Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29915651
Bugün Ziyaretçi :  6747
Aktif Ziyaretçiler :  6747

Siz gerçekten Hoca mısınız Hocam?
 
Bu Öğretmenler günü benim için başka bir anlam ifade ediyordu. Bu sefer benimde Öğretmenler günüm kutlandı. Şubat 2010 dan itibaren Akdeniz Üniversitesinde , Bankacılık ve Sigortacılık Meslek Yüksek okulunda Sözleşmeli Öğretim Görevlisiyim. Asıl mesleğim Sigortacılıktan, acentemden vazgeçmek istemediğim için iki işi bir arada yapıyorum.Yorucu bir tempo evet ama sonsuz bir keyif alıyorum.
 
Anladım ki Öğretmenlik;  öğretiyor olmak, gencecik insanlarının hayatlarında iz bırakmak, geleceklerine imza atmak demek. Sınav kâğıtlarını okurken “Afferimm, anlamışlar bak ne demek istediğimi, yapmışlar…” diye gururlanmak. Dinlemiyor, ilgilenmiyor göründüklerinde dokuz takla atmak dinletebilmek için.
 
Çok şanslıyım ki mesleğimi anlatıyorum onlara. İkinci sınıflara giriyorum ve direk branş derslerini anlatıyorum. Başlangıçta bilmeden, puanı tuttu diye ya da bankacı olurum diye gelenler şu anda iyi bir sigortacı olma hayalleri kurmaya başladı. Katkım olmasına çok seviniyorum.
 
Benim Öğretmenliğim nasıl olur? Çok klasik olmuyor haliyle. Ben nasıl anlatılmasından hoşlanıyorsam, ya da nasıl anlıyorsam onlara da öyle anlatıyorum. Sektörün içinden gelmiş biri olmam bana da onlara da çok avantaj. Sıkıcı sayfalar arasında bir kanun maddesini anlatırken, onunla ilgili bir hasarı, ya da yaşadığım bir dia loğu anlatıyorum çok hoşlarına gidiyor.
 
Müfredat bir yana da asıl şunu öğretmeye çalışıyorum onlara.
“Kendinizin farkında olun, yeteneklerinizin, artılarınızın, eksilerinizin farkında olun. Vücut dilini iyi öğrenin. Bir insanla ilk karşılaştığınızda gözlerinin içine bakarak gülümseyin ve emin bir şekilde tokalaşın. Hep dik durun hayatta. Hata yapmamak için masa arkasında kalmayın. Sahaya atın kendinizi. En iyi öğrenme yöntemidir hata yapmak. Yoksa bilemezsiniz eksik ya da kuvvetli yanlarınızı. Kendine güvenmek çok önemlidir. Bunun içinde donanımlı olmalısınız. Her konuda bir iki dakika olsun sohbet edebilecek bilginiz olsun. Çok meraklı olun, her şeyi sorgulayın. Düşüncelerinizi besleyecek, savunacak birikiminiz olsun…”
 
Yani orta yaş da birinin hayatı onlara göre daha fazla keşfetmiş birinin nasihatleri gibi. Ama yaş olarak beni bir sınıfa sokamadıklarından şaşkınlıkla dinleyip, alıyorlar bir şeyler…
 
Neden bir sınıfa sokamıyorlar dedim. Okulda Öğretmen olduğumu ispatlamam biraz zamanımı aldı da ondan. Müsaadenizle Öğretmen yerine Hocam diyeceğim, bana öyle sesleniyorlar çünkü. İlk günlerde arkamdan koştura koştura biri geliyor, Hocam! Diye sesleniyor, ben etrafa bakıyorum, Kime sesleniyor diye. Bana sesleniyormuş, nasıl hoşuma gidiyor bu Hocam hitabı, bayılıyorum. Aramızda kalsın okulun bahçesinden girdiğim anda yürüyüşüm bile değişiyor.
 
Okul girişinde güvenlik çeviriyor beni “Öğrenci misiniz? “, Hayır diyorum. “Üzgünüm içeriye sadece Öğrenciler ve Hocalar girebilir “diyor. Ben mahcup, şaşkın “ Ama ben Hocayımmm.” Diyorum. Adamcağız kızarıyor bu sefer “ Çok özür dilerim Hocam, bilmiyordum”
 
Sınıfların kapısı kullanılmadığı zamanlarda kilitleniyor. Her Hocanın anahtarı var, ama ben daha yeniyim. Görevliden kapıyı açmasını rica ediyorum, çocuklar yanımda ders başlayacak. “ Sadece Hocanız istediğinde kapıyı açabilirim “ diyor. Ben aynı çaresizlikle “ Ama ben Hocayımmmm” diyorum. Mahcup görevlinin Özürler dileyerek kapıyı açmasını izliyorum. Öğrenciler de kıs kıs gülüyor arkamdan.
Dersimizin ardından Hukuk Fakültesinden bir Bilirkişi davetlimiz. Yangın hasarlarını anlatmak üzere konuşmacı olarak derse giriyor. Bölüm koordinatörü ve ben de sınıftayız. Dersin sonunda aklıma takılan bir ayrıntıyı soruyorum. Bana şaşkınlıkla bakıyor ve sınıfa dönüp “Bravo, arkadaşınız çok ince bir noktayı yakaladı…” Derken bütün sınıf koro halinde “ Ama o bizim Hocamızzzz” diyor. Kahkahaların ve pardon… ların kesilmesini bekleyip derse devam ediyoruz.
 
Sınıfa ilk girişim. “Merhaba arkadaşlar ben….” Diye anlatmaya başlıyorum. Koca sınıfta çıt yok, merakla izliyorlar, Sonunda en fırlamalarından biri “Hocam siz gerçekten Hocamısınız?” diye soruyor ve ben kopuyorum..” Bütün sınıf gülüyoruz. Diğer sınıflardan biri onları işletmek için geldi sanmışlar beni..
 
Bunun gibi şeyler işte. Şimdi beni gülümseten ama o zamanlarda, yahu Hoca olduğumu nasıl anlatacağım ben bu millete dedirten anılar.
 
En büyük avantajım girdiğim derslere çok hâkim olmamdı. 13 yıllık Sigortacıydım ve Yüksek lisans bitirme tezimi bile sigortacılık üzerine hazırlamıştım. O zamanlar Akademik kariyer hayalim vardı ama önüme çıkan fırsatlar hayatımı farklı yönlendirdi. Şimdi bunca yıl sonra içimde kalanı gerçekleştiriyor olmak ayrı bir mutluluk. Anlatacağım her şeyi örneklemeleriyle, yaşanmış olay ve hasarlarla, soru cevaplarla zenginleştirebiliyorum. Alışkın olmadıkları bir anlatım şekli, Başlarda kaçıncı sayfadayız diye birbirlerine bakıyorlardı, anladılar ki sayfa takip etmiyorum ben Anlattıklarım hayatla yoğrulmuş bilgiler. Daha çok ilgilerini çekti. Derslerim dolu geçiyor. Gülen suratlar, rahatlıkla espiri yapan, soru soran, düşünen, her geçen gün kendini daha iyi ifade eden çocuklar var karşımda.
 
Bir soru soruyorum. Kasıyor kendini, aklında bir şeyler var eminim ama kitap cümleleriyle konuşmak zorunda hissediyor kendini. Bırak diyorum. İçindekileri serbest bırak, kendi yorumunla anlat, alıyorum istediğimi.
 
Beni çok besliyor Öğretmenlik. İnsanları gözlemlemeyi ve dersler çıkarmayı çok seven biri olarak hepsinden bir şeyler öğreniyorum. Kendime katıyorum. Ve ben onlara bir şey kattıysam mutlu oluyorum. Bu mutluluk başka başarıların yanında çok çok değerli biliyor musunuz? Bir değer katma, iz bırakma… Tarifsiz bir duygu.
 
Farkında olmadan bende iz bırakmış Öğretmenlerimin davranış şekillerini hatırlıyorum ve model alıyorum. Ders olarak ne anlattığı çok hatırda kalmıyor zaman içinde. Ama kişiliğimize katkıları hiç unutulmuyor.
 
Bu gün hayatımda ilk defa benimde Öğretmenler günüm kutlandı, Çok ama çok mutlu hissettim kendimi. Bu işe gerçekten gönül vermiş bütün Öğretmenlerimizin karşısında saygıyla eğiliyorum. Günümüz kutlu olsun.
 
24.11.2010
 
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  25.11.2010
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Gelecek, bizimle gelecek!Serap Düzgören ARI [ 3.2.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam