İnsan en son kendini tanıyor biliyor musunuz? Ancak kendisiyle yüzleştiğinde diğer insanları çözebiliyor. Çünkü ancak o zaman insan olmanın sırlarına erebiliyor…
Çok meşakkatli ve uzun bir yoldan bahsediyorum. Ve onlarca hayal kırıklığı, kendimizle yaşadığımız. Yaptıklarımıza şaştığımız, “Asla…”larımıza taptığımız. Herkesten kaçıp kendimize yakalandığımız. Biz susturmaya çalıştıkça yanardağ gibi patlayan duygularımız.
İçeride engin bir deniz var. Bazen dalgalı, fırtınalı bazen dibindeki her tortuyu gösterecek kadar dingin, Bazen neşeli cıvıl cıvıl bazen ulaşılmaz…
Renkler var içimizde gökkuşağı gibi.
Doğadan almışız renklerimizi ve karakterimizi. Bazen sonbahar ormanları gibi hissederim kendimi. Sarıdan yeşile oradan kahveye-turuncuya hatta- dönen bir renk sarmalı olur ruhum. Hazan renkleri derim buna. İçinde hüzün, yalnızlık, acıdan geçmiş bir hazmetmişlik, özlem, ulaşılmazlık, mükemmel bir ahenk vardır. Yakıştırırım kendime bu duygu yoğunluğunu.
Benim en dingin, en kendime dönük anlarımdır. İçerideki engin denizimin yalnız huzurudur Yeşilden laciverte geçen dinginlik. Yalnızlık ve ulaşılmazlık hoşuma gider. Check ederim içimdeki her şeyi, Hesaplaşmadır. Kar/zarar tablosu çıkarmadır. Severim oradaki yalnızlığımı, Hatta kaçarım herkesten. Sığınağımdır iç dünyam hiç kimsenin giremediği.
Uzun sürmez.
Doğaya bu kadar âşık ve onunla özdeşleşmiş hissederse insan kendini, illaki duyar onun sesini. Rüzgârın, hışırtısı, kokusu, tenini yalayıp geçen yumuşak dokunuşu çağırır ateşli bir âşık gibi. Bütün sesleri doldurur kulağına kâinatın. O dokunuşun ürpertisi ruhumu titretir. Renklerim gelir ard arda Turuncu, kırmızı, mercan, sedef…
Sakin denizim kıpırdar, hazan ormanım yeşilden zümrüte kayar, Bulutlar izin verir maviyle sarının gökyüzünde sevişmesine… Coşarım, taşarım o zaman işte.
Rüzgârın yapraklarla dansı gibi ruhum dans eder hayatla. Kendime bakarım iç aynamda. Seviyorum seni derim. Yaptıklarınla yapacaklarınla. Yolun neresindesin biliyorsun. Hayatın neresindesin biliyorsun. Sevdiklerinin seni sevenlerin neresindesin biliyorsun. Hepsi sayesinde kendine gülümsüyorsun.
Her sabah istediğin rengi alıp doya doya yaşıyorsun.
Sen yaşıyorsun…
Aldığın her derin nefeste bunu hissediyorsun…
Ve biliyormusun hayattan aldığın her rengi aynı şekilde hayata yansıtıyorsun. Çünkü sen HAYATSIN…
|