Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29939127
Bugün Ziyaretçi :  13061
Aktif Ziyaretçiler :  3751

İktidarın icraatlarına tarafsız ve objektif bakışım…
 
Efece Haber gözüyle yazarlığım, yazdıklarım ve AK Parti iktidarının, Başbakan Erdoğan’ın icraatlarına tarafsız ve objektif bakışım üzerine..!
Efece Haber İnternet Gazetesi’nde aşağı-yukarı birbuçuk yıldır haftalık yazılarımıza devam ediyoruz. Aynı zamanda yıllardır Anayurt gazetesinde köşe yazarlığı da yapıyorum. Türkiye’deki diğer gazeteci ve yazarlardan çok farklı yönlerimizin olduğu konusunda ara-sıra izahlar yaptım! İdeolojik saplantılara, şablonlara, dar çerçeveli görüş ve fikirlere, alışılagelmiş ve beyinde kronikleşmiş ölçü ve kriterlere, dışarıdan montaj edilmiş sipariş bakış tarzlarına, nefs-i pohpohlayıcı, egoyu yükseltici, bencilliği körükleyici hissiyata ve küresel dış güçlerin entelektüel kapsam içinde pompaladıkları bir zihniyete itibar etmeden sadece ve sadece binlerce yıllık tarihimizin derinliğinden süzülüp gelen milli ve ulvi değerlerden ilham alarak gazetecilik ve yazarlık yapıyorum bunca yıl. O yüzden de zor anlaşılıyorum..! Çünkü yazdıklarımız sıra dışı, absürt, tuhaf yansıyordu okuyucularımıza!
Bugüne kadar yazmış olduğum bütün yazılarıma paralel ara-sıra da kişiliğim, karakterim, kültürüm, inançlarım, bilgi bikrimim ile ilgili hususlar üzerinde durduğum anlar olmuştur. Yazarın iç dünyasını ve bakış tarzını tanımak elbet ki okuyucunun en doğal hakkıdır. Bu nedenle de bencilliğin, kibir ve kompleksin şerrinden uzak durarak bu konulara değinmişimdir yazılarımda çoğu zaman… Yine de anlaşılamıyor ve kendimi izah edemiyordum! Yazılarım bazen Ulusalcı ve Atatürkçü, bazen Ümmetçi ve İslamcı, bazen Sosyalist ve Toplumcu, bazen Evrensel ve Küresel, bazen Hümanist ve Duygusal, bazen keskin/sert ve hırs dolu, bazen uysal ve merhametli, bazen derin, absürt, tuhaf, sıra dışı, garip ve ilginç, bazen de net/şeffaf/açıktı. …aslında bu saydıklarımın tümünü kapsayan TARAFSIZ ve OJBEKTİF olmamdan kaynaklanıyordu! Okuyanlar yazılarımı okurken nasıl bir gözlük(!) kullanıyorsa, nasıl bir perspektiften bakıyorsa öyle anlaşılıyordum! Yazılarıma ben sınır koymadığım halde okuyucularım kendi bakış açıları açısından sınırlandırıyorlardı! Yani hissettikleri, algıladıkları, öngördükleri şekilde bir yazardım..! Ve elimden bir şey gelemezdi ki onlara mutlaka saygılı olmak zorundaydım. Ve her zaman öyle de yaptım zaten…
Bütün bunlardan dolayı şu andaki mevcut iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ı, iktidara geldikleri günden bu yana geçen 10 yıllık tüm icraatlarının yanlışlarını eleştirdiğim zaman muhalif ve karşı taraflar için makbul bir yazar oluyordum! Bir de bunun tam aksi yönü var: aynı şekilde AK Parti iktidarını ve Başbakan Erdoğan’ın 10 yıllık süreç içindeki doğrularını görüp destek verici yazılar yazdığım zamanda ne yazık ki iktidar yanlısı bir gazeteci-yazar olarak anlaşılıyordum! Aynı düşüncelerim tersinden mantıkla AK Parti iktidarı yanlıları için de geçerliydi! Ne zaman iktidarı eleştiren, yargılayan, sorgulayan yazılar yazsam muhalif ve ötekiler gibi algılanıp anlaşılıyordum. Ki zaten yanlışları karşısında zaman zaman muhalif gerekirse ulusalcı olmuşumdur. Ne yazık ki kıvırtmayı, yağcılığı, dalkavukluğu beceremiyordum! Becermeyi bırakın kişiliğime, karakterime ve inançlarıma tersti/aykırıydı! Bu yüzden kişiliğim ve karakterimden, inançlarımdan, düşünce ve fikirlerimden ömrüm boyunca hiçbir taviz vermedim! Yeri geldi dışlandım, horlandım; yeri geldi sorgulandım, yargılandım; yeri geldi akla-hayale gelmeyecek iftiralara muarız kaldım! Yine de kırılma, ezilme, yok olma pahasına inandığım hiçbir değerden asla ve asla taviz vermedim.
