Bugün 10 Kasım 2012.
.
Ulu önder Atatürk’ün ebediyete intikalinin 74. Yıldönümü. Ulu önder, Türkiye’nin dört bir yanı ve dış temsilciliklerde saygıyla anıldı. Ankara’da devlet erkanının katıldığı tören saat 09.05 ‘de siren sesleri ile başladı.
.
Siren sesleri çaldığı anda yollar kapalı olduğu için, ben arabamda yoldaydım. Siren sesi ile bütün araç sürücüleri ile beraber arabamızı durdurduk ve dışarı çıkıp kornalara basarak atamıza saygı duruşunda bulunduk. Duygu yüklü saygı duruşunun ardından, aracıma park yeri bulup, kalan mesafeyi yürümeye başladım.
.
Anıtkabire kadar olan o uzun mesafede, yollarda ellerinde bayrak, yüreklerinde Ata sevgisi genç, yaşlı, çocuk onlarca insan yağmura aldırmadan Atasına koşuyordu. Biraz ileride artık yürüyemez hale geldik. Müthiş bir insan seli karşıladı bizi.
.
Kalabalık nedeniyle Anıtkabire giden mesafeyi yürümek çok uzun zaman aldı. Bu öyle bir bağlılıktı ki, genç, yaşlı, çoluk , çocuk demeden Türkiye’nin her yerinden insanlar gelmişti. Aracıma park yeri ararken ülkenin çeşitli yerlerinden gelerek park etmiş, onlarca otobüsün oluşturduğu konvoyları görünce içimi sevinç kapladı. Her biri değişik illerin plakasını taşıyan bu otobüsler , atasına saygısını ve bağlılığını sunmaya gelmiş binlerce insanı taşıdı Ankara’ya.
.
Yürüyüş konvoyu sırasında , ellerinde Türk bayrakları, Atatürk’ün posterleri olan ve yüreklerindeki sevgi gözlerinden okunan gençlerimizi gördükçe, bir kez daha gençlerimizle gurur duydum. Anladım ki her şeye rağmen dimdik ayaktayız.
.
Konvoy sırasında acı bir haberle sarsıldık. Arkalardan bir kişi ; Siirt’te bir helikopterin düştüğünü ve 17 şehidimizin olduğunu söylüyordu. İçimize yine ateş düştü. Yanlış haber olması için dua ettim ancak eve geldiğimde maalesef haberin doğru olduğunu öğrendim. Şehitlerimize Allah’tan rahmet kederli ailelerine başsağlığı diliyorum. Terörü her zaman yaptığımız gibi bir kez daha lanetliyorum.
.
Arslanlı yoldan geçip Anıtkabir’i gören meydana geldiğimizde inanılmaz bir kalabalıkla karşılaştık. Yağmura rağmen hiç kimse gitmemiş ve atamızın mozolesini görüp, ona çiçek koyabilmek için kapıların açılmasını bekliyordu.
..
.
Kapının açılması geciktikçe,’’ kapılar açılmadan ,Atamızı görmeden, gitmeyiz buradan’’ serzenişleri duyuldu. Nihayet kapılar açıldığında, insanların yüzü güldü Ulu Önder’e kavuşacakları için. Mozolenin olduğu alana girdiğimde huzur duyduğumu hissettim. Atamızın manevi huzurunda olmanın verdiği bu derin huzurla ona olan saygımı ve sevgimi sunup, huzurundan ayrıldım.
.
Anıtkabir’den çıktığımda saat ikiye yaklaşmasına rağmen halen onlarca insan akın akın geliyordu.
.
Ben ise Ulu Önder Atatürk’e olan manevi görevimi yapmış olmanın iç huzuru ancak kurduğu ülkeyi koruyamamış olmanın verdiği derin mahcubiyetle oradan ayrıldım.
.
Sen ölmedin Atam. Yüce Türk Milletinin yüreğinde yaşıyorsun ve yaşayacaksın sonsuza kadar…
.
Sevgiyle hoşçakalınnn…
***
.
‘’Yeni Türk Devleti ile Ankara Andlaşması’nın imzalanması nedeniyle; “Bizi arkadan vurdu, dağ başındaki haydutlarla, Mustafa Kemallerle anlaştı” diyenlere Fransız Başbakanının Mecliste verdiği cevap: “Dağ başındaki haydutlar diye isimlendirdiğiniz kahraman Mustafa Kemal ve O’nun tüm askerleri burada olsalardı, teker teker hepsinin heykellerini dikerdik. Böylesine kahraman bir andlaşma imzalamaktan gurur duyuyorum.”
Aristide Briand Fransız Başbakanı, 1921
.
(Sizlerle Sayın Halim Yağcıoğlu’nun bir şiirini paylaşmak istiyorum. Keyifle okumalar.)
.
Mustafa Kemaller Tükenmez
.
Tükenir elbet,
Gökte yıldız, denizde kum tükenir.
Bu vatan, bu topraklar cömert,
Kutsal bir ateşim ki ben sönmez,
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.
.
Ben de etten kemiktendim elbet,
Ben de bir gün göçecektim elbet.
İki Mustafa Kemal var iyi bilin,
Ben işte o ikincisi, sonsuzlukta
Ruh gibi bir şey, görünmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.
.
Hep kardeşliğe, bolluğa giden yolda,
Bilimin, yapıcılığın aydınlığında,
Güzel düşünceler, soyut fikirlerde ben.
Evrensel, yepyeni buluşlarda,
Geriliği kovmuşum ben, dönmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.
.
Başın mı dertte, beni hatırla,
Duy beni en sıkıldığın an.
Baştan sona her şeyiyle bu vatan,
Sakın ağlamasın Kasımlarda.
Fatihler, Kânuniler ölmez;
İnanın Mustafa Kemaller tükenmez.
.
Halim YAĞCIOĞLU
Dr. Hülya ÜNAL
Aile ve Yaşam Koçu
|