Değerli EFECE HABER okuyucuları, aradan uzun bir süre geçti ve yine aranızdayım. Gerek Efece Haber’in sahibi/yöneticisi değerli ağabeyim Yahya Efe ve gerekse siz değerli Efece Haber yazarları ve okuyucuları ile elimizde olmayan nedenlerden dolayı uzun bir zaman kopukluğu oldu.
Özel ve genel nedenler, sürekli yolculuklar ve olağanüstü problemlerden dolayı maalesef aylardır uzak kaldım. Aynı şekilde gazetem Anayurt’ta da aşağı-yukarı 6 aydır yazamadım.
Anayurt’ta artık bundan sonra yazar mıyım yazamaz mıyım bilemiyorum ama Efece Haber’de yazılarıma devam edebileceğimi çok rahatlıkla söyleyebilirim. Sizlere MERHABA derken bugünkü yazımda kimliğim, gazeteci-yazarlığım ve sizlerden ayrı kaldığım sürece içinde icraata koymuş olduğum sinema ve dizi projelerimizden bahsedeceğim. Aynı zamanda sinema ve dizi çekimleri süreci içinde karşılaşmış olduğumuz sorunlar ve önümüze kurulan tuzaklardan da söz edeceğim.
Gazeteci ve yazar olarak 35 yılı gözümün önüne getirdiğimde akla-hayale gelmeyecek çok korkunç olaylar yaşadım. İftiralar, tuzaklar, tehditler, kumpaslar… Tek suçumuz vardı o da vatanımızı, milletimizi, devletimizi sevmemiz ve ülkemizin bekası/geleceği için kefeni giyip her şeyi göze almamızdı.
1980’li yıllarda Yeni Devir, Milli Gazete, ANKA ve UBA Ajansları, 1970 ve 80’li yıllarının Konya’nın Sesi ve Anadolu’da Bugün gazeteleri, ( Perde Arkası Cumhuriyet Gazetesi), Haftalık Objektif Haber-Yorum Dergisi ve Gazetesi, Türkiye’de Rapor Gazetesi, Birgün Gazetesi ve daha birçok gazete ve dergilerde bu ülkenin acı gerçeklerini yazmam ve haber yapmam, fikir ve görüşlerimle geleceğe dair tespitlerde bulunarak devletime, milletime faydalı olmaya çalıştım..
Yıllar sonra bilhassa son 10 yıl içinde de Ankara merkezli ulusal Anayurt gazetesinde gazetecilik ve yazarlık yaptım. Uzun süredir Anayurt’ta yazılarıma ara vermiş durumdayım. Bundan sonra yazar mıyım yazmaz mıyım bilemiyorum. Bunu da zaman gösterecek… Ama Efece Haber’de yazmaya devam edeceğim..
Bu arada yazmış olduğum 100’e yakın kitaptan sadece Şer Üçgeni ve Yılanların Öfkesi kitaplarımı yayınlayabildim. Son yıllarda Türkiye üzerinde oynanan oyunlardan nasibime düşeni de aldım..! Ergenekon kapsamı içine alınıp ikibuçuk yıl teknik ve fiziki takibe tutuldum. Hatta duygusal yaklaşımlarla bir arkadaş vasıtası ile en yakınıma kadar sokulan X (ismi ve soy ismi bende gizli olan) ki Z kod adıyla belirteceğim şahsı hakkımda Gizli Tanık yapıp büyük bir tuzağın içine çekmek istediler ama başaramadılar.
