Bu öyle bir coşku ki ne biber gazı dinledi ne de engellemelere takıldı. Cumhuriyet Bayramımız’ın 89. yıl kutlamaları adına yakışır şekilde yapıldı.
Anıtkabir’de her yerden gelen Cumhuriyet sevdalısı insanlarımız sel olup aktı. Yüreklerinde Cumhuriyet ve Ata sevgisi dopdolu olan binlerce insan Atamızın huzuruna koştu. Bir Ankara’lı olarak ve Efece Haber Ankara Temsilcisi olarak bu tablodan gurur duydum.
İlk meclisten başlayıp, Anıtkabir’e kadar giden güzergahta, biber gazlarına ve engellemelere rağmen duygu seline engel olamadılar.
Ne kadar uğraşırlarsa uğraşsınlar; ne içimizden ata sevgisini atabilirler ne de cumhuriyet’imizi yıkabilirler. Bizlerde bu sevgi, bu coşku, bu yürek varken kimsenin gücü yetemeyecek Cumhuriyet’imizi yıkmaya.
Bu Cumhuriyet ki, her karış toprağı atalarımızın kanları ile sulanmış. Bu Cumhuriyet ki kucağında ki bebeğini sarmak yerine, mermiyi sararak zarar görmesini engelleyen anaların fedakarlığı ile vücud bulmuş.
Bu Cumhuriyet ki toprağın her santiminden kahramanlık hikayeleri fışkırıyor. Bu cumhuriyet ki yıkılıp, parçalanmış , enkaz haline gelmiş bir imparatorluktan, destan yaratan atalarımız sayesinde güneş gibi parlamış.
Ne mutlu ki bize, cumhuriyetimizi koruyup, gözetecek gençlere sahibiz. Gurur duyuyorum gençlerimizle…
İnternetteki bir haberden öğrendiğime göre; Anıtkabir de yetkililer tarafından verilen bilgiye göre,ziyarete gelen kişilerin sayısı, son 3 saatteki ziyaretler hariç, bir milyon iki yüz elli bin kişi.
Son 3 saati de hesaba katarsak milyonlar atamıza ziyarete gelmiş.
Bu coşku Ankara ile de sınırlı da değil. Yurdun dört bir yanında da aynı coşku hakimdi. Gavur! İzmir’deki coşku da görülmeye değerdi. O coşku ki; kimin gavur! olduğunu en iyi şekilde yansıtıyor.
İçimize sokulmaya çalışılan nifak tohumlarına rağmen dimdik ayaktayız. Nice 89 yıllara. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.
Sevgiyle Hoşçakalın…
‘’Türk milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare, Cumhuriyet idaresidir.’’ (1924) Mustafa Kemal Atatürk
(Bu yazımda sizlerle Atatürk’ün Gençliğe Hitabesini paylaşmak istiyorum. Ne mutlu ki geleceği görebilen, ufku geniş bir atamız var. Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun.)
.
Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi
Ey Türk Gençliği!
.
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklâl ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şerâitini düşünmeyeceksin! Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. Hattâ bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.
.
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerâit içinde dahi, vazifen; Türk İstiklâl ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!
Mustafa Kemal Atatürk 20 Ekim 1927
Dr. Hülya Ünal
Aile ve Yaşam Koçu
|