Zaman hızla ilerliyor. İşte Efece Haber 8 Kasım da 8.yaşını kutlayacak...
Çağdaş, laik, Atatürk ilke ve inkılaplarından taviz vermeden, sekiz yıl boyunca çizgisini korumayı başaran Efece Haber, bu süre içinde TÜRKİYE’NİN KONUŞAN YÜZÜ olmuştur.
Seçkin yazar kadrosu ile, gün geçtikçe güçlenmiş, her geçen gün kadrosuna yeni isimler katarak gücünü daha da artırmaya devam etmiştir.
Böylesine seçkin bir aile içinde olmaktan onur duyuyorum. Bu anlamlı gün için yazı yazmayı düşündüğümde, ilk aklıma gelen Efece Haber’e katılma sürecimden bahsetmek oldu. Bu süreçte yaşadığım duyguları sizlerle paylaşmak istedim.
Ben yaklaşık beş yıl önce, iki bin on bir yılının sekiz şubatında ‘’Hayatın İçinden’’ isimli ilk makalem ile Efece Haber ailesine katıldım.
Çok değer verdiğim, değerli insan Sayın Yahya Efe, o dönemden birkaç yıl önce yazılı basın için bana teklif sunmuştu. Ancak o sırada geçirdiğim bazı dönemeçler, bu konuda kendime güven duymama engel olmuştu.
Zaman içerisinde her şey yerli yerine oturduğunda, ben de yaşam koçluğu kursuna başladım. Amacım o alanda çalışmalarımı sürdürmekti. Nereden bilebilirdim ki, yaşam koçluğu kursunun bana Efece Haber yolunu açacağını?
Kurs sırasında, hocamın ödev olarak verdiği kitapları okuyup, özetlerini çıkarıyor ayrıca kitaplar hakkında eleştirileri de notlarıma ekliyordum. Bu durum hocamın dikkatini çekmişti. Hem yaptığım özetleri beğeniyor hem de çok iyi bir kitap eleştirmeni olduğumu ve bu yeteneğimi kullanmamı istiyordu.
‘’ Kitap yazmalısın, ben inanıyorum çok kısa sürede kitap yazarsın sen’’ diyordu sürekli. Ayrıca ‘’basınla haşır neşir olmalısın ,özellikle koçluk için tanınman gerekli demişti’’. Onun basınla haşır neşir olmalısın dediği farklıydı elbette. Kendimi yaşam koçu olarak tanıtmak içindi.
Yıllar boyu, kendimle olduğum her an , bir çok konuda aslında kafamda makaleler yazıyormuşum da farkında değilmişim. Sürekli beynimde düzgün cümleler halinde konular akıp geçerdi de onları kaleme dökmek hiç aklıma gelmezdi. Hatta ve hatta kitap yazanlara hep gıpta ederdim ve keşke ben de yazabilseydim diye düşünürdüm. Ama şu an biliyorum ki bu süreç sadece zamana bağlı.
Tam ben bunları yaşarken, o dönemde Yahya Bey’le yaptığımız bir konuşma sırasında, yaşam koçluğu kursundan bahsettim. O konuşmada Yahya Bey, Efece Haber için teklif sundu. Yahya Bey’in bu güzel teklifinden hem onur duydum hem de çok mutlu oldum. Hocamın teşvikleri aklıma geldiği için de kabul ettim.
Efece Haber kadrosuna dahil edildiğimin haberi, gazetede çıktıktan birkaç gün sonra; İlk makalemin yayınlanacağı gün, gece heyecanla bilgisayarımın başındaydım. Dakikalar geçmek bilmedi. Gece yarısı makalemin yayında olduğunu gördüğümde yaşadığım o duyguların tarifi yok. Gözlerimden yaşlar boşaldı.
Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar duygu yoğunluğu, mutluluk yaşamamıştım. Yedi yıl emek verip mezun olduğum tıp fakültesinden diplomamı alırken bile sevinç gözyaşı dökmemiştim.
Efece Haber, benim dünyaya açılan kapımdı artık. Duygularımı, bilgi birikimlerimi paylaşacağım, içinde olgunlaşıp, büyüyeceğim bir aile, yuva. Bundan ötesi yok.
Başta M.Yahya Efe olmak üzere tüm Efece Haber ailesine saygılarımı sunuyorum. İyi ki varsınız ve iyi ki sizlerin arasında Efece Haber ailesindeyim.
Efece Haber dün, Efece Haber bugün, Efece Haber gelecek! Evet Efece Haber GELECEK… Efece Haber’le geleceğe… Nice yıllara Efece Haber…
Sevgiyle hoşçakalınnn…
Hülya ÜNAL
|