35 yıl içinde birçok yazımla 11 Eylül Terörü dahil, Esenboğa Ermeni Terörü’nü önceden bilmem, Ergenekon ve Balyoz Operasyonları, CHP’yi sarsan Genel Başkan değişimini skandal olarak aylar öncesinden Anayurt gazetesindeki köşemde duyurmam, ki eski genel başkanı Deniz Baykal’ın seks kaseti ve daha sonra MHP’yi sarsan seks kasetlerini aylar, günler öncesinden yazmam ve sonunda da AK Parti içinde benzer kaset depremlerinin yaşanabileceğini yine aylar ve günler öncesinden haber etmem ve daha korkuncu da 17 Aralık ve 25 Aralık’ta AK Parti iktidarına yönelik darbe girişimi olacağını 13 gün öncesinden duyurmam, iktidar ve muhalefet partilerini uyarmam, iç ve dış güçlerin dikkatini çekmiş oldu ve hakkımda her türlü siyasi, ekonomik, sosyal, psikolojik, ailevi baskılar başladı, tuzaklar kuruldu, iftiralar atılmaya başladı..! Tabi ki böylesi tuzaklara, oyunlara ve iftiralara karşı da mücadele..!
İstanbul’dan Ankara’ya döndüğüm bir gün binmiş olduğum otobüs de tesadüfmüş gibi yanıma oturan birinin duygusal yaklaşımı sonucu gelişen olaylar zincirinde nasıl bir tezgaha çekilmek istendiğimi çok geç öğrenmiş oldum. Yapmış olduğum istihbarat çalışmaları sonucunda erken ayıkıp bu büyük tuzaktan mucizevi bir şekilde kurtulmuş oldum.
Bu arada yazmış olduğum Şer Üçgeni kitabını Sinema, Yılanların Öfkesi kitabını da Dizi Film yapmaya karar verdim. Zaten sinema ve dizi üzerinde bir yıldır yoğun bir şekilde çalışmaktaydık. Ve Şer Üçgeni
diyerek sinemaya Konya’da start vermiştik.. Fakat maalesef malum iç ve dış güçler bizi Konya’da da buldu. Tesadüfen tanıştırılmış gibi yapılım dış bağlantılı ne olduğu meçhul çıkarcı, şantajcı, iftiracı, dolandırıcı maceraperest bir gücün tuzağına düşmüş olduk. Ve şu anda da bu gücün peşindeyiz..!
Çok yakında inşallah maskelerini düşüreceğiz..! Yani amaçları bu sinema filmini bize çektirmemek olduğunu nihayetinde anlayabildik. Fakat biz de her türlü araştırma ve istihbarat ağımızı harekete geçirip mevcut iz üzerinden gidip bu dış gücün en tepesine ulaşmak için kolları sıvadık bile..!
Bu haftaki (şu anda okumakta olduğunuz) ilk yazımda kimim, neyim, özel ve genel yaşamım, fikir ve görüşlerim, amacım, bugüne kadar gazetemiz Anayurt’ta ve Efece Haber’de neden yazmadım gibi daha birçok konuda okuyucularımı kısaca bilgilendirmek istedim. Geçmişime gidildiğinde, Efece Haber’de ve Anayurt gazetesindeki yazılarım geri dönüşümlü olarak okunduğunda ve internet ortamında ismim ve soyismim yazılarak hakkımda çıkan yayınlar incelendiğinde ve Şer Üçgeni, Yılanları Öfkesi kitaplarım okunduğunda siz değerli Efece Haber okuyucularım bilgilerini tazelemiş, yeni okuyucularım da hakkımda bilgi sahibi olmuş olacak.
Efece Haber yetkililerine ve tüm okuyucularıma tekrar MERHABA diyerek yazılarıma başlamış oldum. Fakat yazılarım biraz daha dikkatli, gazetecilik ilkeleri doğrultusunda, hukuki ve doğru mantık çerçevesinde yazmaya özen göstereceğimi şimdiden söylemek isterim. Önümüzdeki haftalar içinde rutin konular üzerinde olduğu gibi aynı zamanda sanat, kültür, tarih, güncel, siyasi, ekonomik, toplumsal konular üzerinde de yazmaya çalışacağım.
Belki de Türkiye’yi sarsacak, ülkemizin geleceğine ışık tutacak ve milletimizin istikbali için BOMBA gibi yazılarla da karşınıza çıkabilirim..!
|