İçimiz titrer onlara bakarken, gözümüzün bebeğidir. Varımız, yaşama sebebimiz, sevinç kaynağımız, gelecek umudumuz. Kısacası çocuğumuz, evladımızdır. Evet çocuklarımızdan bahsediyorum, yüzüne bakmaya bile doyamadığımız, üzerine titrediğimiz o çok narin varlıklardan.
Doğsun diye beklediğimiz, doğduktan sonra pamuklara sarıp sarmalayacak kadar değer verdiğimiz o çok nadide varlıklarımız. Gün gelir iğrenç, hoyrat bir el çekip alır onu hayattan. Hem de çok iğrenç emelleri uğruna. Birkaç dakikalık zevk! uğruna güzelim yavrular dalından koparılmış narin bir çiçek gibi kara toprakla buluşur. Üstelik çirkin emellere hedef olduktan sonra.
Sapık bir insanın !!! hedefi olan çocukların haberlerini her duyduğumda yüreğime bir kor düşüyor. Nedir bu iğrençlik? diyorum kendi kendime. O çocuğun yaşadığı, korkuyu, acıyı, ıstırabı düşündükçe yüreğim daha bir yanıyor. Bunu yapan kişiler insanlıktan nasibini alamamış, evrimsel gelişimini tamamlayamamış kişiler olduğunu düşünüyorum.
Toplumumuzda maalesef cinsel istismar türü olan ensest ilişki de çok yaygın. Kol kırılır yen içinde kalır misali genelde çevreye duyurulmasa da, yakın akrabalar tarafından cinsel şiddete uğrayan kız hatta ve hatta erkek çocuklarının sayısı bir hayli fazla.
Aile şerefi göz önüne alınıp, çocukların yaşadıkları önemsenmiyor. Bu şekilde çocuk maalesef yıllar boyunca aynı şiddete maruz kalmak zorunda bırakılıyor. Yaşadığı fiziksel ve psikolojik şiddetle baş başa kalıyor.
2 gün önce gazetede ,Kayseri’de bayramda birine tecavüz edildikten sonra üçü birden öldürülen çocukların faili ile ilgili haber vardı. 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis verilecekmiş. Neye yarar? Bu çocukları geri getirecek mi? Annelerinin yüreğindeki kor ateşe su serpebilecek mi?
Ben açıkçası idam cezasının yeniden gündeme gelmesinden yanayım. Belki o zaman caydırıcılık daha fazla olabilir.Belki o zaman ,başka çocukların canı yanmaz, başka annelerin yüreğine ateş düşmez. Genelde toplumdaki kanı ; nasılsa af çıkar 3-5 yıl hapis yatar çıkar düşüncesi. Bu düşünce hem potansiyel suçlularda hem de masum halkta var.
İnsanlar sokakta bile yürümeye korkar oldular. Ya da trafikte biri ile tartışmaktan çekinir olundu. Çünkü ilk yapılan şey hemen silaha davranmak. Toplumdaki her türlü şiddet ve cinsel şiddette buna bağlı olarak artış gösterdi. Caydırıcılığı yüksek cezaların yetkililer tarafından yürürlüğe gireceğine inanıyorum, inanmak istiyorum.
Dalından koparılan narin bir çiçek misali hayattan koparılmasın yavrularımız. Onlar bizim gelecekteki yüzümüz, umudumuz, yaşama sevincimiz. Lütfen kanunlarla, toplumsal değerlerle hayatımızın çiçekleri çocuklarımıza sahip çıkalım…
‘’Dünyada insanın en önemli işi, yüzünü ağartacak çocuklar yetiştirmektir.’’ Bertrand Russel
Hayatın Yankısı
(Bu haftaki hikayemiz Dr. Yaşar Ateşoğlu’nun ‘’Hayatınızı Değiştirecek Bilgelik Öyküleri’’ isimli kitabından. Keyifli okumalar…)
Bir adam ve oğlu ormanda yürüyüş yapıyorlarmış. Birden çocuk ayağı takılıp düşüyor ve canı yanıp ‘’AHHHHH’’ diye bağırıyor.
İleride bir dağın tepesinden ‘’AHHHHH’’ diye bir ses duyuyor ve şaşırıyor.
Merak ediyor ve ‘’Sen kimsin? ‘’ diye bağırıyor. Aldığı cevap ‘’Sen kimsin?’’ oluyor.
Aldığı cevaba kızıp ’’Sen bir korkaksın!’’ diye tekrar bağırıyor. Dağdan gelen ses ‘’Sen bir korkaksın! ‘’ diye cevap veriyor.
Çocuk babasına dönüp ‘’Baba ne oluyor böyle?’’ diye soruyor.
‘’Oğlum’’der babası, ‘’Dinle ve öğren!’’ve dağa dönüp ‘’Sana hayranım!’’ diye bağırıyor. Gelen cevap ‘’Sana hayranım! oluyor. Baba tekrar bağırıyor, ‘’Sen muhteşemsin! ‘’ Gelen cevap; ‘’Sen muhteşemsin ! ‘’ Çocuk şaşırıyor ama halen ne olduğunu anlayamıyor. Babası açıklamasını yapıyor:
-İnsanlar buna yankı derler ama aslında bu yaşamdır. Yaşam daima sana senin verdiklerini geri verir. Yaşam yaptığımız davranışların aynasıdır. Daha fazla sevgi istediğin zaman daha çok sev! Daha fazla şefkat istediğinde, daha şefkatli ol! Saygı istiyorsan insanlara daha çok saygı duy. İnsanların sabırlı olmasını istiyorsan sen de daha sabırlı olmayı öğren. Bu kural yaşamımızın bir parçasıdır, her kesiti için geçerlidir.’’
Yaşam bir tesadüf değil, yaptıklarınızın aynada bir yansımasıdır.
Yaşamdaki yankılarımızın muhteşem olması dileğiyle. Sevgiyle hoşçakalınnn…
Dr. Hülya Ünal
Aile Ve Yaşam Koçu
hulyaunal@hotmail.com
|