Efece Haber Gazetesi

Kilis Yardımlaşma derneği

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı

Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ

DEVAMI

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

Devamı

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj

Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.

KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı

AKPINAR Mart 2017 Sayısı

Bir insanlık dersi...

Orhan SELEN

Devamı

Hava Durumu Bilgileri

Döviz Kurları

Anket

Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler

Toplam Ziyaretçi : 29917614

Bugün Ziyaretçi : 8826

Aktif Ziyaretçiler : 8826

Ölüm yorgundu…

Ruhum karanlıklarda. Uzun zaman oldu konuşturmayalı. Büyülü zamandaydı geçen günlerim. Yılankavi uzayıp giden zamanımdı bu. Münzevilik ve sessiz bir bekleyiş vardı sadece bu sıralar. Yaratıcı gücün yeşermesini ve teşvik edici her şeyi mucizevi bir şekilde beklemek yorucu olmaya başlamıştı benim için. Ölü mevsimden kurtulmalıydım bir an önce. Düşe giden tek bir yol vardı ve o yola koyulmalıydım. Yoksa hiç de hoşnut değildim bu halimden…

Düşüncelerimde kirlilik vardı. Kirliliği dağıtmak için de resim yapmak gerekiyordu galiba. Dimağıma hâkim olan bu kirlilik kâğıda dökülerek temizlenirdi ancak ve ancak. Sanata yönlendirmek mümkündü bu durumu. Buzlaşan zihnim eriyerek yeniden inşa etmek gene de benim elimdeydi aslında. Ağırlığı atarak hafifletmeliyim en azından. Hafifleyen bir us’u daha rahat konuşturabilirdim. Yaşanan acı ve tatlı olaylara daha iyi yaklaşabilirdim. Yazmaya yönelmek daha kolay olurdu hafifleyen bir us’la kısaca…

Yukarıda yıldızların takılı olduğu bir kubbe, aşağıda ölümsüzlüğü arayan bir ruhum vardı. Kaybolan meşalesini arayan ben, Gılgamış gibiydim; ölümsüzlüğü arayan. Yıldızlara takılı salıncakta sallanır gibi. Salınarak takılıp kalmak sonsuzluğa. Bir uçtan bir uça kayıyordum karanlıkta. Karmakarışık bir şey yani. Ölüme takmıştım bu son günlerde. Ölüm ve ölümsüzlük altında ezilen kaybolan bir ruhu taşıyordum üzerimde. Ruhumun üzerini gölgeleyen ağır bir perde gibiydi. Muamma. Karanlıklarda… Kapkaranlıklarda… Bilgiye giden yol da acılardan geçer ya. Uğurlanan ölümler acı verir ya. Gerçek yaşamdan melankolik bir kaçış halim ve ölüsü ortada kalmış gibiydi benim ruhum da. Kimsesiz. Ölüm yorgundu bedenimde. Çizgi ötesinde gezinen, cılız bir ışık arayandı o… Ölme eşeğim ölme misali. Ama direniyordum gene de. Ölmek vardı dönmek yoktu gibi kirlenen zihnimle…

Dün gece fırtınalı bir yağmur yağdı. Karanlığa gömülü olan şehrim günahlarından arındı adeta. Ürkütücüydü. Uykudan kalkıp dolandım durdum evin bir köşesinden diğerine… Bir başka ruhun şarkısını dinlersin ya zamanın peşinde. İster rüzgârın, ister yağmurun şarkısı… Ya kaybedişin yarattığı hüznü, ya da ayrılığın üzüntüsünü yaşarsın ya anbean; sessizliğe sarılarak doğanın haykırmasında ya da şarkısında. İşte o anları yaşıyordum bende…

Tan yeri ağarırken de yağmurun uyuşturulması yaşam buluyordu; yorgun düşen ruhum yıkanıyordu tüm bedenimde. Arınmak gibiydi; kötü düşüncelerden, kirlenen ruhum arınıyordu bir şekilde. Yeniden can bulur gibi, kendine gelmek gibi. Teselli belki de…

Belki de bu yüzdendi bu yazıyı yazabilmem. Üzerime gölge olan karanlığı atmak için bir fidan yeşeriyordu us’umda… Ölümü kabullenmeydi. Ölenle ölünmeyeceğini. Ölümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunu kabullenerek teselli olmak. Neşet Ertaş’ın söylediği gibi “yalan dünya”.

Ölümler oldukça acılar yaşandıkça kişi insanlık için vicdan için teslim ediyor kendini yaşama; kabullenme başlıyor ve görüyorsun ki artık; ölümlü dünyanın olduğunu…

Nurcan Ofluoğlu ŞEN

Ekleyen: Nurcan OFLUOĞLU ŞEN

Tarih: 25.9.2014

İzlenme:

Yazdır:Yazdır


Eklenen Yorumlar

Nurcan OFLUOĞLU ŞEN Yazıları
Şeytan kulağımın dibinde…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.7.2019 ] Devamı
Annem…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 9.5.2019 ] Devamı
Düşler Ülkesi	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 7.1.2019 ] Devamı
Yazmak ve öğrenmek…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 6.11.2018 ] Devamı
Kendimi dinliyorum…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.9.2018 ] Devamı
Ne mutlu...	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.8.2018 ] Devamı
Sadelik iyidir…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 23.6.2018 ] Devamı
Sevmek ve korumak…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.5.2018 ] Devamı
Güçlü kadın olmak…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.3.2018 ] Devamı
Kalbimden dökülen sözcükler…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 18.2.2018 ] Devamı
Çocuk ruhu gibi…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 30.1.2018 ] Devamı
Yağmurun yağışını izlerken…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.1.2018 ] Devamı
Ümitvârım…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.12.2017 ] Devamı
Bir günün ardından	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 4.12.2017 ] Devamı
Kendimle başbaşa…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.11.2017 ] Devamı
Türkiye’nin kalbindeyiz…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 8.11.2017 ] Devamı
Beklemek…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 3.11.2017 ] Devamı
Bir hafta sonu hikayesi…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 16.10.2017 ] Devamı
Acımasız zaman…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.9.2017 ] Devamı
30 Ağustos Zafer Bayramı…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.8.2017 ] Devamı
İnsan ve doğa	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 29.7.2017 ] Devamı
İnsanlık!	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 10.6.2017 ] Devamı
Anneler günü…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 12.5.2017 ] Devamı
Vicdanın sesi…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 20.4.2017 ] Devamı
Bir şarkı dinlerken	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.3.2017 ] Devamı
VEHAMET…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.2.2017 ] Devamı
Hayal kurmak…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 14.1.2017 ] Devamı
Bir yıl daha bitti…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 31.12.2016 ] Devamı
Yağmurlu bir gün…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.9.2016 ] Devamı
Zalimliğe ve ahlaksızlığa dur demek!	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 25.7.2016 ] Devamı
Bu ülke değişiyor bacım	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 13.5.2016 ] Devamı
Gündemden kaçasım var…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 11.3.2016 ] Devamı
Islak mezarlar…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 17.2.2016 ] Devamı
Telefon…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 27.1.2016 ] Devamı
İnsan kalbi…	Nurcan OFLUOĞLU ŞEN [ 24.11.2015 ] Devamı