Tam 35 yıllık gazeteci ve yazarlık yapıyorum. Gazeteci ve yazarlığın çiçeği burnunda toy ve yetişmekte olan bir genç olduğum yıllarda da aynı karakter ve kişilikle haberlerimi yapıyor ve yazılarımı yazıyordum. Daha o yıllarda bile hakkımda onlarca dava açılıyor ve adliye koridorlarını aşındırıyordum. Ve derin güçlerin daha genç yaşımda dikkatini çektim! Yılarca onlar tarafından teknik ve fiziki takibe alındım. Ve önüme kurulmadık tuzak, konulmadık mayın kalmadı! Allah’a şükür ki sağ-salim bu tuzakları atlattık ve mayınları da patlatarak yolumuza devam ettik. Çoğu zaman dost gibi yaklaşan ajanlar yerleştirdiler yanıma. Tabi ki
çok geç fark ettim ama ayıktığım/anladığım anda da gereğini yapmasını bildim, ne kadar faturası biraz pahalıya patlasa da! Artık hem fiziksel, hem teknik, hem de psikolojik önlemlerimi almak zorundaydım! Bütün dış saldırılara, dış etkenlere, tuzaklara, mayınlara, provokasyonlara karşı reflekslerimi geliştirdim, önlemlerimi aldım ve nerede ne yapacağımı da çok iyi öğrendim ki bunca yıl sağ-salim ayakta kaldım ki halâ da yazıyorum..!
Gazeteciliğe çok küçük yaşta başlamanın faydalarından (nimetlerinden) elbet ki çok yararlandım. Yazarlığa da hemen hemen çocuk denecek yaşta başladığımı söyleyebilirim. İtiraf etmeliyim ki genetik mi yetişme tarzımdan mı kaynaklanıyor biraz değil bir hayli gözüm kara idi! Olayların üzerine ölümüne gidip araştırıyor ve yazıyordum. Bir de olayların görünen yanı değil de asıl görünmeyen perde arkası ve derinliği beni daha çok ilgilendiriyordu! Yapmış olduğum tüm haberlerin bu yönüne bakıp haber bültenlerine ne kadar itibar etsem de ötesi, arkası, derinliği beni cezp ediyor ve aynı haberin bu yönlerine dalıyordum. Mutlaka bir şeyler bulup çıkartıyor ve haber yapıyordum. Ya da köşe yazılarımda bahsediyordum. Aynı zamanda geçmişin tecrübelerinden ders çıkartıp gelecekte neler olabileceği hakkında da önsezilerim zaman içinde gelişti ve gelecekle ilgili de tahminler yapmaya başladım. Yıllarca gelecekle ilgili yapmış olduğum öngörüler, tespitler ve tahminler de bir bir çıkıyor ve çok az yanılıyordum. Artık yıllar sonra da olsa araştırmacı gazetecilikte uzmanlaştığıma inanıyor ve daha da derinlere dalarak ülkemin ve milletimin geleceği ile ilgilenmeye başlamıştım..!
İnanın bura kadar izah yapmamın yegâne sebebi Efece Haber okuyucularımın (ve her okuyucumun) aşağıda okuyacağı yazımı yanlış algılamamaları ve yanlış değerlendirmemeler içindi. Biraz garip ve gülünç ama bu tür yazıları yazarken sanki böyle bir izah yapmak içgüdüsü depreşiyordu! Kendimi sanki zorunlu hissediyordum! Çünkü bu yazımın devamında okuyacağınız düşüncelerim AK Parti iktidarına ve Başbakan Erdoğan’a yönelik açık bir mesajdı! Benzer bir yazıyı da Anayurt gazetesinde kaleme almıştım. Fakat Efece Haber’in istikrarlı çizgisi, değerli yönetici ve okuyucuları benim için çok önemli olduğu için bu kadar izah yapmayı boynumun borcu kabul ettim! Bundan sonra da ara-sıra aşağıda benzer yazılar yazacağım için derli-toplu bir izah yapayım diyerek bu haftaki yazımın içeriğini bu şekilde ele aldım. Ayrıca Efece Haber’de yayınlanan haber, araştırma, incelemeler de titiz bir şekilde okuyup takip etmekteyim. Efece Haber’in değerli tüm yazarlarını (sanatçı, şair, ressam vs. dahil olmak üzere) her birini aynı titizlikle okumaktayım. Hatta önümüzdeki günlerde (daha önce yaptığım gibi) Efece Haber’e özel geniş bir değerlendirme ve analiz yapacağım…
Şu andaki mevcut AK Parti iktidarının 10 yıllık icraatlarına acaba Efece Haber’in değerli yöneticiler, yazarları ve okuyucuları nasıl bakıyor doğrusu merak ediyorum. Gerçi bugüne kadar yazıp-çizdiklerinden azçok tahmin etsem de yine de merak etmekteyim! AK Parti iktidarının 10 yıllık süre içinde hiç mi doğru icraatları yok?! Yanlış icraatlarını zaten hepimiz biliyoruz acaba önyargılardan, hissiyattan ve ideolojik saplantılardan bir süreliğine de olsa uzak durup AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ın DOĞRULARI ve DOĞRU İCRAATLARI üzerinde Efece Haber yöneticiler, yazarları ve okuyucuları ne düşünüyorlar inanın merak ediyorum! AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ın 10 yıllık süre içinde yanlışları ve doğruları ile gelmiş çizgi, yakalamış olduğu kıvam ve bundan sonra doğru veya yanlış ne gibi icraatlar beklenebilir hususu üzerine Efece Haber yöneticiler, yazarları ve okuyucuları ne düşünüyor merak ediyorum!..
Değerli Efece Haber yöneticileri, yazarları ve okuyucularının aşağıda okuyacağı AK Parti iktidarının ve Başbakan Erdoğan’ın icraatlarına tarafsız ve objektif değerlendirmemi/yorumumu yukarıdaki izahlarım doğrultusunda okumalarını istiyorum. Aynı zamanda bu değerlendirme ve yorumumla ilgili duygu, düşünce ve eleştirilerini de bekliyorum. Efece Haber yöneticileri, yazarları ve okuyucuları benim için AYNA olsun istedim. Ki AYNANIN KARŞISINA GEÇİP KENDİMİ SORGULAMALIYIM..!
İktidar dost ve düşmanı ayıramıyor: KARIŞTIRIYOR..! Dostu-düşmanı tanımak için illâ ki başımıza bir musibet gelmeliymiş! Hani ‘bir musibet bin nasihatten hayırlıymış’ derler ya aynen öyle! İktidarı ve Başbakan Erdoğan’ı ABD, AB ve İsrail konularında az mı uyardık! Fakat onlar inadına ne ABD’den, ne AB’inden ne de İsrail’den vazgeçebildiler! Gerçi Van Minüt ile İsrail’e karşı gerekli tepki verilmişti ama daha sonraki gelişmelerde İsrail’in özür dilemesiyle birlikte yine aynı akıntıya kürek çekmeye başladılar! Körfez Savaşları’nda ABD’nin yalanlarına ve vaatlerine kanarak da bazı hatalar yapıldı! En büyük hata 100 yıllık Türkiye’yi parçalama projesinin bir parçası olan BOP ortaklığı ile yapıldı! AB’ye üye olacağız diye AB’nin kapısını aşındırmakla da en ufak bir ‘kesin üyelik belirtisi’ bile görülmedi! Halâ inat ediyoruz ABD, AB diye..! Halâ mı aklımız başımıza gelmeyecek?! Halâ mı geçmişten ‘ders’ almayacağız?! Halâ mı hata yapmaya devam edeceğiz?! İllâ Mısır’daki gibi olayların olmasını mı bekleyeceğiz ‘ders’ almak için?!
