Yazmanın en iyi tarafı insanın kendi kendini tanıması ve öğrenmesidir. Zaman zaman içsesimi dinleyerek, duygularımı ifade ederek kendimi kendime anlatıyorum. Duygu ve düşüncelerimi anlatırken kendimle hem zaman geçiriyor, hem zihnimle hesaplaşma içerisine giriyor, hem de kalbimi sorguluyorum. Bazen de fikirlerimle ve duygularımla alay etmenin şahane bir şey olduğunu düşünüyorum. Bütün bunları yaparken heyecan, sevinç, üzüntü ve mutluluğu bir arada yaşıyorum. Yazdıklarımın okuma alışkanlığı olan insanlara da faydası oluyordur diye düşünüyorum.
Yazmanın bir diğer güzel yanı, kendime çeki düzen vermemi sağlaması. İnsanlarla iletişimlerime daha fazla dikkat eder oluyorum üstelik. Her zaman kendimle uğraşmıyorum, başkalarını da gözlemliyorum. Onları da sorguluyorum. Onların yaptıklarını kendim yapmış gibi kendime mal ediyorum ve çok daha detaylı ve uzun yazılar ortaya çıkarabiliyorum. Türlü türlü insanlar, birçok yeni yüzler, değişik değişik roller ruhumu eğlendiriyor. Bazen çılgınlık bu diyorum ama çılgınlıksa bundan zarar görebilecek kişi ancak ben olabilirim. Bütün bu kelimeler, cümleler bende başlayıp bende bitiyor üstelik.
Yazmak beni dünya işlerinden de uzaklaştırıyor. Yalnızlığı daha çok sevmemi, değerlendirmemi, değerlendirirken de insanlardan uzaklaşmamı sağlıyor. Başkaları ile değil kendimle, ruhumla , ruhumun ele avuca sığmayan tarafı ile uğraşmamı sağlıyor. İç dünyamda derinlere inmemi, bütün inceliklere doğru yol almamın apayrı bir zevkini yaşıyorum. Aslında yaptığım bu iş hiç de kolay bir şey değil, kendimi bu beceride pek iyi görmeme duygusu hakim olsa da zamanla daha iyi olacağıma inanıyorum. Bunu her geçen gün daha iyi fark ediyorum. Tek sıkıntım kendi ruhuma daha fazla zaman ayırabilmem ve kendimle daha çok zaman geçirebilmem. Ama ah bu dünya işleri!
Yazmaya daha çok vakit ayırmalıyım diyorum ama bu ülkede yaptığın işin karşılığını alamamak gibi de bir hakikatte var. Emeğe ne saygı duyuluyor ne de senin geçimine bir katkı oluyor. Sadece kendi kendime sunduğum tuhaf bir zevki var bu işin. Bir tuhaf tarafı, bir tuhaf duygusu! Bu işin ilmi böyle bir şey! Yazım havasını teneffüs ediyorum böylelikle. Derken! Boş laf sıralamıyorum.
***
Efece haber internet gazetesi, 10. Yılına girmek üzereyken böyle bir yazı yazmayı uygun gördüm. 10 yıldır bu gazetede bende varım. Yazıyorum, okuyorum kendimi geliştiriyorum.
İki kitabım yayımlandı. Üçüncüsü de hazır bekliyor. Sitemizin sahibi Yahya Efe beye buradan teşekkür ediyorum. Biraz ağır yürüdüğümüzü görüyor olsam da akıntıya karşı kürek çekiyoruz.
Bu halde iken bile birçok sitelerden daha ilerde olduğumuzu da görebiliyorum. Ayrıca çalışkanlığı, dürüstlüğü, erdemliliği ve kısacası gerçek benliği ile tanınan Yahya beyin azimle bu işi ve bu haber sitesini sürdürmesini büyük bir hayranlıkla izliyorum diyebilirim.
Nurcan Şen
05.11.2018
|