“Türkiye'nin Kalbinden Haber” sloganıyla 2008 yılı içerisinde kızağa konulan, 08.11.2008 tarihinde de imtiyaz sahibi M. Yahya Efe ve Genel Yayın Danışmanı Bekir Coşkun kaptanlığında birbirinden değerli yazar tayfasıyla denize indirilen “EFECE HABER” transatlantiği, yanaştığı limanlardan yolcularını alarak engin haber okyanusunda Basın Ahlak İlkeleri'ne bağlı bir şekilde rotasından şaşmadan ilerlemeye ve her geçen gün de büyümeye devam ederken; günün birinde, bu transatlantiğin parçası olmam önerildiğinde hiç düşünmeden gemiye bindim. Çünkü başta kaptanı olmak üzere gemiye güveniyordum.
Üstelik yazı yazma duygusu beni çılgınca coşturuyordu. Ancak yazdıklarım egzoz dumanı gibi havaya gitsin, daha doğrusu havayı kirletsin istemiyordum. Yazdığım yazılarla algı, bilgi ve duygu kirliliğine karşı bir katkım olsun; toplum benim yazdıklarımdan da gerçeğin ışığını görebilsin diliyordum.
.
Yazdığım yer ne iktidara, ne de herhangi bir güce tabi olmadan; özgürce ve tamamen halktan yana bir platform olsun istiyordum. İşte tam da bu noktada arayışıma uygun liman EFECE HABER oldu. Buradan dilediğim keskinlikte ve dilediğim açıklıkta gerçekleri söylemenin keyfini yaşıyorum.
.
Günümüzde yazarlık; artık, kendi kendini mutlu etmenin, yani bir nev'i oto tatmin aracı olma lüksünün dışında, ağır bir sorumluluk gerektiren bir eylem ve işlevdir.
.
Toplum çeşitli manipülasyonlarla güç odaklarının, ekonomik ve siyasal erki elinde tutanlara göre yönlendirilerek; çoklukla kendi ayağına taş bağlar ve kendi ağzına bant çeker duruma getirilmektedir. Buna itiraz etmek, buna karşı durmak, GDO'lu bilgilerin dışında tümüyle organik gerçeklikle halkı muhatap etmek gerekmektedir. Bu, günümüzde, eli kalem tutan herkesin vicdani ve ahlaki bir borcudur.
.
Elbette burada bir karşılıklı paylaşım söz konusu olmak durumundadır. Yalnızca sorumlu yazarlık yeterli olmayıp sorumlu okurluk da gerekmektedir. Okurlar, yani aklı eren halk kitleleri sorumlu ve duyarlı biçimde, ortaklaşa kamusal kaygılara ilgi gösterirlerse, işte o zaman yazılanın bir yararı ve yazarın da toplumsal bir katkısı söz konusu olabilir.
.
Demek ki sorumlu yazının mutfağında okur da faaliyet göstermektedir. Okurun ilgisi ve tepkisi, yazılan düşünce ve duyguların geri dönüşümü, yazısal iletişimi tamamlayan ve hayat sahasında canlı kılan, yaşamak eylemine katkı yapan bir duruma gelmesini sağlar.
İşte burada yazı yazanın takip, ilgi, bilgi, duyarlılık, tavırlılık ve cümle yeteneklerinin EFECE bir sorumlulukla işlevini bulabilmesi için, okurun da EFECE bir tavır göstermesi gerekmektedir.
.
Ben, yazdığım EFECE HABER platformunda bu ortamı görmekteyim. Bu nedenle de ülkem için umut taşımaktayım. Dolayısıyla, yazdıklarımı da anlamlı ve değerli bulmaktayım.
.
Aksi halde, bir işlev görmeyen ve bir gerçeği göstermeyen yazıyı çöpe at gitsin...
Caner ÖZTAŞ
07.11.2012
|