Murat-İlknur Demir Ailesi: “Çektiğimiz Çile Yeter, Artık Çocuklarımızı İstiyoruz..”
Değerli Efece Haber okuyucularım, bugün sizlere yürekleri yakan, hayatları kararan, ağır iftiralara maruz kalan Koruyucu Aile olan Murat-İlknur Demir çiftinin dramından bahsedeceğim. Murat-İlknur Demir çiftinin çocukları olmamıştı. Amaçları çocuk sahibi olmaktı.. Maalesef onların çocuk sahibi olma arzusu öyle bir felakete yol açtı ki başlarına gelmedik felaket kalmadı.. Bir ailenin hayatının nasıl karartıldığının, nasıl iftiralara uğradığının ve bütün bunlara karşı nasıl bir mücadele verdiklerinin hikayesini yazdım.. Hatta bu hikayenin devamını kendi ağızlarından kaleme aldım..! Filmlere konu olacak kadar böylesi bir destansı mücadelenin bütün ayrıntılarını siz değerli Efece Haber okuyucularımla paylaşacağım..
Gönül isterdi ki onların bu acıklı hayat hikayesinin senaryosunu yazayım, gönül ister ki onların bu ibret dolu öyküsünün filmini çekeyim.. İnşallah zaman gelir bu hayalimizi de gerçekleştiririz…
Bu hikayenin tüm delilleri, belgeleri, mahkeme raporları bende mevcuttur.. İşte Murat-İlknur demir ailesinin ibret verecek öyküsü…
Murat ile İlknur 2014 yılında evlenirler. Murat Resen Asker emeklisi.. Emeklilikten sonra bilgisayar bakımı, tamiri, alım-satımı uğraşır. Evlilik onları öylesine birbirine bağlamış ki.. Biyolojik olarak çocukları olmamasına rağmen evliliklerinden şikayetçi değiller. İsyan etmektense mutluluklarının devamından yanalar.. Fakat akılları-fikirleri çocuk sahibi olmak.. Nihayetinde düşünüp-taşınırlar kimsesiz, öksüz, yetim çocuk edinmeye karar verirler. Kısa bir araştırma yaparlar. Devletin Koruyucu Aile konusu kafalarına yatar. Gerekli mercilere başvurularını yaparlar. Çok geçmeden sevindirici haber gelir. Yasak aşkın meyvesi 2005 doğumlu Sıla isminde bir kız çocuğu evlatlık edinirler. Aslında Sıla daha önce Balıkesir’de bir aileye verilmiş. Çok hiperaktif olduğu için yurda geri getiriliyor. Nasip ya Murat-İlknur Demir Ailesi Sıla ismindeki bu kız çocuğuna talip olurlar ve onu evlatlık edinirler. Hiperaktif Sıla Murat-İlknur Demir ailesinin yanında öyle mutlu ki.. Onları ön anne-babası gibi sever ve birden kabullenir. Murat-İlknur ailesi Sıla ile yetinmezler. Sıla kızdı ona bir de erkek kardeş düşünürler. Bu sefer ona bir de kardeş aramaya başlarlar. Çok geçmeden bu hayalleri gerçeğe dönüşür. Aynen Sıla gibi kimsesiz 2004 doğumlu Ali’yi evlatlık edinirler. Ali’nin kaderi de Sıla’dan farksız. Hüzün ve acı dolu..! Ali’nin gerçek annesi doğduğu gün onu bir çöp bidonuna atar. Buz gibi kış ayları içinde Ali donmak üzere iken temizlik görevlileri tarafından donmaktan kurtarılır ve yetkililere teslim edilir. Birisi yasak aşk meyvesi birisi vicdansız annenin kurbanı iki çocuk Murat ve İlknur ailesinin iki evladı olur. Artık onlar abi-kardeş.. Her ikisi de kısa zamanda aileye uyum sağlar. Murat’ı öz babaları gibi İlknur’u