Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29945965
Bugün Ziyaretçi :  15643
Aktif Ziyaretçiler :  15643

Puzzle yapalım mı?
 
Falcı kadının avucundaki sihirli fasulyeler gibi beynimin içindeki kelimeler. Elinde sallayıp atıveriyor ortaya gelmişini geleceğini. Beynimdeki kelimelerde öyle, avucumda sallayıp atıveriyorum beyaz sayfalara, bilinçaltım dökülüyor ben yazıyorum.
 
Suyun üzerindeki ölü balık gibi kelimeler. Boşlukta sessizce yüzüyor. Her geçen dakika bir balık daha çıkıyor su yüzeyine. “Hamdım, piştim, yandım” diyor Mevlana.
Bende bilinçaltımın süzmesinden geçen ölü balıkları topluyorum özenle. Diziyorum beyaz sayfalara rasgele.
 
Beynimiz paratoner gibi her şeyi çekiyor kendine. Saniyede milyonlarca uyaran tarafından işleniyoruz bilerek ya da bilmeyerek. Renkler, sesler, kokular, insanlar, yerdeki böcek, daldaki yaprak. Suratımızı yalayıp geçen rüzgâr… Her şey bir iz bırakıyor. Resimler çekiyor beynimiz. Kokusuyla, sıcağı soğuğuyla, acısı sevinciyle fotoğraflar yerleştiriyor derinlere biz fark etmeden. Sonra bir renkle, bir sesle bazen bir koku ya da görüntüyle bir şeyler hatırlayıveriyoruz ya da öyle sanıyoruz. Hani çocukluğumuzun baharlarının kokusu geliveriyor burnumuza. Annemizin kokusu… Saliseler içinde değişen slâytlar oynuyor beynimizde. Nasıl muazzam bir organ şu insan beyni. Hatta hayatın kendisi ne kadar ahenkli. Bir puzzlenın parçaları gibi her şey ve biz tabii. Bazen çok anlamsız tepkiler verirken bulurum kendimi. Şimdi bu kadar duygusal olmanın ya da buna sinirlenmenin ya da kendimi böyle hissetmenin anlamı yok derim.
 
Derdim…
 
Ama şimdi şöyle düşünüyorum; yaptığımız, söylediğimiz, hissettiğimiz ve yaşadığımız her şey zincirleme bir reaksiyonun sonucu. Yani ilk demir topu geri çekip yavaşça bıraktığında sırayla diğer toplarında birbirine çarpması gibi. İlk domino taşının devrilmesiyle kilometrelerce ötedeki son taşın devrilmesinin sebebinin aynı olduğu gibi.
 
Aynı yerden gelip aynı yere gidenler olduğumuz gibi. Yolculuk şekli farklı, deneyimler başka ama son aynı.
 
İşte bu yüzden başımıza gelen her şeyi bir şekilde çağırdığımızı düşünebiliriz. Etrafımızdaki insanları, mutluluğumuzu ya da mutsuzluğumuzu, yaşadığımız yeri… Dakikada kaç kere seçim yapmak zorunda kaldığımızı ve her seçimin bizi bir yol ayrımında başka sapağa yönlendirdiğini düşünelim mi? Peki geriye sarıp sabah gözünüzü açtığınız anda ilk yaptığınız şeyi yapmayıp tersini yapmış olsaydınız gününüz nasıl geçerdi düşünün. O dolmuşa binmeseydiniz, o adamın yanına oturmasaydınız, o telefona cevap vermeseydiniz, o toplantıya katılmasaydınız. O elbiseyi almasaydınız… puzzle da görüntü farklımı oluşurdu? Evet, mi? Peki bütün parçalar aynıysa. Sadece tek fark yerlerini sırasını değiştirmekse. Ama her seferinde ortaya farklı bir resim çıkıyorsa.
 
Ama özü aynıysa.
 