BİZ mevcut AK Parti iktidarını ve Başbakan Erdoğan’ı bunca yıl defalarca uyarmamıza rağmen en ufak bir şekilde dikkate alınmadık ama Mısır’daki DARBE nihayet Başbakan Erdoğan’ın aklını başına getirmiş olacaktır ki batıyı eleştirmeye başladı! Ya batının el altından, perde arkasından, hem de derinler de Türkiye ile oynadığını, dalga geçtiğini ve kendi hegemonyası doğrultusunda yönlendirmeye çalıştığını da mı göremiyor bugünkü AK Parti iktidarı ve Sayın Başbakan Erdoğan?! Ya da farkında olup da görmezlikten mi geliyordu?! Türkiye Cumhuriyet kurulduğundan bu yana her on yılda bir darbe ve muhtıraların perde arkasındaki güçlerin bugün ‘batı’ diye eleştirdiği emperyalist küresel güçlerin olduğunu kavramayacak, anlamayacak kadar da mı gaflet ve dalalet içindedir bugünkü iktidar ve Başbakan Erdoğan?! İllâ kenarımızda-kıyımızda bir ‘darbe’ ile mi aklımızı-başımıza toplayacağız! Kendi içimizde ders alamıyoruz illâ ki dışarıda bir şeyler olacak da ancak o zaman kendimize geleceğiz ve uyanacağız! Halâ deve kuşu misali başımız kumda..!
İktidara gelmeden önce toz-pembe hayallerle kolları sıvayıp Ya Bismillah deyip sandığa koşuldu ve aşağı-yukarı oy veren milletimizin yarısının güvenini kazanarak yüzde 50 ile iktidar koltuğuna oturan AK Parti öyle vaatler vermişti ki milletin genelini ve hatta muhalifleri bile umutlandırmıştı! Ta ki iktidar koltuğun oturuluncaya kadar, ta ki egemen güç konumuna gelinceye kadar, ta ki geçmişin öfkesi/kini/husumeti ile ‘ötekilere’ hesap sormaya başlayıncaya kadar bu vaatler, bu umutlar devam etti! Ya sonra ne oldu? Koltuğun sıcaklığı, iktidar olmanın gücü, zaman içinde de devletin bütün kurumlarına sirayet etmenin vermiş olduğu psikolojik özgüven ve ülkemiz, milletimiz ve geleceğimiz için (geçmişte olduğu gibi) asıl tehlike olan darbeci, hegemonyacı, baskıcı derin gücü hedef alarak ipliğini Pazara çıkartıp başlatmış olduğu operasyonlar sonucunda kronik hale gelmiş ve tabulaşmış bir tabuyu yok etmeyi başardı!.. Tabi ki böyle bir zihniyetin köküne kezzap suyu dökerken sapla-samanı karıştırmadan da edemedi!
Donkişot’un değirmenlere saldırdığı, körün karşısındaki insanla dövüştüğü, sağır ve dilsizin karşısındaki insana kendisini anlatmaya çalıştığı gibi bir psikolojik saplantı ve travma içinde önce devletin temellerine yanlış kazmalar vurarak sonra da iktidar olunsa bile muktedir olamamanın vermiş olduğu hırs ve öfkeyle ülkenin geleceğiyle ilgili yanlış adımlar atarak milletimizin bir kesiminin tepkisini üzerine çekerek muhalif kanadın daha da sertleşmesine yol açan icraatlarla inadına üzerlerine giderek toplumda büyük bir çatlağın oluşmasına ve nihayetinde şu içinde bulunduğumuz günlerde Gezi Parkı Eylemleri’nin patlamasına yol açmıştır AK Parti iktidarının 10 yıllık yanlış icraatları! Evet bütün bunlara paralel geçmişten
gelen kin, öfke, intikam hırsı ağır baskılar, tahrikler, adam kayırmacılığı, yandaş medya ve yandaş iş dünyası oluşturması ve akla-hayale gelmeyecek hukuksuzluklar ve usulsüzlükler ile toplum içinde büyük bir ayrımcılığa yol açarak ÖTEKLEŞTİRDİĞİ karşısında bir MUHALİF GÜÇ oluşturduğunun da farkına varmadan devam etti icraatlarına şu andaki mevcut AK Parti iktidarı!..