da öz anneleri gibi severler. Artık onlar bir ailedir. Murat ve İlknur da Sıla ve Ali’den öyle memnunlardır ki… Fakat Ali’nin evlat edinmesi sırasında gözden kaçan bir şey olmuş. Ali’nin zihinsel engelli olduğu söylenmemiş. Murat-İlknur ailesi Ali’nin zihinsel engelli olduğunu bir yıl sonra anladıkları zaman bırakın onu yurda tekrar geri vermeyi tam aksine daha çok sahiplenmeye başlarlar. Bu bir kaderdi. Kaderde ne varsa o yaşanacaktı. Artık Koruyucu Aile olmak onları öylesine derinden etkilemiştir ki.. Bununla da yetinmezler. Koruyucu Aile konusunu derinlemesine irdelerler. Etraflarını araştırırlar. Sıla ve Ali’nin onlara vermiş olduğu yaşam sevincini çevreleriyle ve hatta tüm toplumla paylaşmaya karar veren Murat-İlknur ailesi yeni bir plan yapmaya başlarlar. Amaçları Koruyucu Aile konusunu yaygınlaştırmak.. Sık sık yurt ziyaretleri başlar. Denizli’de 2011 yılı yapılan koruyucu aile
Çalıştay’ına katılırlar. Burada diğer illerden gelen koruyu ailelerle tanışırlar. Ve dernek kurma konusunda bilgi alırlar. Nihayetinde büyük bir özgüvenle Balıkesir’de Koruyucu Aile derneğini kurarlar. Her şey böyle güllük-gülistanlık başlar. Fakat Murat-İlknur Demir ailesi ne zaman ki acı gerçeklerle yüz-yüze gelir işte o zaman büyük bir kabus başlar..! Çünkü Balıkesir’de Koruyucu Aile ödeneklerindeki yolsuzluklara ve usulsüzlüklere şahit olurlar..! Hiçbir belge olmadan Koruyucu Aile yapılmakla birlikte onlara yapılan usulsüz ödemeler..! Ve buna benzer nice haksız, hukuksuz, usulsüz olaylar..! Ve Murat-İlknur Demir Ailesi kurmuş oldukları Koruyucu Aile Derneği adına tüm bunları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığa yazılı olarak bildirirler. İşte ne olduysa bundan sonra olur..! Sen misin şikayet eden, sen misin bakanlığa yazan..! Ve Murat-İlknur Demir ailesinin başına gelmeyen kalmaz.. İsterseniz bu gerçek hikayenin devamını Murat-İlknur Demir ailesinden dinleyelim..
Murat-İlknur Demir Ailesi:
“Bakanlığa yazdığımız yazıdan 15 gün sonra, Balıkesir Valiliğine giden (sözde) bir şahıs elden Murat Demir hakkında ‘duyarlı bir vatandaş’ rumuzuyla imzasız dilekçe vermiştir. Bu dilekçe benim hakkımda internet üzerinden uygunuz görüşmeler.. duyarlı bir vatandaş rumuzuyla barılı olmayanlar u olaydan 30 gün sonra Balıkesir Emniyet Müdürlüğü resmi internet sitesine Cengiz Hoca sahte ismiyle çok ağır ir elektronik posta atmıştır. Bu elektronik sahte postanın üzerindeki tüm bilgiler sahte olmasına rağmen polisler içeriği çok kötü ve iğrenç olduğu için hamen işlem başlatıyorlar. Bu bağlamda Balıkesir Valiliğine sözde giderek bilgi alıyor fakat tamamen düzmece evraklar ile beni suçlu çıkarabilmek için eşimin işyerinde arama kararı çıkartılıyor hiçbir somut bilgi ve belge olmadan bu karar acil olarak çıkartılıyor. Duyarlı bir vatandaş ve dilekçesi hiçbir zaman ortaya çıkmıyor, tamamen sahte ve kendileri tarafından üretilmiştir.
İşyerimizde yapılan aramada Balıkesir Emniyet Müdürlüğü resmi internet sitesine Cengiz Hoca sahte ismiyle atılan elektronik posta da belirtilen hiçbir suç unsuruna rastlanmıyor. İşyerinde başka müşterilere ait bilgisayarlara el konularak arama bitirilmiştir. Bilgisayarda yapılan Kriminal araştırmada da çok eski tarihlerde yüklenmiş ve silinmiş ‘müstehcen görüntüler’ bulunuyor. Bu görüntülerin bulunmasından sonra eşim hakkında ‘müstehcen görüntü’ bulundurmaktan kamu davası açılıyor. Bu davanın 3. Duruşmasında bilgisayar sahibinin verdiği ifadeyle eşim berat ediyor.
Eşim hakkında kamu davası açılır-açılmaz çocuklarımız sahte belgelerle acil olarak geri alınıyor. Fakat Balıkesir Emniyet Müdürlüğü’ne atılan sahte elektronik posta da eşim Murat Demir’in çocuklara cinsel taciz yaptığı belirtilmesine rağmen çocuklarım bizden aldıktan 5 ay sonra Adli Tıp’a gidiyor. Yani bu elektronik posta atıldıktan ve elektronik posta çocuklarım hakkında çok ağır suçlamalar olmasına rağmen bizden 9 ay sonra çocuklar ‘sahte belgelerle’ alınıp 14 ay sonra Adli Tıp’a gidiyor. Sadece bizi suçlu düşürmek için planlanmış bu olayda eşim hakkında açılan ‘müstehcen görüntü’ bulundurmaktan açılan kamu davasında sadece eşim suçlu çıkarabilmek için başka Murat Demir’e ait ‘suç evrakları’ konarak eşim hakkında hazırlanan suç dosyası kabarık gösterilmeye çalışılmıştır.
Eşim hakkında devam eden ‘müstehcen görüntü’ bulundurmaktan davanın ilk duruşmasında mahkeme hakimi Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Avukatlarının müdahillik talebini ‘çocuklar zarar görmediği için’ RED etmiştir. İlk duruşmadan sonra eşim hakkında çocuğa cinsel istismar suçlamasıyla soruşturma başlatılmıştır. Çocuklarım Bursa’da verdikleri ifade ve raporları ile eşim hakkında yapılan soruşturma ‘kovuşturmaya gerek olmadığı’ karar ile sonuçlanmıştır.
Balıkesir Valiliğindeki Paralel Devlet yapılanması eşim hakkında ‘çocuğa cinsel suçlamasıyla ilgili soruşturma bittikten sonra ‘sahte evrak vererek devleti dolandırmaktan’ hakkımda suç duyurusunda bulunmuştu. Bu soruşturmada ‘kovuşturmaya gerek olmadığı’ kararı çıkmıştır.
Bu arada çocuklarımdan kızım Sıla Akşan izden alındıktan 15 gün sonra Rize’ye bir aileye evlatlık verilmek isteniyor. Kızım Rize’ye gidiyor. Oradaki aileye “ben ailemden memnunum aileme gideceğim, benim annem-babam Balıkesir’de” diyerek orada kalmayıp yurda geri geliyor.
Oğlum Ali Kandemir bizim hasretimize dayanamayıp 3 kere yurttan kaçıyor. En son kaçışında bir arabanın altında kalıyor. Kafası çatladı, idrar torbası patladı ve kalça kemiği kırıldı. Uludağ Üniversitesi’nde yoğun bakımda yattıktan sonra Yüce Allah’ım onu bize bağışladı.
Balıkesir Valiliği eşim ve benim hakkımda 159 defa araştırma yapmış. Her defasında temiz çıktık. Bizler çocuklarımızı geri alabilmek için Balıkesir İdare Mahkemesi’ne Nisan-2013 de dava açtık. Bu dava 13.01.2014 tarihinde lehimize sonuçlanarak çocuklarımızın tarafımıza geri iadesi kararı çıkmıştır. Balıkesir Eski Valisi Ahmet Tarhan (Paralelcidir) Milliyet gazetesine mahkeme kararına uyacaklarını ve çocukları teslim edeceklerini söylemelerine rağmen ‘kağıt üzerinde çocukları teslim ettiklerini ve koruyucu aileliğe uygun olmadığını’ belirterek yine kağıt üzerinde koruyucu aileliğimizi sonlandırmışlardır.
Eşim hakkında çok iğrenç ve pis iftiralar olmasına rağmen mahkemeler ve soruşturmalar devam ederken her hafta düzenli olarak her Pazar aralıksız olarak Balıkesir’den Bursa’ya giderek çocuklarımızı ziyaret ettik. Yurttan aldık Bursa’nın çeşitli yerlerini gezdirdik. Fakat Balıkesir idare mahkemesini kazandıktan sonra çocuklarla görüşmemiz telefonla dahi yasaklandı. Bursa Aile ve Sosyal Politikalar Eski İl Müdürü Sunay Özkul yardımcıları Kahraman Çınar, Aydın Kalkan ve Sırameşeler Sevi Evleri Müdür Vekili Garani Çelik (Paralelci) olup Balıkesir Aile ve Sosyal Politikalar Eski İl Müdürü Ömer Yalım’ın paralel devlete hizmet etmesinden dolayı görevinden alınmasından dolayı hepsi bizlere karşı tepki göstermişlerdir.
Murat-İlknur Demir Ailesi olarak buraya kadar anlattıklarımız olduğu gibi gerçektir. Bütün bunlarla ilgili resmi belgelerimiz elimizde mevcuttur. Ve her şeyi yasalar çerçevesinde halletmeye çalıştık. Fakat sahte ve kendilerinin ürettiği belgelerle bizleri suçlu çıkarmaya çalışan ‘paralelciler’ halen mahkeme kararına uymayarak devlete karşı gelme cesaretini göstermektedirler. Bursa Sırameşeler Sevgi Evleri Müdürü Yardımcısı Mevlüt Turhan Şahin Sayın Cumhurbaşkanımıza (Başbakanlık yaptığı dönemde) hakaret etme cesareti gösteren bir şahıs olmasına ve bu durumu bütün yetkililerin bilmesine rağmen hiçbir işlem yapılamaması ne kadar manidardır. Ki öncesi dönemde Başbakan olan ve şu anda Cumhurbaşkanı olan R. Tayyip Erdoğan’a hakaret etmesiyle ilgili Bursa C.Savcılığına suç duyurusunda bulunmama rağmen..!
Balıkesir Eski Valisi Ahmet Turhan’ın hakkımızda 159 defa yapmış araştırma yapması sonucunda temiz çıkmama rağmen hala çocuklarımın bize teslim edilmemesinin mazereti olarak “Ailenin Koruyucu Aile niteliğini kaybetmesi” denmesi bizleri derinden yaralamıştır. Bizlere yapılan bunca iftiraya ki aynı şahısların onca yolsuzluk ve usulsüzlüğüne rağmen hala bizlere iftiralarla dolaylı yoldan tehdit etmeleri karşısında AİLE ve SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI’NIN SESSİZ KALMASI KARŞISINA ÜZÜNTÜMÜZ SONSUZDUR. Anlıyorduk ki Paralel Yapı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda öyle bir sızmışlar kimaalesef haklı olduğumuz halde haksız çıkıyoruz ve hala çocuklarımızdan mahrum bırakılıyoruz. Bu mu adalet?! Nerede devlet?! Biz artık sesimizin Başbakanımız Ahmet Davutoğlu’na ve Cumhurbaşkanımız R. Tayyip Erdoğan’a duyurmak istiyoruz. İnşallah bu ÇIĞLIĞIMIZI duyarlar ve bize hak verirler ki bircik çocuklarımıza kavuşuruz…"
Murat - İlknur Demir Ailesi
|