O zaman nasıl olurda derin acılar, derin mutsuzluklar yada mutluluklar bizi esir edebilir. Öz aynıysa, asıl malzeme bizsek istediğimiz resmi çizebileceğimizi bilirsek…? Neden o zaman beğenmediğimiz resmi seyretmek zorunda hissediyoruz. Ya da o resmin sonsuz, o resmin tek gerçek olduğuna inanıyoruz!
 
Ekleyen:  Serap Düzgören ARI
Tarih:  29.4.2009
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Serap Düzgören ARI Yazıları
... Bulamıyorum!Serap Düzgören ARI [ 1.4.2017 Devamı
Hoş geldin Eylül...Serap Düzgören ARI [ 2.9.2016 Devamı
Göz bebeğinizi güldürün lütfen!Serap Düzgören ARI [ 30.8.2016 Devamı
Hayat hiçbir şeyi tamamlanmadan bırakmaz.Serap Düzgören ARI [ 13.7.2016 Devamı
EGO’nun sonu kıyamet…Serap Düzgören ARI [ 2.2.2016 Devamı
Saklısını gizlisinden çıkardı hayat… Serap Düzgören ARI [ 5.1.2016 Devamı
Geldik mi bir yılın daha sonunaSerap Düzgören ARI [ 6.12.2015 Devamı
Aile olmak nedir?Serap Düzgören ARI [ 5.11.2015 Devamı
Denge…Serap Düzgören ARI [ 3.10.2015 Devamı
Eylül geldi sonra, bir anda…Serap Düzgören ARI [ 14.9.2015 Devamı
Mücadeleye devam…Serap Düzgören ARI [ 14.8.2015 Devamı
Bugün bayram erken kalkın çocuklar… Serap Düzgören ARI [ 3.10.2014 Devamı
Atatürk heykelinde bekle beni yavrum… Serap Düzgören ARI [ 30.9.2014 Devamı
Gelecek, bizimle gelecek!Serap Düzgören ARI [ 3.2.2014 Devamı
Efece Haber yeni yaşın kutlu olsun...Serap Düzgören ARI [ 7.11.2013 Devamı
Öteki dünyadan haberlerSerap Düzgören ARI [ 26.8.2013 Devamı
Uzaklarda bir yerlerde Güneşler doğuyor! Serap Düzgören ARI [ 1.7.2013 Devamı
Yaşayamadıkça Özgürce, Mutluluklar biter sevsen de! Serap Düzgören ARI [ 19.6.2013 Devamı
Vakitsiz Öten Horoz’un halleri!Serap Düzgören ARI [ 25.2.2013 Devamı
Geçmişle geleceğin arasında ki krema! Serap Düzgören ARI [ 12.2.2013 Devamı
“Ben bu gün kahvaltı yapamadım!” Serap Düzgören ARI [ 11.1.2013 Devamı
Yılın 365. günüSerap Düzgören ARI [ 1.1.2013 Devamı
Perşembe’den sonraki CUMA! Serap Düzgören ARI [ 20.12.2012 Devamı
Cuma’dan önceki Perşembe ! Serap Düzgören ARI [ 17.12.2012 Devamı
Bir Kasım daha… Serap Düzgören ARI [ 8.11.2012 Devamı
Empatik Sempati! Serap Düzgören ARI [ 26.9.2012 Devamı
Vah benim dört artı dördüme! Serap Düzgören ARI [ 8.9.2012 Devamı
Hastamız var Zafer Bayramımızı kutlayamıyoruzSerap Düzgören ARI [ 30.8.2012 Devamı
Bayramınız Mutlu Olsun ÇocuklarSerap Düzgören ARI [ 20.8.2012 Devamı
Kadın olmak…Serap Düzgören ARI [ 12.8.2012 Devamı
Bize Rağmen Büyüyün!Serap Düzgören ARI [ 4.5.2012 Devamı
Hiç Tanımadığım Komşum Öldü!Serap Düzgören ARI [ 2.5.2012 Devamı
23 NİSANSerap Düzgören ARI [ 23.4.2012 Devamı
Hadi ara baba!Serap Düzgören ARI [ 17.4.2012 Devamı
Techno Romantiğiz vesselam!Serap Düzgören ARI [ 21.3.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  4  5  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam