Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29915273
Bugün Ziyaretçi :  6338
Aktif Ziyaretçiler :  6338

Pire için Yorgan yakılır mı?.
 
Her zaman değil, ama bazen illaki.
Öyle şeyler gelir ki başımıza “ya bırak şimdi pireyi, sen yorgana sarıl sıkı sıkı” demek olmaz. Çünkü o minicik pire asla yorganı terk etmeyeceği gibi,yorganı da seni de yer bitirir. Nitekim anlarım ben o cins pireyi gözünden. Ben anlamasam da vücudum anlar, kaşınmaya başlar. Geceleri uykumdan katur kutur seslerle fırlarım. Anlarım ki pire işbaşında kemiriyor bir yerleri. Hele beynimi kemirmeye geldiyse iş. İşte orda “dur bakalım pire kardeş” deme zamanıdır. Ya sen ya ben ya da yorgan gidecek buradan.
E böyle durumlarda olan yorgana olur. Yorgan gider sorun biter.
 
Dün böyle bir gündü benim için. İş hayatımın en sıkıntılı gününü geçirdim. Elimde kibrit yakmaya hazır bekliyorum. Pire başta beni ciddiye almadı, döndü sırtını kemirmeye devam etti. Sonra kibritin alev alma sesini duyunca panikle döndü. Gözleri çakmak çakmak olmuş beni ve elimdeki alev topunu gördü. “ aaa ben şaka yapıyordum canım, hadi sen akıllı kızsın konuşup çözelim şunu” dedi. Ama benim konuşma zamanım doldu çoktan. Şimdi sonuçları görme zamanı.
 
Bu kadar kötü psikoloji ile eve gidip çocuklarıma sarılmak istedim. Havada hafiften bir yağmur, biraz serin bir rüzgâr. Derin bir ohh çekip sıkıntılı dünyamdan uzaklaşmış hissettim.
 
Ama iki gündür kendi derdime düşüp yine Dünya’yı unutmuşum ben. Arkamı döner dönmez kıyametler kopmuş. 31 Can körü körüne son bulmuş. Yağmacılar, araçlarında sıkışıp kalmış canları çıkarmak yerine kasalardaki açılmamış mallardan çeyiz düzüyor.
İnsan hayatının bu kadar değersiz, bir insanın bu kadar acımasız olabileceğini görmek iliklerime kadar ürpertiyor beni.
 
Az önce yolda yürürken üzerime düşüp beni rahatlatan damlalar sel olup can alıyor. Hoş, can alan yağmur mu ihmal mi sormak lazım birilerine ama. Muhtemel o birileri yorganlarına sıkı sıkı sarılmış uyuyorlardır şu anda. Pirelerle yaşamaya ses çıkarmayan yöneticiler, bürokratlar,
yağmacılar hep beraber doluşmuştur her yanı delinmiş o yorganın altına.
 
Olan benim 31 Can’ıma oldu yine.
 
İki telli basın ekspres yolu, ayamama deresi, Suçlu sensin, sen taşmasaydın bunlar olmayacaktı. Boş ver niye taştım ben sorusunu, onun cevabını daha çok tartışırız köşelerimizde, yorganlarımızın altında.
 
İki günlük bu yağmurun bilânçosu 31 can ve yaklaşık 100 milyon dolarlık maddi zarar. Giden canlar geri gelmez, acısı dinmez. Ama kalanlar için mal canın yongasıdır. Şimdi o kadar büyük zarar nasıl karşılanır onu düşünmek lazım.
 
Bir sigortacı olarak ekranda üst üste binmiş araçları, ortalığa saçılmış malları, yıkılan köprü ve yolları, su basmış ev ve işyerlerini seyrederken aklımdan geçen “sigortası var mı acaba?” sorusu oldu. Pek çoğunun olmadığına eminim. Olanlarında eksik sigortalanmadığını ümit ederim.
 
Ne demek eksik sigortalanmak ?
 
Hani arabanızı kasko yaptırmaya karar vermişsinizdir. Ama bütün sigorta şirketlerini dolaşıp en ucuz fiyat alma eğilimindesinizdir.
Sigortacı derki “ en son fiyat bu, full teminat”. Sen dersinki “ya deprem teminatını çıkar, sel baskınını da çıkar, ferdi kaza en düşük neyse onu yap, aracın değeri de fazla onu da düşür….” Sonunda fiyatı cebinize uygun hale gelir. Ama poliçe koca bir HİÇ’e döner. Ve maalesef bazı meslektaşlarım “hiç yoktan iyidir” mantığıyla, görevlerinin kutsallığını düşünmeden bu sakat poliçeleri satmaya razıdırlar.
 
Şimdi binlerce kişi sigorta şirketine başvuracak ve hasar tazminatı isteyecek. Ve pek çoğuna “ Üzgünüm sel baskını teminatınız yok” denilecek. Sonra “bu sigorta şirketleri böyledir, ödemezler” genellemesi yapılacak.
Biraz bilinç lütfen. Poliçeyi satın alan ne satın aldığını bilsin. Poliçeyi satan ne için orda oturduğunu ve meslek etiğini öğrensin.
 
Ben böyle zamanlarda ne kadar anlamlı bir iş yaptığıma bir kez daha inanırım. Ben riski bölüştüren kişiyim. Sağlıklı bir poliçe satın aldıysan senin zararını ödeyip, cebinden çıkanı geri koyuyorum.
Deprem, sel baskını, gibi katastrofik riskler bir devletin mali yapısını bir anda altüst edebilecek büyüklüklerde zararlar demektir. Sigorta, riski devletinde üzerinden alıp dünyaya bölüştüren bir anlayışla çalışır. Yani sigorta şirketi sizden satın aldığı riskinizin bir kısmını yurtdışına, Reasürör firma dediğimiz daha büyük bir güce devreder. Hasar anında Reasürör firma kendi üzerinde taşıdığı risk oranı kadar kısmın hasarını öder, kalanını sigorta şirketi öder, ondan da kalanını siz cebinizden ödersiniz. Sigorta risklerin dağıtılmasıdır.
 
Şimdi bu 100 milyar dolarlık zararın tamamı sigortalı olsaydı herkes payına düşen oranda zararı bölüşmüş olacaktı. Bireylerin de, devletin de mali yapısı sarsılmayacaktı. Maalesef ki sonuç böyle görünmüyor. Birilerinin cebi yanacak.
 
Şimdi millet olarak yorganın altından çıkma zamanı. Bu büyük acının ardından herkes payına düşen dersi alsın. Yakılacak ne kadar pire, yorgan varsa yaksın. Yoksa biz yanmaya devam edeceğiz…
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  10.9.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Gelecek, bizimle gelecek!Serap Düzgören ARI [ 3.2.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam