Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29915187
Bugün Ziyaretçi :  6247
Aktif Ziyaretçiler :  6247

Rüzgârın yaprağa aşkı…
 
Dalından kopan her yaprak kendi sonuna yolculuk yapar. Kimi kuytularda emniyete alır kendini. Kimi akan suya bırakır. Su taşır, o yaşar önüne geleni. Kimi rüzgâra bırakır kendini. Rüzgârın onu okşamasına, kulağına şarkılar söylemesine izin verir. Onu bilinmezlere taşımasına, kontrolü ele almasına izin verir.
 
Rüzgârın kontrolsüz uçuşan çocuksu ruhunu okşadığında, dizlerindeki sakinliği sever. Rüzgârda bulur kendini, bütün olduklarını düşünür. Bütün çıplaklığıyla ona sarılmak, o olmak ister. Onunla keşfetmek, öğrenmek, yaşamak ister.
 
Başlangıçta zevkli gelir ama sonra hayatının kontrolünü rüzgârın elinde olduğunu anlayınca, geç kaldığı hayatını ele geçirmek istediğinde ne kadar çok şeyini yitirdiğini görür. Gidecek yeri olmadığını. Aslında kuytuda kalmak da suda akmak da istemediğini.
 
Rüzgârın ılık nefesini hissetmek ister. Oysa öyle değildir artık. Yırtarcasına geçer, çizer, kanatır, güçlüdür. Belki de değildir aslında. Rüzgâr da öyle alışmıştır ki kollarında ki özgür ruhlu, tembel ama itaatkâr, mutlu anlar yaşatan, onu pohpohlayan, güçlü hissettiren, bir şeye sahip olmanın hazzını yaşatan yaprağa.
 
Küçük olduğu kadar büyüktür de aslında hayatında kapladığı yer.
 
Bazen oda yorulduğunda böyle esmekten dinlenmek ister, yaprağa sarılmak, uyumak. Oda incinir aslında, kanatırken, kanar. Vahşiliği korumak içindir kendini. Umursamazlığı korktuğu içindir terk edilmekten. Bir sabah yalnızlığa uyanmaktan korktuğu içindir. Artık yaprağa yetemediğini düşünüp üzülür, üzüntü acıya, acı öfkeye dönüşür. Kendi acıdığı kadar acıtmak ister.
 
İşte ondan öyle deli eser ya rüzgâr. Küçücük yaprağa aşkıdır onu çıldırtan.
 
Özler eski günleri, kollarındaki sıcak dokunuşu, öpüşü.
 
Yanlarından geçerken başka yapraklar, onun yaprağının gizli telaşı güldürür onu. O bir anlık kıskançlığı- ki kabullenmez asla yaprak bunu- görünce gözlerinde keyifle döner gökyüzünde, yukarı en yukarı çıkar. Oysa bilse yaprak ne kadar tapıldığını, geçen yapraklara umursamazca bakacaktır.
 
Yaprak açtır. Sonsuz açlık içinde sevgi bekler. Hep daha fazla,  daha coşkulu, daha tutkulu…
 
Bir gün fark eder ki saçları okşanmıyor, gözleri daha az buluşuyor yeşilin en derininde. Yoruldu mu acaba rüzgâr? Küçük yaprağı taşımaktan, aynı coşkuyla sarılmıyor, sevişmiyor, dönmüyor çılgınca vals yapmıyor gökyüzünde artık.
 
Artık yaprak hayat veren, mutlu eden değil acı verendir. İstenmeyendir. Değildir belki ama öyle hissettirilendir.
Susmak ister artık, kendini anlatmak istemeyecek kadar yorgun, anlaşılmadığını düşünerek kırgın, umutsuzdur artık geleceğinden, kendinden.
 
Tek bildiği o olmadan yaşamak istemediğidir. Öyle iç içe geçmiştir ki hayatları, benlikleri, fark etmezler kendilerini kaybettiklerini bu tutkulu yolculukta. “Ben” olmayı başaramayan aşklar, “biz” olmayı da başaramaz böylece zamanın içinde. Tüketmek bu olsa gerek bu kadar severken, Ne yaprak eski yapraktır artık. Maceracı, sevgi-tutku dolu, hayatı ve kendini keşfetmek isteyen. Meraklı. arzulu…
 
Ne Rüzgâr, rüzgârdır artık. Güçlü, mağrur, umursamaz, serseri, tutkulu-şehvetli…
 
Öyle karışmışlar ki birbirlerine…….Ne ayrılmak mümkün ne eski ahenkli yolculukları.
 
Rüzgâr susar, vazgeçer esmekten, yaprak düşer kollarından, önce bir kuytuya sonra akan suya karışır gözleri yaşlı, ardına bakmadan bırakır kendini sulara...
 
Rüzgâr mı? . Onu gören yok bir daha.
 
 
 
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  16.3.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Gelecek, bizimle gelecek!Serap Düzgören ARI [ 3.2.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam