Kilis Yardımlaşma derneği 
 

 

 

 

 

Sevgisiz dostluk olmaz!

Devamı  

 Türkiye'nin tek buz müzesi binlerce ziyaretçi ağırladı

 

 


  

 



 
14 MAYIS'TAKİ SEÇİMLER İÇİN 6 ADIMDA OY

KULLANMA REHBERİ



 
DEVAMI

 

magazin

NEVİN BALTA'NIN SON
KİTABI YAYINLANDI

 Devamı 

CACA OYUNU CADDEBOSTAN KÜLTÜR MERKEZİ'NDE


 

 

 

Milli Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Temel ile Röportaj 


Klasik Türk müziği sanatçısı, icracı ve bestekar, Prof. Dr. Alaeddin Yavaşca, vefatının birinci yılında yad ediliyor.


KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI FİLM ARŞİVİ

 
 
 
  AKPINAR Temmuz 2017 Sayısı
 
 
 AKPINAR Mart 2017 Sayısı
 
 
 
Bir insanlık dersi...
 
 

 Orhan SELEN

Devamı

 

  
Hava Durumu Bilgileri

 
Döviz Kurları

Anket
Anket Seçilmemiş
Diğer Anketler

Ziyaretçiler
Toplam Ziyaretçi :  29911589
Bugün Ziyaretçi :  2549
Aktif Ziyaretçiler :  2549

GÜBRECİ HASAN PAŞA
 
(Tiryaki Hasan Paşa’yla uzaktan yakından ilgisi yoktur)
 
 
Bildiğiniz üzere bitkilerin beslenmesinde gerekli olan kimyasal elementleri sağlamak için toprağa ilave edilen maddelere gübre deniyor.
 
Doğal olarak Karadeniz’deki çiftçiler de fındık bahçelerine yılda bir kez gübre atıyorlar.
 
Fakat gelin görün ki Hasan Mücahit Ayhan isimli arkadaşım;
 
“Erkeğe yakışan küfür,
Perdeyi gösteren güpür,
Bahçeyi kollayan sülfürdür...”
 
Üçlüğünü kendisine şiar edinerek yılın 365 günü bıkıp usanmadan fındık bahçesini gübreleyerek işin cılkını çıkarmış durumda.
 
Öyle ki,
 
Sülfür sülfür döktüğü gübrelerin etkisi nedeniyle bahçedeki fındık ağaçlarının yaprakları Rafya palmiyesinin yaprakları gibi büyüyüp, karasinekler karga, serçeler helikopter, kediler ise kaplan iriliğine eriştiğinden ve ayrıca zemin toprağı 27,5 metre yükseldiğinden, “Hasanların Yeri” olarak bilinen bahçenin adı “Gübre Tepe” olarak anılır oldu.
 
Ve hatta yine öyle ki,
 
Dünyanın en çok bilindik üç büyük safari turu olan Kenya’daki Masai Mara, Zanzibar’daki Serengeti ve Güney Afrika’daki Kruger Doğal Parkı’na uzak diye gitmekten vazgeçen Avrupalı zengin turistler bu işi Hasan'ın bahçesinde, hem de çok daha ucuza yukarıda bahsettiğim ucube hayvanları vurarak halletmeye başladılar.
 
Tabi ki Hasan'da onları son günlerdeki modaya uyarak Osmanlı paşalarının giydiği üniformasıyla Tosun Paşa kılığında karşılayıp, vurulacak hayvanların yerini göstererek ek gelir sağlıyor.
 
Aynı zamanda sol ayağıyla çektiği füze gibi şutlarla önünde duran bir boğayı “Çayırlar yan gelip yatma yeri değildir” diyerek rahatlıkla devirebilme yeteneğine haiz ülke çapında gizli kalmış futbol yeteneği olan Hasan’ın her birinin patenti kendisine ait Üç Adım Gübresi, Tek Adım Gübresi, Sol Ayak Gübresi gibi yüzlerce çeşit gübreyi bahçesine attığını öğrenince arkadaşlarla aramızda ona Gübreci Hasan Paşa diye hitap etmeye başladık.
 