Eğer ki şu andaki mevcut AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan geçmişi göz önüne getirip akl-ı selim düşünecek olsalardı bu tür davranışlarda bulunmazlar, bu şekilde icraatlardan haz almazlar ve yandaş ve ötekiler ayrımcılığına yol açan sebepleri doğurmazlardı! Devletin çok önemli kırmızı çizgileriyle oynamazlar, milli ve ulvi değerlerin kenarına-kıyısına çeltik atmazlar, milletin bir kesimini dışlamazlardı! Mademki demokratik yollardan seçimle (sandıktan) çıktılar ve iktidar koltuğuna oturdular, aynı bilinç içinde milletin bir kısmına değil tümüne sahip çıkarlardı! Milli ve Ulvi bütünlükten, ayrımcılığa karşı her görüşten, her fikirden, her kesimden tüm vatandaşlarını kucaklayıcı bir strateji ile ülkenin genelini kapsayacak bir şekilde adımlar atarak yüzde 50’nin değil yüzde 100’ün iktidarı ve başbakanı olarak bugün karşımızda olmaları gerekiyordu! Fakat onlar ne yaptı?! Tam tersi bir şekilde biraz iktidar olmanın vermiş olduğu gücü karşısındaki muhalifleri yıldırtmak, sindirmek ve çıldırtmak için kullandı! Zaman için de onlar dışlandıklarını, ötekileştiklerini ve yabancılaştıklarını gördükçe de kinlendiler, öfkelendiler ve çıldırdılar ve bugün olduğu gibi sokaklara çıkıp Gezi Parkı Eylemleri’nin altına imzalarını attılar.
Yani, geçmişte bir asra yakın kendileri nasıl ötekileştirildi ise aynen onları da ötekileştirme operasyonları başladı! Kısaca, kurumlarda, sivil toplum örgütlerinde, medyada ‘yandaş’ bir ‘zihniyet’ zuhur etti! Karşı taraf, ötekiler, tüm muhalifler üzerine yoğun bir baskı, şiddet ve aşağılama kampanyası başlatılarak korku imparatorluğu oluşturuldu! Peki, onlardan ne farkımız kalmıştı böyle yapmakla?! Bu konudaki haklı eleştiriler görmezlikten gelindi! Dikkate ve ciddiye alınmadı! Tam aksine iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ı eleştirenlerin tümü ÖTEKİLER sınıfı içine dahil edildi! Aynen bizim gibi! Eleştiri ve yorumlarında tarafsız, objektif, iyi niyetli olanlar da bundan nasibini aldı! AK Parti iktidarı ve Başbakan Erdoğan eleştiri ve yorumlarında tarafsız, objektif, iyi niyetli, vasat yol takip edenler, itidal çağrısında bulunanları da aynı torbaya koyarak (onlara) cephe aldı! Oysaki onlar zaten bir avuçtular! Oysa ki onlar ülkesinin ve milletinin geleceği için iktidarı ve Başbakan Erdoğan’ı tehlikelere karşı sürekli uyarıyorlardı!..
Türkiye’de Gezi Parkı Eylemleri devam ederken Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın öncü ve güçlü ülkelerinden birisi olan Mısır’da da seçimle sandıktan çıkıp iktidara gelmiş Mursi ve yönetimini askeri darbeyle devirerek bir şey yaptığını zanneden general Sisi’yi kınıyoruz. Mursi başa geçtiğinde el-pençe hazırolda duran Sisi’nin askeri gücüne güvenip dışarının da gazıyla darbe yapması acaba Mısır’a ne kazandırdı?! Tam aksine Mısır’a kaos, siyasi ve ekonomik kriz, bunalım ve ayrıcalık/bölünme getirdi! Ülke iki kutba bölünerek birbirine düşman olma sınırında! Mısır halkının iki kutuplu bir çatışmanın eşiğinde kıvranıyor! Mısır iç savaşın eşiğine gelmiş halk hala gergin bir bekleyişte meydanlarda haykırıyor! Şimdi bu acı gerçeği görerek şu andaki mevcut AK Parti iktidarına ve Başbakan Erdoğan’a sesleniyorum. Mısır bize bir ‘ders’ olmalı ve ülkemizin birlik-beraberliği, dirliği ve geleceği için mutlaka bir şeyler yapılmalı..! Bilhassa Başbakan Erdoğan ve iktidarının Mursi’yi yalnız bırakmayarak vermiş oldukları desteği olumlu ve yerinde buluyor ve bundan sonra Türkiye olarak BİZ ne yapabiliriz ona bakmalıyız diyorum. Kısaca komşumuz Suriye’de olup-bitenler ve Mısır’daki askeri darbe Türkiye’ye DERS olmalı ve mevcut AK Parti iktidarı, muhalefet partileri ve millet olarak mutlaka aklımızı başımıza toplamalıyız diyorum. Yoksa ülke olarak öyle bir gün gelir ki her an Suriye’nin ve Mısır’ın durumuna düşebiliriz! Ve iş işten geçmiş olur..!
 
 
Ekleyen:  Muhsin AKIL
Tarih:  8.7.2013
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Muhsin AKIL Yazıları
Hepimiz engelliyiz!Muhsin AKIL [ 8.4.2015 Devamı
Üşüyen Duyguların Gölgesinde Yaşama Sevinci..! Muhsin AKIL [ 29.3.2015 Devamı
Balıkesir’de Koruyucu Aile Dramı..! Muhsin AKIL [ 23.2.2015 Devamı
İnadına Yaşamak…Muhsin AKIL [ 9.2.2015 Devamı
Varlığımız ve yokluğumuz arasındaki ince çizgi..! Muhsin AKIL [ 26.1.2015 Devamı
Yaşamak Özgürlüğün Tanrı’ya Açılan Kapısıdır..! Muhsin AKIL [ 22.1.2015 Devamı
Dondurulmuş duygularım erimeye başladı..! Muhsin AKIL [ 12.1.2015 Devamı
YENİDEN MERHABA Muhsin AKIL [ 10.1.2015 Devamı
2023 bir sevdadır gönüllerde, bir şarkıdır dillerde..! Muhsin AKIL [ 3.3.2014 Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELRİMLE BİR TOHUM GİBİ DÜŞTÜM TOPRAĞA..! Muhsin AKIL [ 19.2.2014 Devamı
İktidar-Cemaat çatışması üzerinden GERÇEKLERE derin bakış ve Türkiye’yi bekleyen tehlikeler..! Muhsin AKIL [ 2.2.2014 Devamı
İki Aşktan Birisi Olan GAZETECİLİĞE İLK ADIM…Muhsin AKIL [ 27.1.2014 Devamı
…VE İLK AŞKMuhsin AKIL [ 19.1.2014 Devamı
Geceleri rahat uyuyabiliyor musunuz?! Muhsin AKIL [ 13.1.2014 Devamı
Türkiye’deki küresel operasyonun perde arkası..! Muhsin AKIL [ 23.12.2013 Devamı
Ruhumuzda oluşan dalgalar üzerinde sörf yapmak..! Muhsin AKIL [ 15.12.2013 Devamı
DEVLET ve MİLLET OLARAK NE ZAMAN ADAM OLACAĞIZ?!Muhsin AKIL [ 24.11.2013 Devamı
İYİ Kİ VARSIN EFECE HABERMuhsin AKIL [ 7.11.2013 Devamı
Yılan Deliği’nde ne işim var(?)..!Muhsin AKIL [ 26.8.2013 Devamı
BEKLE ÇOCUĞUM GELİYORUM…Muhsin AKIL [ 18.8.2013 Devamı
ANNEMİM ÜÇ SIRRI !...Muhsin AKIL [ 11.8.2013 Devamı
ŞEHİTLER ÖLMEZ..!Muhsin AKIL [ 5.8.2013 Devamı
Yılanların Öfkesi (BİZ: Hem Devletiz Hem Millet) Muhsin AKIL [ 29.7.2013 Devamı
Devlet ve Millet olarak tarihte ne idik ve bugün ne hale getirildik!..Muhsin AKIL [ 22.7.2013 Devamı
Kendimizden utanmalıyız!.. Muhsin AKIL [ 15.7.2013 Devamı
DUYGU VE DÜŞÜNCELERİNİZİ TUTSAK ETMEYİN İÇİNİZDE Muhsin AKIL [ 1.7.2013 Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış -3Muhsin AKIL [ 23.6.2013 Devamı
Gezi Parkı Eylemlerine Derin Bakış - 2 - Muhsin AKIL [ 17.6.2013 Devamı
GEZİ PARKI EYLEMLERİNE DERİN BAKIŞ..!Muhsin AKIL [ 10.6.2013 Devamı
Ölüm ve Öte arasında ince bir çizgi üzerinde YAŞAMAK!Muhsin AKIL [ 27.5.2013 Devamı
Evrende insan bir nokta ise...Muhsin AKIL [ 20.5.2013 Devamı
Türkiye-Suriye SAVAŞI için düğmeye basıldıMuhsin AKIL [ 13.5.2013 Devamı
İnanç ve amaç olmasaydı hayatın/(yaşamın) bir anlamı kalır mıydı?! Muhsin AKIL [ 29.4.2013 Devamı
Bu Yazıma Başlık Bulamadım!Muhsin AKIL [ 21.4.2013 Devamı
İnançsızlık Girdabında Çırpınan İnsanların Dünyevi Çağdaş Yaşam TapınağıMuhsin AKIL [ 15.4.2013 Devamı
Sayfalar : 1  2  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam