İnsanları uyarmak, bilinçlendirmek dahası doğru bilgilerle tebliğ etme görevimiz vardır. Bilgi birikimimiz içinde dini bilgimizin de olması gerekir. Tarihte din uğruna yüzyıllardır insanlara uygulanan vahşet görüntüler yaşanmıştır. Ülkemizde ise bu vahşet görüntüleri Kurban Bayramlarında yaşıyoruz.
Her yıl olduğu gibi bu yılda binlerce hayvan kurban edildi. İnekler, danalar, koyunlar..
Din uğruna merhametsizce yapılan vahşet manzaralar..
Hayvan kesimi mezbahane, et kombinası veya kapalı mekânlarda kesilmesi mecburi olmasına rağmen birçok insan buna uymuyor.
Gazetelerden okuduklarım ve televizyonda izlediğim görüntülerden etkilenerek Kurban Bayramlarında kendimi hiç de iyi hissedemiyorum.
Her sene vahşi görüntüleri okumak veya izlemek zorunda mıyız?
Bayramı amacına uygun zahmetsizce yaşayamıyorum.
Umuyorum ki bir gün, aklı selim insanlar çıkacak ve bu çirkin manzaralara çeki düzen verecektir; bekliyorum…
Ehli olmayan insanlar tarafından hayvanların kesilmesi ve kesim yerlerin kan gölüne dönmesi tam bir vahşet.
Yıllar önce Bosna’da İnsan kasabı Karadziç yazdığı bir şiirinde;
‘’Haydi, şehre inelim
Kötü insanları öldürelim’’ diyerekten o hasta ruhlu yapısıyla kötü insan dedikleri Müslüman Boşnakları, Srenrenica’da kurşuna dizdiler. Bilanço 8 bin ölü..
***
Ülkemize dönelim…
İslâm’ın 5 şartından biri olan “kurban kesme” görevinde; uygulandığı şartlar göz önünde bulundurmak gerekirse birçok yerde niyetinin dışına çıkıldığı, hayvanlara ise resmen işkence yapıldığı görülmektedir. Savunmasız, konuşamayan hayvanlar iyileştirilmemiş şartlar altında resmen katlediliyor. Kan kokusu, kan gölü ve tedbirsizce sağa sola bırakılan sakatatlar.
Birinde insanlar kurşuna diziliyor diğerinde ise eziyet etme veya hayvan kaçtı diye acımazsızca kurşun sıkmaya teşebbüs ediliyor..
Sonuç olarak bir fark var mı?
Kaçan hayvanı kurşunlama, hayvanı dövme, keserken eziyet etme kesim alanlarının elverişsiz olması, çocukların bulunduğu açık mekânlarda kesim yapılması, yolların kan gölüne dönüştürülmesi ne zaman engellenecek diye her yıl bekliyorum.
Hayvana işkence yaparak kesmek, insana işkence yapmak gibidir. Öteki dünyada bu hayvanı nasıl kestin diye hesap sorulmayacak mı? Dini görev, yerine getirilecek diye resmen günah işleniyor. Peygamber efendimiz (sav) ın bir hadisinde ‘’Merhametli olmadan imanlı olamazsınız. Yalnız insanlara değil, bütün mahlükata merhametli olmak gerekir’’diye buyurmuştur.
Ebu Bekir Vasiti Hazretleri anlatır;
“Bir gün giderken başımın üzerinde bir kuş uçmaya başladı. Dalgınlıkla kuşu yakaladım. O elimde iken, başka bir kuş daha uçuyordu. Elimdeki kuşun annesi sanarak kuşu elimden bıraktığım anda, kuş öldü. Buna çok üzüldüm. O günden sonra bende bir sıkıntı başladı ve bir sene geçmedi. Bir gece Peygamber efendimizi rüyamda gördüm. Bir senedir, o kadar çok sıkıntının tesirinde kaldığımı, çok zayıflayıp ayakta namaz kılamaz hale geldiğimi arz ettim. O zaman;”Bunun sebebi, o kuşun senden şikayetçi olmasıdır” buyurdu”…
Hayvanlara eziyet etmekten kaçınmalı, özellikle gözler önünde olan Kurban Bayramında daha da çok dikkat edilmedir.
Unutmayın her bir davranış sınavsa, tek bir davranış da insanı günaha götürür…
|