Bir rivayete göre Gübreci Hasan Paşa'nın bazı geceler;
 
“Bahçeden bir tıkırtı geldi, sakın hırsız olmasın, ben bir bakıp geleyim, hem de hazır gitmişken bu arada bir torba da gübre atarım, çünkü gübreleyesim geldi” diyerek o karanlıkta hiç erinmeden bahçeye gidip gübre attığı bile söyleniyor.
 
Yine bir gece yarısı bahçede Tıkırtı Gübresi atarken buna rastlayan köyün bekar ve bıçkın köpeklerinden “Çamur Çomar” isimli it;
 
Ulan Heysin! (Buralarda yöresel ağızda Hasan’a Heysin denir) Senin gübrelerin yüzünden büyüye büyüye dinozor gibi olup evde kaldım, safariciler beni vurabilmek için sana yüklü paralar ödeyip peşimde dolaşıyorlar, üstelik bu bünyeyle saklanacak yer de bulamıyorum, mabadım avcıların tüfeklerinden çıkan dom dom kurşunlarıyla delik deşik hale geldiğinden artık seni ısırmak farz oldu” diyerek ona saldırınca, Hasan gübre çuvalı sırtında tabana kuvvet kaçmaya başlar.
 
Kaçarken de bir yandan, “Yahu ben bunu niye daha önceden akıl edememişim, şu Çomar'ın elinden kurtulunca bahçeye bir de Dom Dom Gübresi atayım” diye düşünür.
 
Tam bu sırada komşu bahçelerden birisinde gübre çalışmalarını bitirmiş evine dönmekte olan Çavuş lakaplı Mehmet Uslucan,Hasan'ı ayakları sırtına vurur şekilde kaçarken görünce ona;
 
“Paşam bu ne hız? Tabakhaneye şey mi yetiştiriyorsun? dediğinde,
 
Hasan;
 
“Bırak şimdi şakayı yeğenim, mabadını seviyorsan sende kaç, çünkü bahsettiğin o tabakhane malzemesini taşıyan Ali dayının köpeği Çamur Çomar peşimden kovalıyor” der demez ardından Mehmet Çavuş'da tabanları yağlar.
 
Bizim iki kafadar mabatlarını Çamur Çomar'dan korumak adına Niksar ilçesi istikametine giden karayolunda o anda önlerinde gitmekte olan ne kadar araç varsa hepsini teker teker sollayarak dünya yaya hızı limitini aşarlar.
 
Niksar ilçesini geçtikten sonra Mehmet Çavuş nefes nefese, “Hasan paşam, ben acıktım” deyince ayakkabılarını çıkartarak yol kenarındaki bir dinlenme tesislerine girerler.
 
Tesisten;
 
“Niksar istikametinden Tokat istikametine yaya olarak kaçmakta olan 657 sayılı bordro mahkumu Hasan Paşa ve yanındaki sinirli şekilde ters ters bakan şahıs! Kendi kendinize tesisimizde yarım saat ihtiyaç molası vermiş bulunuyorsunuz.. Hareket saatinde ayakkabılarınız içerisindeki yerlerinizi almanız önemle rica olunur..” diye anons yapılır.
 
İhtiyaç molası bitiminde Hasan Paşa ve Mehmet Çavuş ayakkabılarını giyip, arkalarından Çamur Çomar'ın gelip gelmediğini de kontrol ettikten sonra Tokat istikametine doğru tekrar koşmaya başlarlar ve iki saat sonra da görkemli bir şekilde bu güzel şehre girerler.
 
Tokatlılar paşalarının geleceğini Niksarlılardan duydukları için şehrin girişinde üzerlerine çiçekler atarak onları karşılarlar ve “Gazi Osman Paşadan sonra bir de Hasan Paşamız oldu çok şükür” diyerek düğün dernek kurarlar.
 
Bu arada yerel halk sanatçılarından birisi de Hasan Paşa için derlediği türküyü söylemeye başlar;
 
Tokat'a paşa geldi koşarak
Parkları gübreledi coşarak
Bir eli Mehmet'in kolunda
Diğer eli selam modunda
 
Tokat'ın dört tarafı dağlar
İçinden bir Yeşilırmak akar
Çomar ısıramadım diye ağlar
Hasan Paşa Tokat seni bağlar
 
 ***
 
“Uyan Hasan uyan! Bahçeden tıkırtılar geliyor, sakın hırsız olmasın? İstersen bak da gel.. Hazır oraya kadar gitmişken bir torba da gübre atarsın..”
 
Hasan;
 
“Hanım! Niçin uyandırdın beni ya? İsterlerse fındık ağaçlarını komple söküp götürsünler hiç umurumda değil.. Az önce gördüğüm rüyadan sonra bırak gübre atmayı, bahçenin yanından bile geçmem artık.. Hem ben karar verdim, emekli olup Tokat'a yerleşeceğim ve orada paşa paşa yaşayacağım..”
 
Ne diyelim?
 
Yeni paşaları şimdiden hayırlı olsun Tokat’lılara…
 
 

 

Ekleyen:  Caner ÖZTAŞ
Tarih:  23.4.2015
İzlenme: 
Yazdır:Yazdır
Eklenen Yorumlar 
Caner ÖZTAŞ Yazıları
VUSLAT...Caner ÖZTAŞ [ 2.11.2016 Devamı
BU NE DÜNYA KARDEŞİMCaner ÖZTAŞ [ 24.9.2016 Devamı
HOŞGELDİN EYLÜLCaner ÖZTAŞ [ 3.9.2016 Devamı
İP ÜZERİNDE MONAKO SARAYINA YÜRÜMEK...Caner ÖZTAŞ [ 7.3.2016 Devamı
ŞU AKKUŞ'UN GÜRGENLERİCaner ÖZTAŞ [ 19.5.2015 Devamı
MİTHAT’IN KULAKLARICaner ÖZTAŞ [ 8.5.2015 Devamı
KAÇIN, NİYAZİ GELİYOR!Caner ÖZTAŞ [ 8.4.2015 Devamı
SÜLEYMAN ŞAH MI, KRİSTOF KOLOMB MU?Caner ÖZTAŞ [ 23.2.2015 Devamı
13 KASIM SEVGİLİLER GÜNÜCaner ÖZTAŞ [ 11.2.2015 Devamı
HEPİMİZ ARNAVUTUZCaner ÖZTAŞ [ 25.1.2015 Devamı
2 LİRA 38 KURUŞ Caner ÖZTAŞ [ 16.1.2015 Devamı
YENİDEN MERHABA!Caner ÖZTAŞ [ 11.1.2015 Devamı
VAATİM GELDİ..! Caner ÖZTAŞ [ 11.3.2014 Devamı
BİR NUMARALI BAAYANN...Caner ÖZTAŞ [ 5.3.2014 Devamı
14 ŞUBAT DEDİĞİN... Caner ÖZTAŞ [ 13.2.2014 Devamı
PARALEL GALATASARAY Caner ÖZTAŞ [ 5.2.2014 Devamı
DİPLOMALI CAHİLLER Caner ÖZTAŞ [ 24.11.2013 Devamı
GERÇEĞİN EFELİĞİ, YAZARIN EFELİĞİ Caner ÖZTAŞ [ 7.11.2013 Devamı
GÜLE GÜLE RAMİZ DAYI Caner ÖZTAŞ [ 27.9.2013 Devamı
“Şeref katsayısı düşük İngilizler...” Caner ÖZTAŞ [ 22.5.2013 Devamı
BİR UFO GÖRDÜM SANKİ! Caner ÖZTAŞ [ 16.4.2013 Devamı
YEŞİL ŞAPKALI KADINCaner ÖZTAŞ [ 8.3.2013 Devamı
VAHİT'İN YALANLARICaner ÖZTAŞ [ 22.2.2013 Devamı
NASIL ÇAĞDAŞLAŞACAĞIZ?Caner ÖZTAŞ [ 17.2.2013 Devamı
TÜKÜRÜKTEN TEYYARE Caner ÖZTAŞ [ 31.1.2013 Devamı
YAZ KIZIM! Caner ÖZTAŞ [ 21.1.2013 Devamı
SEMİRBANK’IN NOEL BABALARI Caner ÖZTAŞ [ 19.12.2012 Devamı
DEMİR STENTLİ ADAM Caner ÖZTAŞ [ 17.12.2012 Devamı
PARAYLA KRAL YARATMAK! Caner ÖZTAŞ [ 3.12.2012 Devamı
ÖĞRETMEN ÖĞRETİR ‘ABC’ Caner ÖZTAŞ [ 25.11.2012 Devamı
DELİNİN SIRRI Caner ÖZTAŞ [ 15.11.2012 Devamı
GERÇEĞİN EFELİĞİ, YAZARIN EFELİĞİ Caner ÖZTAŞ [ 7.11.2012 Devamı
ÇİZMENİN İÇİNDEKİ YALAN! Caner ÖZTAŞ [ 4.11.2012 Devamı
ÖZÜRÜ KABAHATİNDEN BÜYÜK Caner ÖZTAŞ [ 22.10.2012 Devamı
CENGİZ HAN’IN ŞEYİ! Caner ÖZTAŞ [ 15.10.2012 Devamı
Sayfalar : 1  2  3  
Yazarlar
Prof. Dr. Anıl ÇEÇEN

HEM HER ŞEY DEĞİŞECEK HEMDE TÜRKİYE DEĞİŞMEYECEK
M. Yahya EFE

Dünya Engelliler Günü
Hüseyin TOPRAK

UYAN ŞAHİN UYAN GÖR NELER OLDU…
Harika ÖREN

İnsanlığın Kırmızı Çizgileri
Metin Mercimek

YAŞAM ANLAYIŞIMIZ SEVGİ OLSUN
Belma Demir AKDAĞ

BİR YIL DAHA GİTTİ
Ahmet GÖKSAN

GELECEĞİMİZİN YOLU
Sevgi Ünal

YAZMIŞ KIŞMIŞ
Münevver ÖZCAN

TANIK OL KARAR VER
Dr. İbrahim ATEŞ

ÂŞÛRÂ GÜNÜNÜN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Nevin BALTA

İzmir İktisat Kongresi 100 Yaşında
Şahika ÖNER

BENİM ANNEM!
Ayten YAVAŞÇA

Artık bu solan bahçede bülbüllere yer yok
Fevziye ŞİMDİ

UMUT
Günseli RUMELİOĞLU

EVRİMİN GÜNCELLENMESi
Yekta Güngör ÖZDEN

Ne günlere kaldık…
Oktay ZERRİN

Anadolu Mektebi Okul Paneli
Arzu KÖK

Gençler!...
Dr. Doğan KUŞMAN

Müslüman mısınız?
Alev YILDIRIMCI

Zaman yok
Handan ÇÖLAŞAN

Bu DÜNYA
Bekir COŞKUN

Yazı bilmem
Orhan SELEN

UNUTKANLIK SALGINI
Elveda TANIK

LEBALEB KONGRE...

>>>>>>>>>>>>>>>>>>
 



 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>
 

 

 

 

Her Hakkı Saklıdır. Efe'ce Haber Gazetesi © 2008 Tasarım : Linear Yazılım

Reklam