Bu okuyacaklarınız bir adanmışlık hikâyesi.
*
Bütün hayatını bir erkeğe adamış bir kadının hikâyesi. Adanmışlık deyince kendinden vazgeçmeyi anlamayın ne olur. Bu adanmışlık belki de diğer yarısını bulan bir insanın Şükranla kabullenişi hayatı.
Zorluklar içinde, muhafazakâr düşünce kalıpları arasında büyütülen, kız olduğu için okuması engellenen bir kızın hikâyesi. Dudaklarında hiç eksik olmayan o şahane gülümsemesi hep güç vermiş ona. Hayatın zorluklarına gülerek direnmiş, kendi çabalarıyla okumuş hemşire olmuş. İnsan sevgisi mesleğinde en iyi olmasına neden olmuş. Derken diğer yarısını bulmuş,
O da içindeki insan sevgisini hastalarına şifa olarak dağıtan bir doktor.
Bir özelliği daha var ki bu doktorun, parmaklarının ucuyla dağıttığı şifanın yanında kulaklarına da doluyor insanların. Besteler, sözler, şarkılar, en mükemmel yorumlar…
Zaman su gibi akıp geçtiğinde “Türk Musikisi’nin yaşayan en büyük bestekârı ve yorumcusu” deniyor ona. Evet bildiniz. Dr. Alâeddin Yavaşça ‘ dan bahsediyorum. 85 yıllık ömrünü sanata, hastalarına, öğrencilerine adamış, bir koltukta çok karpuz taşımış ve hepsini de layıkıyla yapmış bir üstat.
Hepimiz onun sanatçı kişiliğini çok yakından tanıyoruz. Günlerdir basın haberleri onun 85. doğum yılı şerefine düzenlenen etkinliklerden bahsediyor. Ve bu büyük üstadın hayatı boyunca edindiği tüm mal varlığını TEGV’ e bağışlaması anlatılıyor. Bu son derece onurlu, gurur dolu, şükran dolu resimlere her baktığımda gördüğüm yürek dolusu gülümseyen bir kadın var.
Sevgili Ayten Yavaşça. Gülümseyen yüzüyle dimdik duran bir kadın. Böyle güçlü, başarılı, tanınmış, ünlü olmuş sevilmiş bir sanatçının yıllardır hayat arkadaşı. Can yoldaşı. Eşinin tabiriyle “O benim hem aklım hem fikrimdir” dediği kadın. Eşinin bir ömür içinde yarattığı o başarılı kimliğinin gizli mimarı.
Her seferinde bana “yahu bu kadar da mütevazı olunur mu“ hissiyatı veren kadın.
İkisi birlikte öyle dolu öyle zengin yaşamışlar ki hayatı. Öyle çok şey biriktirmişler, paylaşmışlar ki yüreklerinde. Bu dünyanın maneviyatı doldurmuş dudaklarını, kalplerini, bakışlarını. Gerisi boş demişler. Gerisi bizden sonra kalan demişler. Ve bütün mal varlıklarını TEGV’e bağışlamışlar. Böyle maddiyatçı bir düzene ne onurlu bir karşı duruş. Her ikisini de bu duyarlı fedakârlıkları için yürekten kutluyorum. Başından sonuna örnek alınacak bir yaşam tarzı bize gösterdikleri.
Tanıyanların anlattıklarından biliyorum Sn Yavaşça son derece titiz, düzen ve kontrollü olmayı prensip edinmiş bir insan. Bu kadar çok işle bu kadar mükemmel ilgilenebilmesi için yanında ona destek olacak mükemmel yardımcısı hep sevgili eşi olmuş. Ve hep kendini geri planda tutmuş.
Ben kendisini Efece Haber’de yazdığı yazılarla tanıdım. O yazılarla harika bir işe imza attı. Eşinin ömrünü adadığı bestelerin, keyifle dinlediğimiz o muhteşem şarkıların hayata geliş hikâyelerini eşinin dilinden yani ilk kaynaktan alıp bizlerle paylaşıyor. Bunun bu şarkıları musikiye kazandırmak kadar önemli bir iş olduğuna inanıyorum. Yaşanmışlıkları, hayatı, aşkları, terk edilişleri, umutları bize anlatıyorlar birlikte. Harika bir arşiv çalışması olarak kitap haline getirilebilecek bir proje bu yazı dizisi.
O yazıları okudukça gördüm ki kendi de yaratıcılık yüklü. Şiirler yazıyor. Sanatın içinde yoğrulmuş bir ömrü paylaşmak onun da içindeki sanatçı yönünü geliştirmiş. Ama o son derece mütevazı tavrıyla bunu bile geri planda tutuyor.
Ben o içten gülümsemesine, bu dingin, hazmetmiş olgunluğuna, sanatçı kişiliğine, eşine verdiği sevgi dolu desteğe hayranım. Eşinin her şeyi olmuş o kadına hayranım. Onun sadece eş değil bir kadın olarak güçlü duruşuna hayranım. Kendini sürekli yenileyen, dünyayı takip eden, yorumlayan güçlü kişiliğine hayranım.
Benim için çok örnek bir kişidir Ayten Yavaşça. Mücadeleci, yenilikçi, kendini sürekli geliştiren, mükemmel gülümseyen, hep gülümseyen, hayatla gülerek mücadele eden bir
Savaşçı kadındır. Tüm kadınların böyle olabilmelerini diliyorum.
Her yıl Dünya kadınlar günü diye bir gün kutlanıyor. Birileri bu günü kadının süslenip sevdiğinden hediye ve sürprizler beklediği bir gün olarak algılıyor. Birilerine Ayten Yavaşça gibi, sevdiğinin eli kolu olmayı onur sayan, dik duruşundan, güzel gülüşünden, ben varım tarzından vazgeçmeyen kadınların olduğunu göstermek gerekiyor.
İşte bu yüzden, Cumhuriyetçi, güçlü, kendinin farkında Türk kadınına çok güzel örnek olduğu için onun nezdinde onun gibi olan tüm kadınların KADINLAR GÜNÜNÜ kutluyorum.
|