Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29915972
Bugün Ziyaretçi :  7090
Aktif Ziyaretçiler :  7090

Soyut dalgalanmalar…
 
“Huu komşu komşu,oğlun geldi mi?- Geldi.- Ne Getirdi?- İncik boncuk- Kime Kime?- Sana bana.- Başka Kime?- Kara kediye.- Kara kedi nerde?-Ağaca çıktı.- Ağaç nerde?- Balta kesti.- Balta nerde?.-Suya düştü.- Su nerde?- İnek içti.- İnek nerde?- Dağa kaçtı.- Dağ nerde?- YANDI BİTTİ KÜL OLDUUUU.
 
İşte çocukluğumuzdan aklımızda kalan en büyük felsefi tekerleme budur!. Her biri kendinden önce gelen sorunun cevabı, kendinden sonra gelen sorunun nedenidir. Ve biz minik beyinlerimizde sebep sonuç ilişkisini kurmayı öğreniriz bu şekilde. Ya da sebepsiz ve sonuçsuz hiçbir eylemin olmadığını.
 
Bir çocuğun öğrenme sürecinde en sıkıntılı dönemi somutluktan soyutluğa geçiş dönemidir. Gözüyle görmediği, eliyle tutamadığı başka bir gerçeklikten bahsedilir. Görece kıyaslama yapmak kolaydır “ benim elimdeki kalem senin elindeki kalemden daha uzun…, sen kardeşinden daha büyüksün gibi. Bunu anlar ama daha mutlu, daha üzgün olmayı, kalbiyle sevip beyniyle düşünmeyi… Tanımlamakta zorlanır.
 
Dini bilgiler bu aşamada yerleştirilir çocuğa. Misal bir yaratanın varlığından, ona Allah ya da Tanrı dendiğinden bahsedilir. Minik beyninde ve kalbinde hiç görmediği bu çok büyük güç’ü nasıl kabulleneceği soruları vardır. Onu bir şekle, bir surata, bir isme etiketlemesi gerekir beyhude bir çabayla.
 
Dışarıda korkunç bir fırtına ve yağmur varmış, 5 yaşlarındaki çocuk babasına sormuş “Baba Allah’ın şemsiyesi var mıdır? Yoksa şu anda çok ıslanıyor olmalı!”
5–6 yaşlarındaki, mahallenin çocukları oturmuş, Allah ne dir? Kimdir? Onu sorguluyorlar.
— Allah beni yaratandır.
— ha ha seni annen baban yarattı olummm!
- Allah annemi ve babamı da yaratandır..
- ninen ve deden yarattı onları da..
- Allah onları da yaratandır..
Bu sohbet ilk insan Âdem ve Havva’ya kadar gider, orada tıkanırlar,
— e onları kim yarattı peki”
—ben biliyorum, Allah!
—E peki Allah’ı kim yarattı ?
Sessizlik…
Bir an Allah’ın da kendi annesi babası olabileceği gelir akıllarına ama bu işin sonu olmadığını ve sıkıldıklarını fark ederler, üstelik kafaları da çok karışmıştır;
Orda durmaya karar verirler, “ Onu yaratan olmaz, O en son noktadır!”
Buyurun, böylece 6 yaşında, bilimsel olarak Tanrı’nın varlığı ispatlanmış ve oyunlarına gönül rahatlığı ile dönmüş olurlar.
Ve inanırmısınız o günden sonra o konu bir daha kurcalanmaz, Herkes son derece ikna olmuş şekilde ömrünü geçirir bu ispatla!
 
 “Allah baba”.
 Zamanla öğrendik tamam o’nun cinsiyeti yoktur, şekli yoktur, her yerdedir her şekildedir falan da… o geçiş döneminde O’nu etiketleme derdindeyken yani, Çok büyük oluşu, en güçlü oluşu, son sözü söyleyen, bizi koruyan ama bizi korkutan da aynı zamanda. Bütün bu tanımlamalar kimlik olarak “baba”ya daha çok uyar genellikle
Çünkü anne de şefkat, anne de nazlanma, anne de sabır ve hoşgörü vardır. Ama baba da disiplin, baba da son söz, otorite, çekinme vardır. O zaman Tanrı da olsa olsa “Baba” olur’!.
Buyurun size bilimsel bir ispat daha!
 
Bu gün hala çocuklarıma şöyle cümleler kuruyorum “ İyi ki Allah Baba sizi bana vermiş!”
 
Sonuca bakalım,
 
Tanrı      soyut bir gerçekliktir. Onu Algılamak, sindirmek ve sağlıklı bir şekilde bünyemize yerleştirme aşamasına inanç deriz. Doğruluğu yanlışlığı kişiye göre değişir. Önemli olan tek bir şey vardır. Hangi etiketlemeyi yaptığımızda kendimizi iyi, huzurlu, güvende hissediyoruz. Bunun her insan için kendine özel bir yolu vardır. Hiç ısrara, yaptırıma gerek yoktur. Önemli olan sonuçtur.
Çünkü sonunda her şey ama her şey
“YANDI BİTTİ KÜL OLDU” noktasına gelecektir.
 
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  31.1.2011
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Gelecek, bizimle gelecek!Serap Düzgören ARI [ 3.2.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam