Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29939743
Bugün Ziyaretçi :  13677
Aktif Ziyaretçiler :  4531

SİL BAŞTAN
 
Dışarıda lapa lapa kar yağıyor. Her yer bembeyaz karlarla kaplanmış. Bütün pisliklerin, kokuşmuşlukların üzeri tertemiz bir örtü gibi kaplanmış. İnsanı mutlu eden, huzur veren bir örtü…
Keşke hayatlarımızda da böyle olsa. Bütün sıkıntılar, dertler üzerine tertemiz bir örtü açabilsek. Aslında çok ta zor değil bu.
Sil baştan yaşamak lazım bazen diyor ya bir şarkı… Evet sil baştan yaşamak lazım. Ben kendi adıma geçmişe bir sünger çektim ve her şeye sil baştan başladım. Üstelik bunu sadece bir kez yapmadım. Ne zaman tükendiğimi, gerilediğimi, tıkandığımı, geçmişe bağlı yaşadığımı hissetsem silkeliyorum kendimi ve sünger çekiyorum her şeye. Anılardan ders alıp geleceğime bakıyorum. İşte bugün de o günlerden biri. Yani yeni hayatımın ilk günü. Dün dünde kaldı. Acısı ve tatlısıyla… Bugün ise benim…
Dün yağan karın soğuğunu yüreğimde hissettim adeta. Her şey üstüme üstüme geliyor gibiydi. Hiç bir şeyden mutlu olamaz duruma geldiğimi hissettim. Sizlere de tanıdık gelmiştir bu duygu sanırım. Çünkü eminim ki birçoğunuz bu duyguları yaşıyorsunuz zaman zaman. Ve işte o an resetledim kendimi.( Sevmiyorum aslında yabancı kelime kullanmayı ama…) Ve SİL BAŞTAN başladım yeniden hayata…
 Yıllar önce oğlumla kendime hayali bir kuyu yapmış ve tüm sıkıntılarımızı bu kuyuya atıp üzerini açılamayacak şekilde kapatmıştık. Ne zaman bunalsam yeni bir kuyu açıyorum kendime. Beni üzen her şeyi, herkesi o kuyuya hapsediyorum. Ve bana sadece güzellikler kalıyor… Öyle ya kuyuya kapatılmış onca şey tekrar bana zarar veremezler ki… Sizlerde kendi kuyularınızı yapabilirsiniz. Üstelik hiçbir zorluğu da yok. Atın sizi üzen her şeyi, herkesi oraya. Hatta bizim kuyunun içine oğlum katranda katmıştı çıkamasınlar diye. Siz de katabilirsiniz. 
Depresyon ve iç sıkıntılarının yoğun olduğu şu kış günlerini daha iyi geçirebiliriz. Baharı daha zinde ve hazırlıklı karşılayabiliriz… Hayatın bize getirdiği yüklerin üzerine bir de kendi kendimize yük katmayabiliriz… Kış günlerinin verdiği kasvetli hava bizleri ister istemez mutsuzluğa sürüklerken, bizler ise inadına çıkış yolu bulabiliriz. Sevdiğimiz şeylerle uğraşmak yani hobilerimize zaman ayırmak bizi günlük streslerimizden bir nebze olsun arındırabilir.
Ben bu düşünceyle resim dersi almaya başladım. Resim yaparken hem çok keyif alıyorum hem de bu sayede yeni insanlar tanıdım ve kendime yeni bir çevre oluşturmaya başladım güzel insanlarla çevrili.
Çok şeker bir yavru köpek aldım ayrıca. Eve gittiğimde beni heyecanla bekleyip, sürekli koşulsuz sevgisini bana sunan muhteşem ötesi bir varlık.
Eminim ki sizler de kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak değişik uğraşlar bulabilirsiniz. Sakın zamanım yok demeyin. Akşamları tv karşısında öldürülen çok uzun saatleriniz var. Onlar ne güne duruyor? Başkalarının kurgu hayatlarını tv de izlemek yerine kendi hayatınızı yaşamak daha iyi olmaz mı? Tek bir hayatımız var ve bu hayatı tv karşısında ziyan etmek niye?
Son olarak diyorum ki;
Unutmayın her gecenin mutlaka bir sabahı vardır… Pırıl pırıl aydınlık günler hepinizin olsun…
‘’İnsanlardan çoğunun mutluluğu ve mutsuzluğu, kendi düşünce ve inanışlarına bağlıdır. ‘’ Oscar Wilde
‘’İster kral, ister köylü olsun, dünyada en mutlu insan evinde huzur olandır.’’  Goethe
                                                  Mutlu İnsan
(Bugünkü yazımda sizlerle Nüvide Gültunca Tulgar’ın Kendi Kutup Yıldızını Bul-2 isimli kitabından bir hikaye paylaşacağım. Keyifli okumalar…)
Uzun zaman önce İtalya’da bir kral yaşarmış. Kralın her şeyi varmış, hatta çok sevdiği bir oğlu da varmış. Ancak bir nedenden ötürü kralın oğlu mutlu değilmiş.
‘’Ne yapabilirim?’’ diye sormuş kral. ‘’ Eğer seni mutlu edecek bir şey varsa onu söylemen yeter, hemen yapılacaktır.’’
‘’Bilmiyorum,’’ demiş oğlu.
‘’Evlenmek istediğin biri mi var? İster dünyanın en zengin prensesi olsun ister en fakir köylüsü olsun, onunla evlenebilirsin!’’
Oğlunun tek söylediği şey,’’ Bilmiyorum baba,’’ olmuş.
Kral; filozoflar, hekimler, öğretmenler ve rahiplere danışmış. Oğlunu mutlu edebilmek için ne yapılabileceğini sormuş. Uzun süren tartışmalardan sonra basit bir çözüm olduğunu iletmişler. Kral tamamen ve gerçekten mutlu bir adam bulmalıymış.
‘’Onu bulduğunda,’’ demişler, ‘’onun gömleğiyle oğlunun gömleğini değiştireceksin ve bundan sonra oğlun mutlu olacak.’’
Biraz rahatlayan kral gerçekten mutlu bir adam bulmaları için haberciler göndermiş. Bunlar, mutlu olduğunu itiraf eden pek çok adam buldukları halde daha ayrıntılı sorgulamalarda her biri bir yönden mutsuz olduğunu belirtiyormuş.
Aylarca aradıktan sonra kral umudunu yitirmeye başlamış. Ama soğuk bir günde, dışarıda avdayken, kırlarda şarkı söyleyen birinin sesini duymuş. Ses öylesine tatlı ve hafifmiş ki şarkıcının mutlu olması gerektiğini düşünmüş. Kral bakmış ve genç bir adam görmüş, soğuğa karşı sarılıp sarmalanıp bir ağacın altında oturuyormuş.
‘’Söyle bakalım,’’ demiş kral. ‘’Mutlu musun?’’
‘’Olabileceğim kadar mutluyum,’’ demiş genç adam.
‘’Ya gelip sarayda yaşarsan? Bundan hoşlanır mıydın?’’
‘’Hayır, teşekkür ederim. Ben burada olmaktan memnunum.’’
‘’Ya sana bir servet teklif etsem?’’
‘’Çok naziksiniz,’’ demiş adam ’’ ama ben sahip olduğum şeylerle mutluyum.’’
Bu sözler kralı çok heyecanlandırmış çünkü en sonunda gerçekten mutlu bir adam bulduğunu anlamış.
‘’Senden benim için bir iyilik yapmanı isteyeceğim,’’ diye yalvarmış kral.
‘’Ne isterseniz yaparım!’ ’diye yanıtlamış genç adam.
Kral titreyerek, ‘’Gel buraya! Sadece sen benim oğlumu kurtarabilirsin! ‘’ demiş.
Kral titreyen parmaklarla adamın ceketinin düğmelerini açmaya başlamış ve sonra durmuş.
Çünkü mutlu adamın gömleği yokmuş.
Bu da demek oluyor ki mutluluk sahip olduklarımızda değil, içimizde. Bir gömleği bile olmayan bir adamın mutluluğu ile her şeye sahip kralın oğlunun mutsuzluğu başka nasıl açıklanabilir ki? Sevgiyle hoşçakalınnn…
Dr. Hülya Ünal
Aile Ve Yaşam Koçu
 
Ekleyen:  Dr. Hülya ÜNAL
Tarih:  27.1.2012
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Dr. Hülya ÜNAL Yazıları
Efece Haber Gelecek…Dr. Hülya ÜNAL [ 26.9.2016 Devamı
Efece Haber Gelecek…Dr. Hülya ÜNAL [ 7.11.2013 Devamı
Ata’nın Huzurunda Dr. Hülya ÜNAL [ 11.11.2012 Devamı
Efece Haber Gelecek… Dr. Hülya ÜNAL [ 7.11.2012 Devamı
Cumhuriyet Coşkusu Dr. Hülya ÜNAL [ 30.10.2012 Devamı
İkinci Bahar Dr. Hülya ÜNAL [ 18.10.2012 Devamı
Gösteriş Merakı Dr. Hülya ÜNAL [ 20.8.2012 Devamı
ŞAKAYSA GÜLMEDİM Dr. Hülya ÜNAL [ 18.7.2012 Devamı
Bedenime Dokunma!!!Dr. Hülya ÜNAL [ 4.6.2012 Devamı
Belgin Sanat Atölyesi Yağlı Boya Resim Sergisi Dr. Hülya ÜNAL [ 23.5.2012 Devamı
Özel KadınaDr. Hülya ÜNAL [ 13.5.2012 Devamı
İnadına YaşamakDr. Hülya ÜNAL [ 27.4.2012 Devamı
TEŞEKKÜRLER ATAMDr. Hülya ÜNAL [ 21.4.2012 Devamı
YAŞASIN BAHAR GELDİİİDr. Hülya ÜNAL [ 17.4.2012 Devamı
İnsanlığın KatliDr. Hülya ÜNAL [ 13.3.2012 Devamı
LÖSEV’ le GeleceğeDr. Hülya ÜNAL [ 26.12.2011 Devamı
Canım ÖğretmenlerimDr. Hülya ÜNAL [ 24.11.2011 Devamı
Nereden Nereyeee!!!Dr. Hülya ÜNAL [ 29.10.2011 Devamı
İsyanlardayımDr. Hülya ÜNAL [ 20.10.2011 Devamı
Vefanın ResmiDr. Hülya ÜNAL [ 5.10.2011 Devamı
Gülümse HayataDr. Hülya ÜNAL [ 27.9.2011 Devamı
Buruk BayramDr. Hülya ÜNAL [ 29.8.2011 Devamı
Sessizliğin ÇığlığıDr. Hülya ÜNAL [ 17.8.2011 Devamı
Sanal HayatlarDr. Hülya ÜNAL [ 31.7.2011 Devamı
Kahramanlarımızın ArdındanDr. Hülya ÜNAL [ 16.7.2011 Devamı
Önyargı Çıkmazı Dr. Hülya ÜNAL [ 10.7.2011 Devamı
Hayal YoluDr. Hülya ÜNAL [ 4.7.2011 Devamı
Yüzümüzdeki ÇizgilerDr. Hülya ÜNAL [ 22.6.2011 Devamı
Mutluluk Peşinde Dr. Hülya ÜNAL [ 13.6.2011 Devamı
Ayrılığın ArdındanDr. Hülya ÜNAL [ 6.6.2011 Devamı
Koparılan HayatlarDr. Hülya ÜNAL [ 26.5.2011 Devamı
Yitik YarınlarDr. Hülya ÜNAL [ 16.5.2011 Devamı
Kanatsız MeleklerDr. Hülya ÜNAL [ 8.5.2011 Devamı
Çöpteki Umut Dr. Hülya ÜNAL [ 2.5.2011 Devamı
ÇaresizlikDr. Hülya ÜNAL [ 22.4.2011 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam