İktidar “ak” diyor, muhalefet “kara” diyor. Kronik sorunlar sorgulanıyor, değerlendiriliyor ama çözülemiyor. Tartışılan konuların hepsi birbiriyle bağlantılı ve iç içe girmiş durumda.
Hukukun ihlal edilmesi de, ülkemizin zor ve hassas bir dönem yaşamasını daha da artırıyor.
Bölücü ve yıkıcı mihrakların arasında bir takım insanlar pervasızca konuşuyor.
Stratejik rota belirleme eksikliği yaşanıyor. Birincil önceliğimiz olan “muasır medeniyet seviyesine” ulaşma hedefimiz; kayırmacılık yapan, yandaşlarını koruyan ve kendi egoları için çalışan bir takım insanlar tarafından ne kadar daha hiçe sayılacak?.
Oysa tarihimiz bize bağımsız bir ülke yaratmanın kolay olmadığını çok iyi anlatır.
Ortaya çıkan karnesi bozuk tablo, menfaatlerin böylesine çatıştığı siyasi ve sosyal bir dönem toplumsal bütünlüğü bozar hale getiriyor. Fırsat bekleyen bölücü, yıkıcı, parçalamak isteyen küresel güçlerin ekmeğine de yağ sürüyor.
Örgütledikleri insanları aramıza sokarak çeşitli şekillerde tezgahlanan tahrik ve eylem senaryoları ile istemediğimiz olayların yaşanması sağlanıyor. Siyasi ve ekonomik gücü elinde bulunduran ve insafsızca sömürü düzenini elinde tutan ülkelerin yaptırımları karşısında ülkemiz ağır faturalar ödeme durumuna getirildi/getiriliyor.
Son dönemde yaşanan gelişmeler toplumu bir kabus gibi saran bu olumsuz şartlar ekonomimizi de kötü etkiliyor. Kısa aralıklarla ekonomik krizler yaşanıyor.
İçerden ve dışarıdan kuşatılan ülke sorunların yanında bildiğim tek bir şey var oda; iktidar “ak”, muhalefet “kara” dediği sürece sorunların çözülemeyeceği…
Soruyorum(!) hangi çağdaş ülkede böyle bir olay yaşanıyor.?
Yanlışlar doğruymuş gibi anlatılıyor.
Karar alma mekanizmalarında çalışanlar, iktidar ve muhalefet partiler bir araya gelerek doğacak sinerji ile içerde ve dışarıda ülkemize faydalı ivmeler kazandırılmalıdır.
Geleceğimize bakarak sadece akli selim duruş sergilenmelidir.
|