da yapmış oluyorduk. Önerilen mekana girdiğimizde sıcak çay kokusu içimizi ısıtmaya yetmişti. Beğenmek! Bir yeri beğenmek için bütün ruhum ve bütün duygularımın coşması lazımdı. Ama öyle olmadı. Herhangi bir geziye çıktığım zaman, yemek yeme  ve mekanları benim için hiçbir zaman önceliğim olmamıştır. Açlığımın giderilmesi yeterliydi. Bu mekanın ne gibi özelliği var diye düşündüğümde duygularıma haz verecek  cazip bir yani gelmedi açıkcası. Bunu da gönül rahatlığı ile itiraf ediyorum. 
 
Yemekten sonra çok oyalanmamak için hemen yola koyulduk. Taksiye binerek en yakın trenvayın olduğu yere geldik. Nazan, en yakın büfeden bir eskart alarak işimizi kolaylaştırdı. Trenvaya bindik. Az sonra Atatürk Lisesinin önünde indik, Odunpazarına yürüyerek vardık. Eskişehir’in eski evleri restore edilerek şehirin sadece öğrenci şehri olarak anılmasıyla değil, turizm şehri olarakta kendini öne çıkarmasında belediye başkanın bu şehre  katkısı olduğu kesindi. Müzeler ilgi çekiciydi. Ahşap heykel müzesi, cam müzesi , daktilo Tayfun Talipoğlu müzesi ve derken balmumu heykel müzesi son durağımız oldu. Tüm yaşamım boyunca edindiğim bilgilere göre  Sn. Yılmaz Büyükerşen, mesleğini icra ederek şehire mana ve anlam yükleyen tek belediye başkanı olduğudur hiç şüphesiz. Müzenin önünde oldukça uzun kuyruk vardı ve bizde sıraya girerek epeyce bir zaman bize sıranın gelmesini bekledik ilkönce. İçeri girdiğimizde farklı bir düyaya girmiş gibi  hissettim kendimi. Sanatın, o duygu yüklü anlamını burada hissettim, yaşadım. Ve sanat o iz bırakan mühürünü vurmuştu şehire.  Birçok tanıdığınımız önemli kişilerin heykelllerini mumtazam bir şekilde yapmıştı başkan.müzede Atatürk ve ailesinin, önemli siyasi kişilerin , sinema artisleri, şarkıcılar, yazarlar, gazeteci ve işadamların balmumu heykelleri vardı. Büyük bir memnuniyetle ve beğeni ile müzeyi gezdik. Sn.Yılmaz Büyükerşen verebileceği en büyük insancıl hizmeti esirgemeden büyük bir özenle, tutkuyla ve  canı gönülden yaptığı belli oluyordu. Bütün herşey en ince ayrıntısına kadar düşünülerek yapıldığı aşikar. Asıl mesleğinin Heykeltıraş olması en büyük etkendi.  Yaptığı hizmetlerle ülkemizde, takdir edilerek sevilip sayılan insanlar arasında yerini alıyordu. 
 
İlerleyen saatlerde hava ısınıyor ve güzelleşiyordu. Ara ara uzun yürüyüşlerimizde oluyordu. Daha sonra otobüsle Kentparka gittik. Porsuk çayının kenarında kurulan büyük bir alan
içinde yapay plaj, açık yüzme havuzu, çocuklar için oyun alanı ve yapay gölet bulunuyordu. İnsanların yürüyüş yapabileceği,  nefes alınabilecek refah içinde yaşayabileceği tertemiz bir ortam vardı. Alışveriş ve yeme içme yerleri ile  huzurlu bir ortam da sunuluyordu. Kentparkın belli yerlerinde bulunan heykellerde oldukça ilgi çekiciydi. Bir cafede oturup bu güzelliğe teslim olan yüreğimin sesini dinleyerek ve beslenen duygularımın zevkini birer kahve içerek yaşadık.  
Tekrar otobüse binerek Sazova parkına gittik. Büyük bir alana kurulu ve çocuklar için her şey düşünülerek tasarlanmış oldukça güzel bir yerdi. Bilim merkezi, hayvanat bahçesi, Korsan gemisi ve içindeki heykeller, masal şatosu ve  masal kahramaların heykellerini büyük bir beğeni ile gördük. Özellikle çocuklara sıcak duygular yaşatacak ve ruhlarını şekillendirerek ilham verilebilecek bir ortamdı burası. Sade yaşamı ile mesleğine saygılı, ahlaklı bir kişilik olarak bütün yeteneklerini ortaya döken Sn.Yılmaz Büyükerşen’i burada da anarak bu şehre kazandırdıkları ile kendisini ne kadar övsek azdır hiç kuşkuşuz. Bir insanın çeşitli yetenekleri olsa bile bu ve benzeri  işlere girişme ve sergileme büyük bir cesaret işidir aynı zamanda.
 
Ardından şehire döndük.rastgele girdiğimiz bir mekanda yediğimiz çibörek ve mantı güzeldi ve beğenerek yedik diyebilirim. Çevreme şöyle bir göz gezdirdiğimde insanların büyük bir keyifle yediklerini anlayabiliyordum. Kısa bir dinlenme molasının ardından yolumuza devam ettik. Porçuk çayının, insanlarla şenlendiğini gözlemledik. Her yer ışıl ışıl oldukça güzel görünüyordu. Çayın üzerinde yüzen kayıklar. Bir çok yerde, her biri farklı renkte boyanan köprülerin üzerinde bulunan heykelleri oldukça fazla beğendim. Akıl kendi eserini yaratır. Biz ölümlüler arasında, aydın sanatçı insanların sayısı ne kadardır bilmiyorum ama karanlığı aydınlatan, kalıcı eser bırakanların sayısı azdır muhtemelen.
 
Bende gönlüme göre arkadaşımla bu şekilde günübirlik kimseye bağlı olmadan tam bir özgürlük yaşadık diyebilirim rahatlıkla. İnsanoğlu özgürce yaşamak istiyor, bazen kırık bir kalple bazende kırdığı kalple. Karmaşa ve gürültülü bir ortamdan uzaklaşıp dingin ve huzur veren bir ortam bizi yeniden canlandırıp coşturdu velhasıl. Bütün bu gördüğüm yerleri yeniden düşünerek değerlendirme yapmak için dalıp dalıp gitmelere ihtiyacım var. Bir tuhaf yalnızlığa bürünüp herkesten uzak oturup saf ve temiz bir şekilde yazarak keyif almalıyım. Ama insan yalnızken de iç dünyasına dönebilmesi saatlerce sürebiliyordu…
.
Nurcan OFLUOĞLU ŞEN
 

 

Ekleyen:  Nurcan OFLUOĞLU ŞEN
Tarih:  4.12.2017
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Nurcan OFLUOĞLU ŞEN Yazıları
Şeytan kulağımın dibinde…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.7.2019 Devamı
Annem…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 9.5.2019 Devamı
Düşler Ülkesi Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 7.1.2019 Devamı
Yazmak ve öğrenmek… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 6.11.2018 Devamı
Kendimi dinliyorum…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.9.2018 Devamı
Ne mutlu...Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.8.2018 Devamı
Sadelik iyidir…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 23.6.2018 Devamı
Sevmek ve korumak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.5.2018 Devamı
Güçlü kadın olmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.3.2018 Devamı
Kalbimden dökülen sözcükler…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 18.2.2018 Devamı
Çocuk ruhu gibi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 30.1.2018 Devamı
Yağmurun yağışını izlerken…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.1.2018 Devamı
Ümitvârım…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.12.2017 Devamı
Kendimle başbaşa…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.11.2017 Devamı
Türkiye’nin kalbindeyiz…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.11.2017 Devamı
Beklemek…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.11.2017 Devamı
Bir hafta sonu hikayesi… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.10.2017 Devamı
Acımasız zaman…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.9.2017 Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramı… Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.8.2017 Devamı
İnsan ve doğaNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 29.7.2017 Devamı
İnsanlık! Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 10.6.2017 Devamı
Anneler günü…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 12.5.2017 Devamı
Vicdanın sesi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.4.2017 Devamı
Bir şarkı dinlerkenNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.3.2017 Devamı
VEHAMET…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.2.2017 Devamı
Hayal kurmak…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 14.1.2017 Devamı
Bir yıl daha bitti…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 31.12.2016 Devamı
Yağmurlu bir gün…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.9.2016 Devamı
Zalimliğe ve ahlaksızlığa dur demek!Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.7.2016 Devamı
Bu ülke değişiyor bacımNurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.5.2016 Devamı
Gündemden kaçasım var…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 11.3.2016 Devamı
Islak mezarlar…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.2.2016 Devamı
Telefon…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.1.2016 Devamı
İnsan kalbi…Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.11.2015 Devamı
Allahtan korkun!...Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 1.10.2015 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  6  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam